💘

138 10 2
                                    

"anne, baba neredesiniz?"

Yağmur biraz artmaya başlarken beni evde ilk defa hastaneden sonra yanlız bırakan ailemi arıyordum. Onlar beni asla yanlız bırakmazlardı, yani ben 8 yaşımda öyle sanıyordum.

Sokaklarda koşmaya başladım. "a-abi neredesin?" ses yoktu. Koşmaya başladım bir yandan da üşüyordum montumu giymemiştim. Üzerimde siyah bir uzun kollu altımda pembe bir alt ile.

Ailem neredeydi?

Koşuyordum sadece. Onları bulmak, sıcak evimize gitmek istiyordum. Çünkü iyice yağmur artmış ve Bende haliyle üşümeye başlamıştım.

Yanımdan kızları, oğulları ile daha fazla yağmura yakalanmamak için hızlıca evlerine giden aileleri gördüm. Bu canımı yakmıştı...

Koşmamı bırakan ayaklarımın haraket etmemem değildi. Koşmamı bırakan, önümdeki taşı görmediğim için yere düşmemdi. Ellerimin üstüne düştüğümde, biraz uzağımda ama görebildiğim kadar, ailemi bir arabaya binerken görmemdi. Ayağa kalmaya çalışıyordum, ama olmuyordu. Kıyafetlerim sırılsıklam, dizim, elim kanıyordu. Yara almıştım. İlk yaram düştüğüm için değildi. Ailemin bunu yapmasıydı.

Gözlerimden yaşlar akıyordu ve ben öylece arabanın gidişini izlemiştim.

Zorla ayağa kalktığımda yağmur daha çok yağıyordu. Ve ben üşüyordum. Kimse yoktu bu sokaklarda benim hıçkırıklarım sessizliği bastırıyordu.

Evimin nerede olduğunu bile unutmuştum...

8 yaşındaydım. keşke dedim o zamanlar, keşke "beni yanlız bırakmasaydılar"

Bir kedi gördüm, yanına gittim. Turuncu bir kedi ama aralarında sarı renkler olan. Küçük ve sevimli bir kediydi. O da yanlızdı benim gibi.

Polisler geçmeye başlamıştı galiba bir şey olmuştu. Benim yanımda arabalarını durduklarında kediyi kucağıma alıp onlara döndüm.

Fazlasıyla acınası görünüyordum, değil mi?

"küçük kız burada ne arıyorsun? Hava çok soğuk hem."

Ne diyecektim? "ben ailemi aramaya çıktım." titremeye Başlıyordum "b-ben g-gali-iba k-kayb-boldum."

Kadın yanıma gelip elini alnıma koydu "Ah, ateşin var." kadının üniformasındaki isme baktım:Lee heejin.

Kadın beni arabada arka koltuğa otutturduğunda kedi hala kollarımın arasındaydı. Yan tarafıma baktım çekingenlik ile. İki çocuk vardı ve birbirlerine az da olsa benziyorlardı. İkisi de uyuyordu ama biri yanımda olan, gözlerini açıp bana bakmıştı.

Beni evlerine getirdiklerinde neredeyse kriz geçiriyordum. Öylesine üşütmüş ve dışarı da kalmıştım ki..

Çocukları babası götürmüştü odalarına. Tahminen onlarda benimle aynı yaştalardı. Kadın benimle çok iyi ilgilenmişti ve kedi ile de.

Sonra ki gün her şeyi anlattığımda üzülmüştü. Bana bir anne şefkati ile sarılmıştı. O an gözlerimin dolduğunu hissettim. Doğum günüme daha bir hafta vardı ve ben güzel bir hediye almıştım gerçek ailemden:yanlız bırakılmak.

Kadın ve kocası benimle ilginlemişti. Kocası dışarı çıkmış kadın da yemek yapıyordu. Yanıma çilli bir çocuğun gelmesi ile bakışlarımı ona yönelttim. Kıyafetlerim erkek kardeşine aitti. Teşekkür etmeliydim ama nasıl?

"merhaba" dedi gülümseyerek.

"merhaba" dedim.

Yanıma oturdu "iyi misin? Yani dün ikizim bir şeyler dedi. Sırılsıklammışsın."

cover me/ Lee minho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin