Hatunum, seni seviyorum ZayninTakkesi4.
Gemiye bindiklerinde Harry demirleri sıkıca tutmuş husursuzca etrafı izliyordu. Gemi daha kalkmamıştı. Ama bu bile huzursuzlanmasına yetiyordu. Denizi ilk gördüğünde Louis'nin gözleriyle yaptığı kıyaslamanın yanlış olduğunu fark etti. Çünkü Louis'nin gözleri daha güzeldi. Hızla başını sağa sola salladı. Neden onu düşünüyordu? Ondan nefret ediyordu. O adam onun hayatını mahvetmişti. Her şey alt üst olmuştu. Artık rüyalarında kadınları değil, erkekleri görmeye başlamıştı.
"Harold."
Harry birden irkildi. "Beni korkuttunuz."
Louis Harry'nin sararmış suratına baktı. "Oh Harold. Sudan korkuyorum deme bana." Lütfen dercesine bakışlarına aldığı yanıt onu tatmin etmemişti.
"Hayır, tabii ki de." Ses tonu 'YALAN' diye bağırırken iç sesi kendini ikna etmeye çalışıyor gibiydi. 'Korkacak bir şey yok Harry.' Sol tarafında bulunan Louis'ye kaçamak bir bakış atmıştı.
"Peki madem. Öyle olsun."
Gemi birden hareketlendiğinde Harry sıkıca tuttuğu demirleri sanki mümkünmüşcesine daha da sıkmaya başladı.
"Korkuyorsun Harold."
Harry bunu inkar ederken sağ omzunda bir el hissetti. Ve tekrardan korkuyla irkildi.
"Hey sakin ol. Benim." Louis Harry'i kendisine doğru çekmişti.
Harry, bu hareketini her ne kadar tatlı da bulsa, sinirlenmişti. "Bana dokunmayın."
"Harold. Yine mi o konu?" Harry inanamazcasına baktığında sıkıntıyla ofladı. "O bir hataydı. Tamam mı? Üzgünüm."
"Duygularımla oynadın Louis. Bunu, bir hata olduğunu söyleyip geçiştiremezsin."
Duyduğu şeyle kahkaha atmıştı Louis. "Ne duygusundan bahsediyorsun?" Tekrardan kahkaha attı. Ama bu seferki içinde sitem barındırıyordu. "Sana karşı bir şeyler mi hissettiğimi düşünüyorsun?"
"Hayır." Harry ne saçmalamıştı öyle? Ardından sinirlendi. "O günden beri rüyalarımda hep erkek görüyorum Louis."
Louis hayret edercesine tek kaşını kaldırdı. "Peki ya bu benim sorunum mu?"
"O gün.. Giderken bana kötü biri olmadığı söylemiştin!" Harry sesini yükselttiğinde birkaç çift onlara bakmıştı.
"Harry o aralar kadın kıtlığı çekiyordum. Ve seninle oynadım. Bunun için üzgün olduğumu da söyledim. Ama bir ibne olman benim suçum değil." Sesi fazlasıyla soğuk çıkıyordu. "Ayrıca gittiğimiz yerde bu yaşadığımız olayı kimseye anlatmayacaksın."
"Bana emir veremezsin. Evinde değiliz."
"Pekâlâ, Harold. Bu yaşadığımız şeyleri kimseye anlatamazsın çünkü benim için hiçbir anlam ifade etmiyorlar. Ve benim bir kız arkadaşım var."
Harry inanamazcasına onun soğuk mavi gözlerine baktı. Tanrı şahitti ki ihanete uğramış gibi hissediyordu. "Bunu nasıl yaparsın?" diyebildi sadece.
"Bak Harold. Anlaman için daha ne kadar tekrarlamam gerek?" Sesini yükseltti. "Benim-için-hiçbir-değerin-yok." Her kelimeyi teker teker vurgulamıştı.
Harry neden üzülmüştü? Hayır, bu olamazdı. Düşündüğü şeyle gözlerini sımsıkı yumdu. Mide bulantısını unutmaya çalıştı. "Peki ya bu umrumda mı?" diye sorarken sesinin üzgün çıkmamış olmasını diledi.
Okunmuyor fazla ama dayanamadım yb attım
Vote verip yorum yaparsanız çok şukela olur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Our Love Should Wait (Larry)
Fanfiction"Sen benim göz yaşlarım gibisin. Seni dışarıya atmaya çalışıyorum. Ağlıyorum. Fakat ben de o kadar çok çoğalmışsın ki; bitmiyorsun. Ve eğer kaynağın kurursa kör olurum."