III

275 52 76
                                    

Son gunlerde izleniyor gibi hissediyorum ayol cin mi kacti icime yoksa





















Bira şişelerini dolaptan çıkarıp salondaki masaya yerleştirdim. Ardından Seungmin'in yanına oturdum. Durgun bir şekilde yere bakıyordu. Kollarını dizine yaslamıştı.

"Yine aynı şey mi?"

"Hmm," diye cevap verdi. "Berbat bir his var içimde."

Bira şişesini açarak masanın üzerinde hâlihazirda ters duran bardakları çevirdim. İçlerine doldururken, "Hadi. Anlat," dedim. "O gün bana bazı şeyleri anlatmamıştın."

Doldurduğum bardağa bakıp, "Anlatması çok zor geliyor," dedi.

"Neden?" Hâlâ kabullenememişti.

"Bir nedeni yok sanırım. Sadece anlatmaya başlarsam hıçkırıklarımla boğulacağımı biliyorum."

"Ben buradayken boğulmana izin verecek değilim." Ekledim, "Zorlandığın yerlerde bana sarılmaktan çekinme. O zaman başlamak ister misin?"

Histerik bir şekilde gülümserken cevap verdi, "Seans mı bu?"

"Arkadaş arkadaşa dertleşmek seans mı olmuş artık? Bilmiyordum."

Kıkırdadı, "Olmuş ama senin haberin olmamış."

Birayı geri masaya koydum ağzını kapatarak. "Dinliyorum."

Önce içkiden içmeyi tercih edip, "Bildiğin yerleri geçi-" diyecekken "Başından sonuna kadar," dedim. Derin bir nefes alarak arkasına yaslandı.

"Akşam olmuştu. Mahallede futbol oynadıktan sonra geri eve dönüyordum. Annemle babam iş insanı oldukları için geç gelirlerdi." Durdu ve tekrar öne uzanıp birasından içti. "Onlar gelesiye kadar ev sadece ablamla ikimize kalırdı. Ben de genellikle dışarıda geçirirdim vaktimi."

Gözlerini bir yere odaklarken devam etti, "Ama o akşam gittiğim zaman, bir kaç adam ablamın başına silah dayamıştı."

Tekrar birasından içti, "Bana dönüp bağırdılar. Ardından boğazıma bıçak dayadılar. Ablam diğerlerine 'onu bırakın!' diyordu. Onlarsa sadece gülüyorlardı."

"Ya sonra?"

"Sonra biri çok sıkıldığını söyledi. Ablam küfürler ediyordu, bu yüzden ilk onun yanına gittiler. Saçından sürüklediler, dövdüler.." Acıyla yutkundu. Tekrar birasından içtikten sonra, "gözümün önünde taciz bile ettiler." dedi titreyen sesiyle.

Ben de biramdan içip geri ona baktım. "Ablam, onlar arkalarını dönünce saldırmaya kalktı fakat diğeri..." Durduğunda merakle ne diyeceğini bekledim.

"..hemen silahıyla vurdu."

Gözlerini yumup hızla kulaklarını kapatmaya çalıştı.

Ayağa kalkıp önüne geldiğimde eğildim. "Seungmin, Seungmin aç gözlerini." Kollarından tutarken, "O evde değilsin Seungmin. Sen orada değilsin. Ben varım," diye hatırlattım.

Ağlamaya başladı bütün gücüyle. Bedeni titriyordu. Buz kesmişti. Oturup ona sarıldım ve bir elimle sırtını sıvazlamaya başladım.

"Hepsi o evde yaşandı, o evde bitti."

Yavaş yavaş ellerini kulaklarından çekip karşılık olarak sarıldı. Ağlaması hafiflediğinde, "Sonra ne oldu Seung?" diye sordum.

"Öldüğünü.. öldüğünü gördüklerinde siktir olup gittiler."

Yavaş bir şekilde ayrılıp birasından tekrar içti.

"Ne yapacağımı bilemeden saatlerce orada ablamın başında bekledim." Burnunu çekti, "Daha bunlar için çok küçüktüm Minho.."

lethal | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin