*Son Veda*

254 18 20
                                    

"Gidişinden sevdim seni..."

Kaybetmek ve kazanmak arasında çok küçük bir fark vardır aslında. Bizler buna detaylar deriz, ama aslında detay falan değildir, Fark; bakış açısıdır... Bu gün öksüz kaldım. Annem... Arkadaşım, kardeşim, örnek aldığım insan. Onu sadece '' anne'' kavramıyla tanımlamak onun mükemmel kişiliğine hakaret gibi geliyor. Ben onun yalnızca kızı değildim. En büyük hayranıyım. Onun her şeye rağmen ayakta duran kişiliğine, farklı bakış açısına, zarafetine, güzelliğine, hatta varoluşuna bile hayranım ben. Benim için güzelliğin tanımıydı o. Bu gün yaşadığım büyük kaybediş bana ağlama hakkı tanımıyor. Çünkü kaybettiğim normal bir kişi değil. Onu sıradan bir insanın cenazesinde gibi uğurlayamam gideceği sonsuzluk yolculuğuna. Ağlayamam, yas tutamam, acı feryatlar atamam. Ölümüne bile hayran olduğum kadın o. Bizim vedamız sessizdir onunla. Birbirimizi anlamak için kelimeler, hareketler veya düşünceler gerekmez. O derece özel bir bağ var aramızda. Ölürken yazdığı vasiyette cenazesinde bana aldığı beyaz bir elbiseyi giymemi istemişti. Herkesin aklında bir neden? sorusu olsa da ben merak etmiyordum çünkü; biliyorum. Bana meleğim... derdi hep. Ona göre melekler siyah giyemez. İçine dolan huzuru sanki benim içimde gibi hissediyorum tüm benliğimin en önemli parçası ruhumda. Ölüm onun başlangıcı, benimse vedam ona. Başlangıçlar her zaman sonla olur demişti bir keresinde. Haklıydı. Yarım bırakılmış sonlar varsa arkanda o asla bir başlangıç olmaz. İşte o da bana kesin olarak edebileceği tek veda yöntemi olan ölümle veda etti daha sonra o zarif yürüyüşüle uzaklaştı. Kolumda hisettiğim elle kafamı çevirdim. Babam... Annemle ayrılardı. Anneme çok aşıktı babam.Annem için bunu söyleyemem ama. Tam bir aşk kadını olmasına rağmen hala tüm benligiyle tek bir kişiyi sevdiğini biliyorum, biliyoruz. Ayrılık mesken tutmuş onların kaderine. Bunun tam bir ayrılık olabildiği söylenemez ama... '' Ahu'm iyi misin?'' bu sorusu gülümsetti beni. '' Huzur doluyum. Annem huzur bulmuşken ben onun ebedi mutluluğa kavuşması yüzünden yas tutmam zaten. Hem biliyorsun bana depresyon yasak. Annem kızar sonra ' her zaman daha kötüsü vardır!' der hep unutma.'' babam anlamış gibi başını salladı. Ama ikimiz de biliyorduk beni anlamadığını, anlamayacağını. Babamın arkasında duran kişiye kaydı gözlerim. Ayça... üvey kardeşim. Babamın ikinci evliliğinden olan üvey kızı. Pek sevmezdik birbirimizi. Nasıl sevelim ki? Bir babayı aynı kandan olmayan iki ilgiye muhtaç çocuğun paylaşması biraz zor haliyle. Babasını tanımamış olan Ayça için paylaşmak zaten zor. O ilgiye muhtaç bir çocuk, bencil. Ama anlıyorum onu da. Çok küçükken vermiş kayıplarını. İlgiyi paylaşınca sanki uçup gidecek gibi hissettigini anlayabiliyorum; Ama ne olura olsun affedemiyorum onuda babamı da. küçlüğümden beri aklımda yeredinmiş düşünce antipati beslememi saglıyor ona karşı o benim babamı çaldı! sırf bu düşünce yüzünden ne çok ağlamıştım. Tabiki beni toplamak gene anneme kalmıştı. Yüzünde beni rahatsız eden o bakış var. Acıma dolu olanından. Onun vermediği selamı ben veriyorum. Sonuç olarak iki yaşta olsa büyük benden. '' Başın sağolsun Ahu'cum. Ölümü bilirim ben. Çok acıtır. İstersen konuklarla biz ilgileniriz.'' babam yüzündeki anlayışlı bakışla beraber kafasını salladı düşüncesine katıldığını belli etmek istermişçesine. Yıllar önce kopup gitmiştik birbirimizden babamla. Kırgınlıgım, kızgınlıgım büyüktü ona: Ama hala anneme olan sınırsız aşkı karşımdaki yıkılmış halinden belli oluyordu; Gözleri kızarmış, herzaman yapılı olan saçları dağınık, çok dikkat ettiği giyim kuşamı uyumsuzdu şimdi. Onun için ani olan bir ölümdü, benim içinse beklenilen. Annem gene yıkılmaz ve güçlü duruşunu bozmamış çevreye karşı olan ' asla zayıflıklarınını belli etme!' düşüncesini savunarak söyletmemişti kimseye hastalıgını. Yıllara, yaşanmışlıklara karşı yakata dimdik duran kadının bir hastalığa yenilmesi gururuma dokunuyor canımı acıtıyordu. Kalp yetmezliği... Annem bu hastalığı duyunca gülümsemiş ve demişti ki ' birbirinden uzak düşen iki seven kalbin sonu bu. Zaten seven bir insan ya kalp yada aşk yetmezliginden biter' içimde son bir veda etmek istiyorum anneme. Bunun için kendimle başbaşa kalmam gerekiyor. Son bir veda ona benden. Daha sonra kabullenmiş olacağım yıllardır beni hazırladığı hayatta tek başıma kaldığımı...

Yaşanmışlıklar DefteriWhere stories live. Discover now