Aile

453 65 146
                                    

"Hoş geldiniz!"

Heyecandan kalbim güm güm atarken kayınvalideciğim beni kolları arasına aldı. Kollarımı beline sardığımda şalımın üstünden öptü merhametle. Duygulanıyorum ama çok mutluyum.

Kayınvalideciğimden ayrıldıktan sonra elini öptüm. Elleriyle yüzümü avuçlayıp baktı bir bana alıcı gözüyle. Oğluna alacak beni. Hadi inşallah!

"Maşallah güzel kızıma. Gerçekte daha güzelmişsin." dediğinde gülümsedim. İlerleyen dakikalarda gülerim. Şimdilik biraz ağır olmayı tercih ettim. Yanlış anlar falan beni. Allah korusun.

"Teşekkür ederim, anneciğim. Sen de çok güzelmişsin." dediğimde gülüverdim. Ayy ciddi olamıyorum!

Güldü benimle birlikte. Benden ayrıldığında annem ile sarıldılar. Kayınbabama hoş geldin dedim. Hâl hatır sorduk birbirimize. Keyfi yerinde gözüküyor, maşallah. Babamla konuşmaya daldı ayaküstü. Ayy kaynaşın kaynaşın!

Gözlerim feslimi aradığında bir çocuk belirdi önümde. Sırıtıyor. Yaramaz bu.

"Ben, Alican." dedi birden. Elimden öptüğünde şaşırdım. Para mı isteyecek acaba?

"Ben de Necla." dedim gülümseyerek. "Yenge diyebilirsin."

Güldü. Yanıma yaklaştı. Dikkat kesildim.

"Biz ekibiz artık. Normalde karşılığını isterdim ama sen benim yengemsin. Abimden de önde gelirsin artık." dedi gururla. Sırıttım. Helal be!Çok kafa çocuk bu!

"Tamam, yengesinin aslanı." deyip gözlerimi kırpıştırdım anlaştık dermiş gibi. Gülerek yanımdan geçti. Gittikçe güçleniyorum be!

Başımı kaldırdığımda feslimi gördüm. Kalbim durmuyordu yerinde. Yeşil gömlek giymiş üzerine. Eridim ben...

"Selamün aleyküm." deyip elindeki paketi uzattı bana. Kendime gelmeye çalışarak elinden aldım paketi. Bir sürü şey getirmişler zaten. Yerim ya. Mahcup oldum biraz.

"Aleyküm selam, Berk." dedim gülümseyerek. Heyecandan yerimde duramazken yeşil elbisemin etekleri hareketlendi. Gözlerimi gözlerine çevirdiğimde göz göze geldik. İçimden geçeni söyledim.

"Çiçeğimi unutmuşsun."

Duraksadı. "Ne?" dediğinde bir adım daha uzak durdum ondan. "İftardayız ya." dedi sonra gözlerini kaçırıp. Çok tatlı ya.

"Neyse ben mutfağa geçeyim. Hem yakın durmamam gerekiyor. Farkındaysan uzaklaştım senden." dedim umursamazca. Kaşlarını çattı.

"Necla bak-"

"Teşekkür ederim, Berk. Buyurun içeriye geçin. Ezan da okunur." dediğimde bir şey diyemedi. İçeriye geçtiler. Elimde paketle mutfağa ilerledim.

Allahım çok yakışıklı olmuş. Feslimmm benimm!

Ocaktaki yemeklerin hepsini ben yapmışım gibi kontrol ettim. Tatlı yaptım bi. Güllaç yaptım. Diğer kalanı annem yaptı. Baban da yardım etti bize. Elimize sağlık.

Salona geçtiğimde bakışlar bana döndü. Annemin yanına oturuverdim hanımefendice. Kayınvalideciğimin gözleri bendeydi. Gülücükler saçıyorum etrafıma. Hem güzel hem de tatlıyım.

"Sofrayı kuralım, kızım. Az kaldı."

Annemin komutuyla ayağa kalktım. "Ben kurarım şimdi, anne. Siz konuşup kaynaşın." dedim heyecanla. Kayınvalideciğim güldü. Hoşuna gittim şeker anneciğimin. Annem de gülümsediğinde salonun kapısına doğru ilerledim. O sırada feslime baktım çaktırmadan. Bir şeyler anlatıyordu babama. Önüme döneceğim vakit yaramaza yakalandım. Sırıtıyordu. Gözlerimi kıstım. Aklıma gelenle güldüm içten içe.

Necla (Texting)Where stories live. Discover now