Kardeş

551 71 83
                                    

"Bu Ceylin ablan... Necla da tatlı kızımız."

Yine kilo problemi. Ceylin dediği kız elini uzattı bana. Elini sıktım. Sürekli gülümsüyor.

"Siz konuşun, benim biraz işlerim var." deyip yerinden kalktı müdür. Amma abarttılar.

"Tamam, Müdür Bey." diye cevap verdi kız memnun hâlde. Müdür odadan çıktı.

"Merhaba, buraya neden geldiğimi biliyorsun değil mi?"

Başımı salladım sadece. Arkama yaslandım. Çok profosyonel.

"Sana diyet listesi oluşturdum. Telefon numaranı almak istiyorum. Ara sıra kontrol amaçlı görüşmelerimiz olacak. İstediğin gibi sana ait olmayan fazla kilolarından kurtulacaksın. Birçok hastam mutlu ayrıldı yanımdan-"

"Ben kilo vermek istemiyorum ki." dedim alayla. Duraksadı. Ne diyeceğini bilemedi başta. Sonra toparladı kendini.

"Biz bizeyiz. Anlıyorum seni. Bazı hastalarımın tepkisi bu yönlü oldu-"

"Ben kilo vermek isteseydim kliniğine gelirdim. İstemiyorum kilo falan vermek. Ben mutluyum halimden. Kilo vermek isteyenlere yardımcı ol!"

Tedirgin oldu. Çırpı bacaklarını kendine doğru çekti biraz. Kendimi anlatamıyor muyum ben?

Kapının açılmasıyla müdür girdi içeriye. Biraz mahcup tavırla "Telefonumu unutmuşum. Hemen çıkacağım, devam edin." deyip gülümsedi. Ceylin çırpısı kalktı ayağa. Çantasını eline aldı.

"Müdür Bey, Necla ile konuşmamız bitti. Sizinle özel olarak konuşmak istiyorum. Necla da daha fazla dersinden geri kalmasın."

Müdürün kaşları çatıldı ciddiyetle. Gözlerini bana çevirdiğinde umursamadım. Önüne döndü.

"Konuşalım tabii." deyip tekrar bana döndü. "Hadi sen sınıfına git."

Tatlı kız oldu sıradan öğrenci. Yerimden kalkıp odadan çıktım. Kapıyı arkamdan kapattığımda konuşmalar gelmeye başladı. Ortalığı kolaçan edip kulağımı kapıya yasladım.

"Diyetisyenden önce psikoloğa gitmesini tavsiye ederim." dedi çırpı bacak. "Zorbalığa uğramış, kilo vermek istemiyor. İnkar ediyor. Mutlu olduğunu zannediyor. Psikolog arkadaşlarım var. İsterseniz yönlendirebilim size."

Sinirle yumruğumu sıktım. Müdür konuştu.

"Bu durum beni aşar, Ceylin Hanım. Ailesinde artık sonrası. Onlarla konuşurum. Anne-babası onun gibi değil ama hiç mi dikkat etmemişler, anlamadım. Kızım az ye, dememişler. Vermişler de vermişler."

Sinirle solurken çırpı devam etti. "Anlıyorum, Müdür Bey. Neyse ben sizin vaktinizi almayım." dediğinde yanımda hissettiğim hareketlilikle başımı çevirdim. Fesli çocuk yanıma gelmiş. Ne var bakışı attım. Aynı bakışla bana cevap verdi. Kapının önünden çekildim.

"Git başımdan, geri zekalı. Nerden çıktın sen?"

"Niye kapı dinliyorsun?" dedi ciddiyetle. Kaşlarımı çattım.

"Çünkü benim hakkımda konuşuyorlar. Sen kimsin? Okuldaki herkesi tanırım ben. Seni tanımıyorum."

"Lise öğrencisi değilim ben. Okulda Ramazan şenlikleri olacakmış. Onun için görevlendirildim."

Merak ettim şimdi. Dikkat kesildim.

"Bu fes ve bıyık ondan mı? Bu arada yakışmış he." dedim merakla. Başındaki fesi düzeltti.

"Sağ ol." dedi ciddiyetle. Cool çocuğum gibi sırıtmıyor bu. Taş gibi.

"Üniversite öğrencisi misin? Nerden geldin buraya?"

Necla (Texting)Where stories live. Discover now