Bölüm 10 : Sadakat Yağlı Bir Urgan

838 105 175
                                    

Hazar bedeninde biriken yoğun negatifliğin farkındaydı.
Aslında yaşadığı şeyler pek kolay şeyler değildi.
Hayatı oldukça sıradan bir gençken tek bir olay domino etkisi yaratmayı başarmıştı. Normal rutininde telefon modelini yenileyememek ya da gittikleri mekanda hesabın yüksek gelmesinden korkmak harici problemleri yoktu. Tek sorunu gelecek kaygısıydı ya da akranlarla iletişimsizlikti.

Şimdi ise kendini negatife boğulmuş hissediyordu. Şayet bir terapistin yanına gidip başına gelenleri anlatsa muhtemelen torba dolusu depresan kullanması gerekliydi bu anıları zihninden silmek için.
Ablasının ortadan ikiye kesilen ağzını Kara Dalya'dan esinlenen Kıvanç'ın ona neler yapabileceği onu daha çok ürkütüyordu. Onun zihni Hazar'ı oldukça ürkütüyordu.

Beklemek ve zaman kollamak en ideal şeydi belki de. Hemen kaçmamak en iyisiydi.
Pizzacının yavaş ve hımbıl olmasını umut ediyordu.
Böylece onun motoruna atlayabilir ve buradan uzaklara sürebilirdi.

Pizzacıya konum atmıştı ve istediği özellikte pizzaları belirtmişti.

Emirhan denen iri yarı oğlan bir şeyler anlatıyor olsa da Hazar'ın dikkati onun üzerinde olmaktan çok uzaktı.
Durmaksızın kulübeye bakınıyordu.
Belki de bu berbat bir fikirdi.
Kızları trajik şekilde katledilen ailesi kesinlikle Hazar'ın ölü bedenini aramaktaydı. Onun nerede olduğu bile belirsizdi. Polise yaşam belirtisi vermek için arasaydı muhtemelen frekanstan onun adresini bile bulup enselerlerdi.

Lakin bunların hiç birini yapmamıştı.
İçinden gelen bir dürtü seçimini pizza siparişi verip kaçma planlarını tasarlamak yönünde kullanmıştı.
Böylelikle boş gözlerle ormanın içindeki kulübeye bakınmayı sürdürdü.

Kavanozdaki kelebek kanatları ,sararmış saman kağıtları üzerinde kelebek çizimleri dikkat çekiciydi.
Hazar'ın dondurulmuş köpeğin postundan dikkatini çekmesi zor olmuştu zira ölü köpek canlı gibi asılıydı duvarda ve onun bir zamanlar nefes alan bir canlı olduğunu bilmek insanın kanını dondurduruyordu.

Dikkatini dağıtan şey Emirhan denen oğlanın "Pizza geldi."demesi olmuştu.
"Sıcak sıcak alalım ,kola söylemiş miydin?"

Tamamen aklından çıkmıştı. Muhtemelen sıcak hamur midelerine tam manasıyla oturup taşlaşacaktı. İçecek söylemeyi unutmuştu. Hazar omuz silkmiş ve tahta basamaklara tutunmuştu.
Kulübenin girişine tıklayan pizzacıya adımlamak üzere hareketlenmişti.
Gözleri aç bir iştahla kuryenin yol kenarında dikilen kırmızı motoruna çarpmıştı.
Bununla birlikte elindeki kutulara bakınan ve kafası eğikken şapkası yüzünü gizleyen kuryeye boş bir bakış yolladı.

Ödemeyi yapmak üzere hareketlenen Emirhan direkt olarak pizzacının yanına ilerlediğinde Hazar için harika bir boşluk oluşmuştu.
O esnada aradan süzülüp kolaylıkla otobana doğru koşturabilirdi.
Özgürlük için kesik kafasıyla etrafta dolanan bir tavuk gibi koşturmalıydı.

Lakin yanlış bir şeyler vardı. Pizza kokmuyordu. Sıcak duman ve kartonun birleştiği o yağlı un kokusu efil efil esmiyordu.
Bu denli taze ve hızlı bir siparişin bir hayli davetkar bir kokuya sahip olması gerekirdi.

Sucuk dahi kokmuyordu.

Hazar dışarı fırlamak üzere sarkıttığı ayağını içeri geri aldı.

Tuzaktaydı.
Tuzağa yakalanmıştı.
Ödemeyi yapan Emirhan cebinden para çıkarmamıştı,bunun yerine tembelce ağzına bir sigara kondurmuş ve kapıya adımlamıştı.

"Sanırım Emirhan görevini yerine getirdi,ha."dedi tanıdık bir ses kafasından şapkayı fırlatarak.

Kehribar rengi gözler direkt olarak Hazar'ın yüzünde sabitlendiğinde içinde hiç bir duygu kırıntısı beslemiyordu.
Buz gibi bir sesle birlikte elindeki boş kutuları tahta duvarlara fırlatmış ve hissiz bakışlarını Hazar'ın üzerinde gezdirmişti.
"Senin aksine görevini yapmış."diye fısıldadı Kıvanç. Seslice yutkunmuştu ademelması yerinden oynarken gözlerini öfkeyle kısmıştı.
"Bahçede olmalıydın. Sana dediklerimi yapmalıydın. Bana itaat etmeliydin."

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Mar 26 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kara DalyaWhere stories live. Discover now