- 13 -

14 1 0
                                    

Cihan'ın sorduğu soru karşısında ikisi de bir şey demeden birbirlerine bakmışlardı.Cihan sinirlenip elini masaya vurdu.

-Bir şey desenize,yanlış duydun sen desenize!Asuman'ın en zor zamanında yanında olamadın,o orada can çekişirken sen hiçbir şeyden habersiz keyfine baktın desenize!

Cihan ikisinin de suratlarına baktığında duyduklarının doğru olduğunu anladı.Ellerini masanın üstüne koydu,derin nefesle alırken sakinleşmeye çalışıyordu.Sakin durmaya çalışırken konuştu.

-Siz benden böyle bir şeyi nasıl saklarsınız?Ne kadar kırgın da olsam,kızgın da olsam onun saçının tek teline dünyayı yakarım ben,bilmiyor musunuz?Hadi Helen beni tanımaz,sen beni tanıyamadın mı abi?Ben depresyonda olduğunu bildiğim için aramadım onu!Bir lafım veya bir hareketim onu üzer de kırılır diye aramadım.Üzülüp tedavisini aksatır diye düşündüm,bunun böyle olduğunu bilsem her şeyi bırakıp gelirdim yanına.Ama siz o hakkı aldınız elimden.Ben şimdi sizi nasıl affedeyim?

Cihan arkasını dönüp gidecekken Oğuz onu durdurmaya çalıştı.

-Oğlum bir dur!Asu istedi böyle olmasını,bana acıyıp affetmesin beni dedi.Ben hep dedim söyleyelim diye...

Cihan sinirle sözünü kesti.

-O ne söylerse söylesin abi,dinlemeyecektin!Ya ölseydi Asuman,ameliyat başarısız geçseydi?Ben ayrılırken sarf ettiğim sözler için gidip bir mezardan mı af dileyecektim?Vicdan azabı içinde geçirecektim senelerimi,sürekli kendimi suçlayacaktım.Asuman bunları düşünmedi tabi ki,siz de mi düşünmediniz?O sağlıklı düşünememiş,siz niye ona uyuyorsunuz?

Haklıydı Cihan,bu yüzden cevap verememişlerdi.Cihan eli ile yüzünü sıvazlayıp konuşmasına devam etti.

-Ben yukarı çıkıyorum,burada daha fazla durursam herkesin kalbini kıracağım.Yarın büro'ya gelmeyeceğim,önemli bir durum olursa haber edersin abi.

Oğuz kafasını salladığında Cihan yukarı çıkmıştı.Yoğun bakım servisinin önündeki sandalye'ye oturup kafasını geriye doğru yasladı.Gözlerinin yavaş yavaş kapandığını hissediyordu,o da bu hisse karşı çıkmamıştı.Annesinin ve Sare'nin gelişi ile uykusu bölünmüştü.Hastanede kalmak için çok dil dökseler de Cihan onları bir şekilde eve göndermişti.Ara ara vücudunda ağrı hissedip uyanır gibi olsa da sabahı etmişti.Gözleri kapalı bir şekilde otururken biri onu dürtmüştü.Gözlerini açtığında karşısında Helen'i gördü.

-Cihan,hadi kalk.Her tarafın tutulmuştur burada.

Cihan gözlerini hafif kısarak konuştu.

-Uyumadım zaten,ara sıra dalar gibi oldum sadece.Bir gelişme var mı?

-Kan naklinin ardından Asuman'ın değerleri normale döndü.Az sonra normal odaya alacaklar.Odasında refakatçi koltuğu vardır,istersen oraya geç.

Cihan her tarafının ağrıdığını hissetse de bunu belli etmeden doğruldu.

-Hangi odaya alınacak?

-328 numaralı oda,bir üst katta koridorun sonundaki oda.

Helen 'in cümlesini bitirmesi ile kapı açılmıştı.Asuman sedyede uyur vaziyetteydi,bu manzara her ikisini de kahrediyordu.Sedye'nin asansör'e bindirilmesi ile Cihan kendini toparlayıp konuştu.

-Tamamdır,ben refakatçi kalırım yanında.Senin işin varsa git,ben buradayım.

Helen kafasını sallarken konuştu.

-Kül-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin