💘

99 10 3
                                    

Felix, ikizinin odasına girdiğinde neden böyle olduğunu anlamıştı. Ağlıyor mu diye emin olmak için yanına yaklaştı. Minho hiç hissetmemişti bile Felix'in varlığını.

Sinirle yumruğunu sıktı Minho. "Ne diye geldin ki? Ne diye geldin? Tam diyorum unuttum seni,unutamıyorum seni." minho arkasına döndüğünde durdu.

Felix'in hiçbir şey duymaması için dua etti. "Felix senin ne işin var burada?"

"Bilmem. Geldim öylesine iyi misin diye de sen iyi değilsin galiba."

Minho güldü "Gayet de iyiyim. Yani.." gülümsemesi soldu. Gözleri dolar gibi oldu. "Yani iyiyim galiba. Ya da değilim bilmiyorum. Onsuz hiç iyi olmadım.."

"Abi Rena senin odandan çıktı. Ne dedi sana?"

Minho gözünde ki yaşı sildi "Anlatmak istediğini söyledi. Bir şeyin zorunda olduğunu falan söyledi işte. Ama gayet de mutlu gözüküyordu."

Felix iç çekip tekli koltuğa oturdu. "Mutlu değil." minho şaşkın bakışlarla kardeşinin karşısına oturdu. "Sen nerden biliyorsun? Gayet de mutlular. Yani öyle gözüküyor."

"Yarın yemekte bir şey olmazsa sana anlatacağım abi. Ama o zamana kadar bir şey anlatamam."

"Felix ne olduğunu söyler misin? Bilmem gereken ne var da söylemiyorsun bana. Ne saklıyorsun?"

"Ben bunu söylemem ciddiyim." Ayağa kalktı "Yarın görüşürüz. Sende çok geçmeden eve gel. Sakın içeyim de deme bu akşam."

Felix odadan çıktığında odasına gidip hemen ceketini giydi. Hemen dışarı çıktı. Chan'a mesaj attıktan sonra kimseye haber vermeden arabasına bindi.

Evet, Chan ve Felix plan yapıyordu.

Buluşacakları mekana geldiler. Felix şapkasını kafasına takıp kafede bekleyen adamın karşısına oturdu. "Ne oldu anlat hemen."

"Bugün onlara gideceğiz nayeon ile. Öğrenebilirsem bir şeyler öğreneceğim. Ama dikkatli olmam gerekiyor. Her şeye karşı hazırlıklı olmalıyım. Senden Bi haber var mı? Ortaklık kuruldu mu?"

Felix arkasına yaslandı "Evet kuruldu. Yarın akşam yemek var. Rena da gelicek büyük ihtimal ile birlikte. Ne yapıyor bilmiyorum ama artık şirkete onu da getirmeye başladı. Gözümüzün önünde Rena'yı da öptü."

Chan yumruğunu sıktı "Öptü derken?" oldukça sinirlendiği boynunda ve ensesinde çıkan damarlardan anlaşılıyordu.

"Yanağından öptü. Ama onun haricinde elini tutuyordu toplantıda. Hatta bir ara elini çekmeye de çalıştı Rena ama seungmin daha sıkı tuttu."

"Kahretsin! Umarım geç kalmıyorumdur. Ne oluyor bilmiyorum ama sanki geç kalıyoruz gibi hissediyorum."

Felix nefes verdi. "Öncesinde Han bana seungmin'in ona şiddet uyguladığını söylemişti. Hatta vücudunda izler de vardı. Toplantıdan sonra Minho ile konuşmak istemiş sonra odadan çıktıktan sonra çarpmıştık. Minho'nun ona verdiği kolyeyi hala saklıyor. Ve elinde de morluk vardı. Sürekli kolunu saklıyordu. "

"Geç kalmıyor olalım lütfen. Seungmin'i zor ikna ettim. Bu gece Rena'yı yanıma almam lazım. Yoksa bu gece kötü şeyler olucak."

"Minho'ya anlatalım. O daha çok yardım edebilir bize."

"Hayır" dedi Chan emin bir şekilde. Etrafına baktı sonra önüne döndü "Minho işlerinin daha da karışmasını sağlayabilir. Biz de net şeyler bilmiyoruz hem. Her şeyi berbat edebiliriz."

cover me/ Lee minho Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz