11.BÖLÜM

239 54 37
                                    

İyi okumalar

Arkamız dönmemizle, iki çift bize bakan mavi göz ile karşılaştık.Tek kaşını kaldırıp, bize tekrar  aynı soruyu tekrarladı.

"Ece'ye takıntılı olan kimmiş?" dedi.

Sesi diğerinin aksine daha düz bir sesle çıkmıştı. Ece ile bir birimize bakarak,

Ece"Bana, Takıntılı olan bir çocuk vardı yaaa, Işığa onu anlatıyordum" dedi.

Efe bir adım daha atarak,"ha şu gerizekalı" olan dedi gülerek.  O konu kapanmamış mıydı?" dedi.

Ece de Efe'ye bir adım atıp, "kapandı ama Işık merak etti anlattım" dedi, bozulmuş bir şekilde.

Efe bana göz ucu ile bakıp,  elinin tersi ile itip "çekil kız" diyip geçti.

Eceyle bir birimize baktık. Kendi kendime  iğneliyici bir sesle, 'bu da ergen ergen tavırlar' diye mırıldandım, Efe Bize doğru dönüp, hafif bir sesle bağırarak kulağını gösterdi.

"Arkamdan konuşma , konuşma duyuyorum" dedi.

                           *******
"Bugün seninleeee best frendsss günü ilan ediyorummm" diye hafiften sevinçle bağırdı Ece.

Ona doğru uzanıp elimi ağzına koyup, " bağırma" dedim gülerek.

Elimi ağzımdan çekerek, "ne yalan mı" dedi. Ellerinde ki Alışveriş çantalarını göstererek. 

Konuyu değiştirip" şu Cafe ye oturalım mı?" dedim. Cafe de ki masaya doğru ilerlerken,

Ece yorgun bir sesle. "Ayy evet ben de yoruldum dedi." Ellerindekiler  yanında ki Sandalye 'ye bırakırken.

"Arkaya yaslanıp " offf yoruldum" dedim, kafa mı geriye atıp yorgun bir sesle.

Ece' de benden farksızdı. " İki elini yanağına koyup, al benden de o kadar" dedi.

Aklıma o gün Efe ile karşılaştığımız gün geldi, kafamı kaldırıp kaşlarımı çattım. Hafif Eceye doğru eğilip "
Ece o gün" diye lafa başlayacaktım ki. Garsonun gelmesi ile lafım yarım kesilmişti. Siparişi verdikten sonra garson gidince,

"o gün niye Efe bize hesap sordu?"

Dediğim de, Ece kaşlarını çatıp " ne hesabı?" diye sorunca

tam da siparişler gelmişti. Arkama yaslanıp, ellimle  limonataları gösterdim. "İçeceklerin hesabını niye sordu" dedim.

Ece "Ne diyorsun" der gibi baktı.  Ardından kendimi toplayıp,

  Okul çıkışı, okul çıkışı" dedim mala anlatır  gibi.

Ece kahkaha atıp biraz düşündü. "Bilmem, abimin arkadaşı ondan herşeyi bilmek istiyordur." dedi, umursamaz bir şekilde.

Limonatamdan bir yudum alarak, sadece"Olabilir" dedim Düz bir sesle.

İmalı bir şekilde "Senin sarı civciv ortalıkta gözükmüyor kaç haftadır " dedi.

Kaşlarımı çatıp "Sarı civciv?" dedim.  Sıkıntılı bir nefes vererek, "Serkan işte Serkan" dedi o da bana aynı şekilde. 

"Vallahi hiç bilmiyorum ne yapıyor, uzakta dursun zaten" dedim. Sitemli sesimle,

Ece gururla. "Zaten benim abim var" dedi, alttan alttan bir şeyler ima ediyordu. "Eceee" dedim uyarır bir şekilde.

"İyi beee tamam tamam" dedi.

                                 ******
"Bunun altına siyah bir topuklu ayakkabı.  Üfff çok iyi olur " dedi Ece hayranlıkla.

Kendime boy aynasından baktığımda gerçekten de, çok güzel olmuştum. Cafeden çıktığımız da, Ece ben gidemem çok yorgunum. Abim alsın bizi demişti, her ne kadar hayır desem de aldırmıştı. Ve şimdi Ece'nin evindeydik, aldıklarımız deniyorduk. Krem rengi, ince askılı dizimin bir tık altında biten bir elbiseydi. Ben de "beğendim" dedim. Ece'ye  hayranlıkla,

o sıra da odaya emir geldi. "Ece benim
şarj al-" beni görmesiyle  sözü yarım kalmıştı, beni bir kaç dakika süzdü.

  Kafasını Ece'ye çevirip Ece'ye baktı ve. "Sen mi taktın benim şarjı mı?" dedi Ece'ye dehşetle 

"Ooofff abi offff" dedi kaşlarını çatarken. Ece "Al abicim şarjın" dedi, sinirle şarjı vererek.

Emir Göz ucu ile tekrar bana bakıp gitti. Ece Bozulmuş bir sesle

" Benim abim kos kocaman bir odun" dedi  sesi sona doğru sinirli çıkmıştı.

                          ******

"Ben geldiiiimmm dedim."
Salona ailemin yanına ilerlerken , salona girdiğim de ellerindekileri

gösterip. "Ece ile bir sürü şey aldık"
dedim.

Neşeli sesimle annem merakla, "ne aldınız kız ?" dedi. Ayağa kalkıp poşetlere bakarak,

"bir sürü elbise" dedim.

Annem 'ciddi misin?' bakışı atıp, ardından elbiseye havaya kaldırıp bakarak. "Gerçekten de güzel almışsınız." dedi sesinde hayranlık vardı.

Bir elbise daha  gösterecektim ki, bir kağıt düştü üstünden. Fişdir diye umursamadım. Bir kaç elbise daha gösterince, annem

"hayırlı olsun kızım, çok güzel hepsi" dedi. Sevecen bir şekilde,

babam da kahvesinden bir yudum alırken.

"Güle güle kullan canım kızım" dedi.

Otoriter bir sesle ikisine de, teşekkür edip havadan öpücük atarak. Odama gitmek için Arkamı döndüm o sıra. Annem, " Aç mısın" dedi. Sorgulayıcı bir şekilde. Anneme dönüp

"değilim, Ece'nin annesi bir şeyler yapmıştı" dedim.

Annem kafasını olumlu anlamda sallayıp. "Tamam kızım "dedi şefkatli sesiyle. Ece'yi sevdiği için ses çıkarmamıştı, başka biri olsaydı.. Eyvah eyvah. Arkamı dönüp
Odama girdiğim de ,yatağımda sırt üstü biraz uzandım. Bugün cidden yoğun bir gün olmuştu. Yataktan doğrulunca, oturur pozisyonuna geldim. Bugün Ece'nin dediği aklıma geldi.  'Senin sarı civcivden bir, haber yok.'   Cidden n'olmuştu, o günden sonra hiç bir şekilde görünmüyordu. "Her neyse benden uzak dursun da" dedim. Kendi kendime. Alışveriş poşetine baktığımda, elbiseleri asmam lazımdı. Çünkü şimdi asmazsam bir daha üşendiğimden hiç asamazdım. İstemeye istemeye kalkıp, teker teker astıkdan sonra.  En sonunda, krem rengi elbiseye gelmiştim ki, içinde ki fiş sandığım kağıt dikkatimi çekmişti ,fiş değildi. Beyaz bir postit olduğunu gördüm. Üstünde ki yazı, daha fazla  dikkati mi çekmişti.

"Krem rengi sana çok yakışıyor, Onu herkesin yanında giyinme. "

Yeni karakterimizi nasıl buldunuz🤎

Bölüm nasıldı?🤍

Oy ve yorum yapmayı unutmayınız. 🫀

Seviliyorsunuzzzz 🧚🧚🧚

KARANLIĞIN IŞIĞIWhere stories live. Discover now