Acı Sürpriz

2.9K 173 6
                                    

Buna inanamıyorum. Bunlar bizim çocuklardı. Hepsini bir bir özlemiştim. Bi an gözlerimin dolduğunu farkettim. Hepsine koşa koşa sarıldım. Gülüştük. Okuldan bahsede bahsede ilerlemeye başladık .Ağır adımlarla ilerlerken yanımıza Cameron geldi. Bu da nerden çıktı. Ah aptal dedim. Çünkü şuan ölmesi an meselesiydi. Çünkü Area kendine hakim olamazdı. O lanet mükemmel kokusu. Bizi kendine kendine çekiyordu.

"Selam Lidyan."

"Selam Cameron."

"Nasılsın."

"Çok mutluyum. Gördüğün gibi."

"Hm. Yüzünden okunuyor."

"Cameron işlerim var görüşürüz yarın."

"Tamamdır. Kendine iyi bak."

"Tamam."

Dedim ve yanından ayrıldık. Biraz ayıp ettiğimi bilsemde yinede buna mecburdum. Artık her gün onun yüzünü görecektim. Nede olsa. Kol kola girmiş ilerlerken bu gece bizde kalmalarını söyledim. Onlar ise işin aslını bana anlatmak istediklerini hemen gideceklerini söylediler. İşin aslı mı? Merak içindeki gözlerle Lordi'ye  bakıyordum.

"Imm Dizzy top sende."

"Seni adi herif. Hermen sıra sende."

"Lakin."

"Hermen hadi."

"Black blood'un artık senin yerine gelecek bir üyesi var."

Başımda aşağıya kaynar sular dökülmüştü. Buda neydi böyle. Nasıl arkadaştı bunlar. Sırf taşınıyorum diye. O an hepsinden nefret ettim.

"Anlamadım?"

"Duydun işte Lidyan "Dedi Hermen
"Artık gruba yeni birisi lazımdı."

"Peki ya oda vampir mi?"

"Şş sessiz ol. Biri duyacak."

"Hala yanıt alamadım?"

"Hayır insan. Hermenin yeni sevgilisi kızın adı ashley."

"Konuşmanız bittiyse müsadenizle."

Dedim ve ağlayarak koşmaya başladım. Arkamdan bağırılan haykırışları duymuyordum. Duymak istemiyordum. Lanet olasıcalar. Benim kurduğum gruba benim yerime birini almak he? Yazık. Koşar adımlarla okulun karşısındaki ormana girdim ve ilk bulduğum ağacın kavuğuna oturdum. Hıçkırarak ağlamaya başladım. O an yanımda Cameron'ın olmasını istedim. Neden bilmiyordum ama onu istedim. Sarılmak istedim. Hemen telefonumu açtım ve emin olmadığım duygularla Cameron'ı aradım. 3.çalışta cevap verdi.

"Alo? Lidyan"

Ağlayarak

"Cameron"

"Neyin var lidyan? Noldu? İyi misin?"

"Değilim. Nolur gel. Lütfen. Sana ihtiyacım var."

Bi an tereddüt ettim. Ama onun gelmesini çok istiyordum.

"Tamam bana konum bildir hemen geliyorum."

"Uzak değilim okulun karşısındaki ormanda ucunda ipler olan ağaçta."

"Bi yere kıpırdama bekle beni."

Dedi ve telefonu kapattı.

~15 Dk sonra~

Ben hala deliler gibi ağlıyordum. Gözlerim şişmişti. O sırada cameron gelmişti. Onu hiç böyle görmemiştim. Donuktu. Neyi vardı?

Bu Okul Tam Dişlerime GöreDonde viven las historias. Descúbrelo ahora