- 5 -

42 2 0
                                    

Sare de şaşkınca suratına bakmıştı.Cihan'ın bundan haberi olsa da kabul etmeyeceğini düşünmüştü.Bu hamle ikisini de şaşırtmıştı.Asuman şaşkınlıklığından sıyrılıp Sare'nin koluna girdi.

-Şimdi Amasra hafif esintilidir, bana şöyle güzel bir kaç parça kıyafet alalım.

Sare kafasını salladığında yürümeye başladılar.Asuman'ın içinde hem gergin hem de heyecanlı bir taraf vardı.Cihan ile kavga etme ihtimali onu geriyordu ama onunla yolculuk yapacağı için heyecanlanmıştı.Cihan'a kimse zorla bir şey yaptıramazdı,büyük ihtimalle o da abisi gibi başıma bir şey gelme ihtimali yüzünden geliyordu.Başka ihtimalleri aklından def etmeliydi.

Alışveriş merkezine girdiklerinde Sare ile ilk vitrinlere baktılar.İçlerine sinen mağazaya girip birbirlerine kıyafet gösterdiler.Çok kararsız kalsalarda bir kaç parça eşya alıp çıkabilmişlerdi.Asuman onunla geldiği için Cihan'a teşekkür etmeyi düşünüyordu.Bu yüzden gözüne kestirdiği kazağı alıp kasaya yöneldi.Sare,Asuman'ın elindeki kazağı görünce ikizine aldığını tahmin etmişti ama bir şey söylemedi.İkisinin barışmasını herkes çok istiyordu ama onlar birbirlerine duvar örmüşlerdi bile.Bu yüzden bu düşünceleri ailecek rafa kaldırmışlardı.Alışverişi tamamladıklarında bir kafe'ye oturup kahve söylediler.Yorgunluğun üstüne çok iyi gelmişti.Sare sabah telefonda sorduğu soruyu tekrarladı.

-Cihanla ne oldu sahi?Bütün gece yoktu,beraber miydiniz?Sabah geldiğinde mutluydu,bir şeyimi düşürmüşüm diye evden çıktı barut fıçısı gibi geldi eve.Ev ahalisi ağzını açmaya korktu desem yeridir.

Ahu hafifçe kıkırdayıp konuştu.

-Akşam sizden çıkınca uçak yolculuğundan kaynaklı baygınlık gibi bir şey geçirmişim ama telaş edilecek bir durum yok.Sizinkilere söylememiş telaşlanmasın diye.

Sare'nin yüzü telaşlı bir hal almıştı,gözleri Asuman'ın üstünde gezindi.

-Yok dimi bir şeyin Asu?İnsan gene de haber verir yani de neyse iyisin ya.

-İyiyim iyiyim merak etme.Başımda beklemiş galiba,ben kalktığımda kanepede uyuyordu.Kahvaltı falan hazırladım,zahmet etmiş o kadar sonuçta.Kahvaltıdan sonra gitti zaten.10-15 dakika sonra Sarp geldi,tam ona çay koydum kapı çaldı.İkizin gelmiş,bizi gördü öyle.Tam soracaktım ne olduğunu bastı gitti.

-Neye sinir olduğu belli desene.Kızım Cihan seni hep kıskanırdı Sarp'tan,sevmiyordu o çocuğu hiç hatırlasana.

-Hatırlamamak mümkün mü?Sarp'tan değil herkesten kıskanırdı beni.Boğucu bir kıskançlık değildi ama,bilirdim kıskandığını ama tek bir ima bile yapmazdı.

-Cihan da öyle işte,genelde içine atar her şeyi biliyorsun.Asıl sizin yüzleşmede patlak verecek her şey Sare dedi dersin.

-Yüzleşme gibi bir şey olmayacağına eminim,bir şeye başlanacak olursa yüzleşme olur.Bu ikimizin de düşündüğü bir ihtimal değil sonuçta.Hadi kalkalım artık ya,anca gideriz eve.

Hesabı ödeyip kafeden çıktılar.Ellerindeki poşetler çok fazla olmadığı için yürüyerek gitme kararı almışlardı.Mahalleye kadar sohbet ede ede gelen ikili gördükleri kişi duraksamışlardı.İkisinin baş düşmanı Hande,sokaktan salına salına geçiyordu.Güzel kızdı Hande,bakanın dönüp tekrar bakabileceği bir kızdı.Tehlikeliydi de,güzelliğinin yanı sıra fazla kurnazdı.Sare ile zamanında çok kapışmışlardı.Sare'nin lise zamanındaki sevgilisine göz koymuştu ve elde etmek için her şeyi yapmıştı.Başarılı olamayınca rotasını Cihan'a çevirmişti.Mahalledeki herkes ona aşık zannediyordu,bunu zannetmesindeki sebep peşinde koşan mahalle erkekleri olmuştu.

-Kül-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin