I̴I̴I̴I̴ IIII

173 42 44
                                    


H~

Odama girdim ve bıkkınlıkla nefes vererek kendimi yatağa attım. Bir dizimi kırarken, sağ elimle alnımı ovuşturmaya başladım.

Kafam cidden çok ağır geliyordu

O ilaçları içmek zorunda hissetmiyordum. Ne de olsa başka türlü çözümlerle bunu halledebiliyordum. 

Pekala ilaçlar içmezsem bir kaç gün sonra tekrar aynı şeyler yaşanacaktı. Neden içmediğimi soracak da falan da filan.

Sahi artık ilaç tedavisi yoktu.

İnsanlar elbet bunu yadırgarlar. Dalga geçerler ve 'ergen ergen tavırları var işte ne olacak,' derler. 

Her zaman başım eğik olur farkında olmasam bile. Okulda, evde, yürürken yahut ayakta.. ensem hafiften yamuk bir şekil almaya çoktan başlamış.

Nereme baksam kusur buluyorum. Hep bi dert hep bi kusur. Çevremdeki çoğu insanın mutlu hayatları varken burada oturmuş sikik birinin kahrolası sorunlarını okuyorsunuz.

Kendime çok fazla acıyorum..

İliklerime kadar kendimden nefret ediyorum..

Her zaman da böyle kalacak..

Gözlerimin dolduğunu hissettim. Bununla birlikte başımı sola yatırıp boşluğa uzattığım koluma baktım. Sargılar artık yoktu. Onlar da canımı sıkmıştı. Bu yüzden hepsini kesip çöpe atmıştım.

Üzerimdeki uzun kollunun rengi koyu bir renki ve şu an aklımdaki şeyi yapmaktan daha güzel hiçbir şey olamazdı.

Kaçıncıya deyişim bilmiyorum ama kafamı ağır hissediyorum.

İstesem kaldırabilecekmiş gibi, ama yerinden oynamıyor. Gözlerimi canlı bir şekilde açabilecekmiş gibiyim, ama olmuyor.

Kafamdaki düşünceler yine sesimi bastırmaya başlıyor..

Pozisyonumu bozmadan alnıma yerleştirdiğim elimdeki bilekliğin süsünü kavradım.

Yüzüme yaklaştırıp baktım. Ya yapacaktım ya yapacaktım.

Yoksa bu düşünceler boğazımı sıkmaya, bana değersiz kimliğini daha da çok oturtmaya devam edecekti.

Utanılacak biri olduğumu biliyorum.

Tiksinilecek biri olduğumun farkındayım.

Evet kötü anlamda ilgi çekip eleştirilecek biri olduğumun gayet bilincindeyim.

Peki ya neden bu kadar depresif ve acınasıyım ki?

Oysa bu hayatı ben seçmedim. Benim ellerimden, daha önceki yıllarda alınıp karalanarak geri verildi.

Yersiz söylemler, dışlamalar, şiddet, baskı..

Yüzümün önünde duran elimle hızla düz bir şekilde uzattığım bileğimi tutup sıvamaya başladım.

Kalem tutar gibi tutmuyordum. Sanki birisini bıçaklar gibi avcumda tutuyordum.

Derin bir nefes almaya çalıştım fakat olmadı. Gözlerimi yumdum. Ardından koluma sertçe bastırdım. Tüm nefretimle koluma adeta sapladım. 

O kadar iğrenç birisiydim ki buna rağmen acı hissedemiyordum. Daha önceden hissettiğim duygular neredeydi?

Gözümü açıp başımı yastığa bastırdım. Ağlamak istiyordum bağıra bağıra.

Her saniye artan hiddetimle sağa doğru kaydırmaya devam ettim. Yaptığımda biraz daha yük kalkıyordu üzerimden.

Durdum. Daha derinini yapmak için daha yarasız bir yer aradım. Tam derin bir nefes alıp yapacaktım ta ki kapı tıklayasıya kadar.

lethal | minsungजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें