Evliyiz

409 57 115
                                    

Necla Koçak

Kavanoz gözlük takan gelin olarak tarihe geçiyorum!

Boy aynasında üzerimi süzdüm. Gözlüğümü çıkardığımda bulanık görmeye başladım. Annemi babam zannederim böyle ben. O derece bozuk.

Gözlüğümü taktım tekrar. Olsun, böyle de güzelim.

Aynada güzelliğime bakarken dün geldi aklıma. Resmi nikahta çok heyecanlıydım. Sonra eve geçtik. Bir imam amca dini nikahımızı kıydı. Yumuşak başlı, güler yüzlü bir amcaydı. Çok güzel dualar etti bize. Sonra başta imam olmak üzere herkes odadan çıktı. Ben de çıkacaktım ama Berk durdurdu beni. Kapı tıklatma sesine kadar kaldık odada. O ânı düşündükçe duygulanıyor ve seviniyorum. Alnımdan öptü de sarıldı ya bana. Ben hâlâ oradayım.

Biz evlendik. Berk benim kocam. Feslim ile evliyim ben!

Kapı tıklatma sesiyle irkildim. Kapıya döndüm bedenimi. Tekrar tıklatıldı. Gel dememi bekliyor galiba her kimse.

"Gel..." dedim ciddiyetle. Çok mu ciddi oldu diye düşünürken Berk'i gördüm kapı ardında. İçeriye geçti ve kapıyı kapattı ardından. Siyah takım elbisenin içinde çok yakışıklı ve karizmatik duruyor. Kocamsın değil mi sen benim?

"Necla..." dedi hayran bakışlarıyla. Utansam da gülümseyiverdim. Karşımda tam yemelik duruyor. Ben onu çok seviyorum, Allahım.

"Misafirler mi geldi?" dedim içime kaçmış sesimle. Naz yaparmış gibi oldu ama olsun. Ben rahattım aslında. Bihoş oldum.

Birkaç adımda aramızdaki mesafeyi kapattı. Gözlerimi yakışıklı suratına çevirdim. Kalbim güm güm atıyor. Yanaklarım sımsıcak. Yaramaz olamadım.

Baş parmağını yanağıma getirip okşadı. Gözlerim gözlerindeydi. Yaklaştı bana. Bilmem kaç defa yutkunurken yanağımda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi kapattım. Yanağımdan öptü. İçim heyecanla gıdıklandı ve gözlerimi araladım bir anda. Aramızdaki yakınlık yanaklarımı kızartırken dudaklarımı araladım.

"Gitmeyecek miyiz?" dedim dalgınca. Kollarını belimde hissettim sonra. Gözlerimi gözlerinden ayıramıyorum.

"Seni çok seviyorum." dedi içtenlikle. Yüreğimi okşadı. Bugünü beklemiş gibi sıralıyordu her şeyi. Ben çekimser kaldım. Bu hâli de çok hoşmuş ha!

Ellerim omuzlarına tutunurken bedenlerimizin yakınlığı beni heyecanlandırıyordu. Önceki dediklerimi düşünmek istedim. Utangaçlığım azalırsa daha sakin olabilirim belki.

"Çok güzelsin." dedi sonra. Dudaklarımda gülümseme belirirken devam etti. "Güzel gözlüm, hayat enerjim, karım, hatunum..."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken düşünceli hâle büründü. Diyeceklerini düşünüyordu herhalde. Bu iyice bana benzemiş. Allah kahretmesin, ben de ona benzedim!

"Yaramazım..." dedi gülerek. Kalbim tekledi. Gülüşüne takılı kaldım. Ben dayanamayacağım. Heyecanla atıldım.

"Yaaa ben seni yiyyyim mi?!"

Gözlerini gözlerime kilitledi. Çok başka bakıyordu bana. Etkisinde kalırken kapı tıklatma sesiyle irkildik. Kapı ardında Alican'ın sesini duydum.

"Yenge, abi... Misafirler bekliyormuş."

Yerimde kıpırdandım huzursuzca. Berk kollarını ayırmadı benden. Gözlerimi yüzüne çevirdiğimde kaşları çatıktı. "Geliyoruz, tamam." dedi ciddiyetle. Alican'ın gülüşlerini duydum sonra. Ses kesildi. Gitti herhalde. Berk bana yaramaz diyor ama asıl Alican yaramaz.

"Kapılar da durmuyor."

Başımı çevirdim dalgınca. İfadesi yumuşadığında gülümsedim. Az önce bir şey dedi ama anlamadım.

Necla (Texting)Where stories live. Discover now