Bölüm 51

2.6K 207 31
                                    

"Hadi ama artık," Kerem Barış ve Yunuslar gittiğinden beri on dakikada bir hediyem nerede, hediyem ne diye sızlanıyordu. Açıkçası ona verecek gerçek bir hediyem yoktu çünkü bu doğum günü olayını planlama zamanım olmamıştı. Sabah aklıma geldiği için gün içinde organize edilmiş bir toplanmaydı. Hediye olarak ne vereceğim konusunda bir fikrim de vardı, umarım onun da hoşuna giderdi. "Yatma vakti geldi, saat on ikiyi geçmek üzere ve benim hala bir fikrim yok hediyem hakkında."

"Aa, sana söylemedim mi?" dedim sahte bir şaşkınlıkla. "Bal kabağına dönüşüyorsun on ikiden sonra, hediyen bu." deyip güldüğümde gözlerini devirerek kapadı odasının kapısını. 

"Çok güldüm, hayatım." dediğindeyse ona yaklaştım, kollarını otomatik olarak bana sarmıştı. Ellerimi omuzlarına yerleştirerek gözlerine baktım. Gerçekten çok yakışıklıydı. Gözlerini şüpheyle kıstı. "Yok değil mi hediye falan?" dediğinde kafamı iki yana sallayarak reddettim onu. 

Somut bir hediyemin olmadığı gerçeği bilmesi gereken bir detay değildi bence. "Şimdi şöyle ki, hediyem var, ama sever misin bilemiyorum." 

"Senden gelen her şeyi severim." dediğinde kıpkırmızı kesilmiştim hemen. Bu şekilde dikkatimi dağıtıp aklımı başımdan alması adil değildi. İltifatları olması gerekenden çok daha iyi hissettiriyordu. 

"Tamam." dedikten sonra derin bir nefes alarak cesaretimi toplamaya çalıştım. "Kapa o zaman gözlerini." Tereddüt etmeden dediğimi yaptı. Hiç itiraz etmemesi kalbimde tüm iltifatlarından daha büyük bir etki yaratmıştı. Bana güveniyor olmasını bilmek neredeyse beni seviyor olduğunu bilmekten daha iyiydi. Birkaç saniye, gözlerinin kapalı olmasından faydalanarak yüzünü inceledim. Kirpikleri, oldukça yumuşak görünen dudakları, arada bir renklendirmeyi başardığım yanakları çok güzeldi. Gerçekten benim olduğuna inanmak zordu ama öyleydi. Benimle evliydi, beni sevdiğini söylemişti. Onu seviyordum. Bir şey almaya gideceğimi düşünmüş olsa gerek belimdeki ellerini gevşetmişti, aksine vücudumu onunkine iyice yaslayınca tutuşu eskisinden de sıkı bir şekilde sardı beni yine. 

Kerem uzun sayılmazdı, ama benden uzundu, bu yüzden yüzlerimizi eşitleyebilmek için parmak uçlarımda kalkarak bakışlarımı dudaklarına odakladım. Fazla beklersem vaz geçerdim, bu yüzden hemen yüzümü onunkine yaklaştırarak hafifçe birleştirdim dudaklarımızı. Kerem beklemediği bu hamlemle biraz irkilmiş, ama geriye kaçmamıştı. Gözlerimi kapatmadığım için hamlelerini de görebiliyordum. O da gözlerini araladı, saniyelik göz göze gelince utanıp hemen kapadım gözlerimi. Birkaç saniye kadar kısa, hareketsiz bir sürenin ardından kendimi geri çekerek dudaklarımızı ayırdım. Kerem dudaklarından ayrılmama izin verdi ama geriye bir adım atmaya çalışmamla gözlerini açıp kafasını iki yana salladı. 

"Öyle kolay kaçamazsın bakalım." diye fısıldadı bana. "Ben sana ne dedim?" benimle beraber yürüyerek onun yönlendirdiği tarafa, geri bir adım atmamı sağladı. "Eğer rahat durmazsan bırakmam demedim mi?" Bir adım daha, ve sonra bir tane daha. Sırtım duvara çarpana kadar gözlerimiz birleşik bir şekilde geri geri ilerledik. 

"Tam olarak böyle demedin sanki?" diyerek gülümsediğimde bana öyle bir baktı ki, eğer bu an ölüm anım olsaydı, hiç üzülmezdim. "Hem ben bir şey demedim."

"Doğru," başını az önceki gibi benimkine yaklaştırdı, bakışları dudaklarımdaydı. "çok daha fenasını yaptın." sonra da cevap vermeme izin vermeden dudaklarıma kapandı. Bu sefer gözlerim hemen kapanmış, ellerim ensesinin arkasında birleşmişti. Kerem benim az önceki, öpücük bile denemeyecek cesaret patlamamın aksine gerçekten öptü beni. Dudaklarının benimkiler üzerinde yaptığı baskıyı her saniye arttırdı, üst dudağımı kendikilerinin arasına alarak çekiştirdi. Benimse tek yapabildiğim ayak uydurmaktı. Nefessiz kalmaya başladığımızda ayrıldık. "Ben..." nefes nefese konuştuktan sonra duraklayarak gözlerini kapattı, alnını anlıma yasladı. "ben son birkaç haftadır bu andan başka bir şey düşünmedim." şaşkınlıkla aralanan dudaklarımdan faydalanarak bir kez daha öptü beni. Ve sonra bir kez daha.

Çok heyecanlandınız diye attım, yoksa böyle bir planım yoktu. Detay isterim diyen arkadaş, benim o şekil becerilerim yokkk. Max kiss yazarım haberiniz olsun şimdiden :DDDD. 

Not: Bu bölüm geldi diye stok bölümüm sadece bir tane kaldı, dua edin de yarınki eğitim beni çok yormasın ve bir dahaki haftaya bölüm stoku yapabileyim. 

Not2: Yazma fikri de verebilirsiniz. 

Yüzük / Kerem AktürkoğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin