?

2.3K 136 0
                                    

Ben gözlerimi korkuyla açtığımda birden silah patlama seslerini duydum. Çığlık atarak başımı yere eğdim. Ellerimi saçlarıma koydum kafamı dizlerime sokup ellerimle kafamı korudum. 15 saniye sonra ses kesilince yavaş yavaş kafamı kaldırıp etrafa bakındım. Adam yerde yatıyordu, arkasında polis yüzü ve kıyafetleri kan olmuştu. Polisin tam çaprazında ise anneme sarılmış cameron vardı. Kim bilir annem ne kadar korkmuştu ki cameronun kollarında hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Bi saniye ne dedim ben, cameron mu? Cameron gitme mişmiydi? Elimde ufak bi sızı hissettim ama hiç aldırış etmedim. o sırada hala yerde oturduğumu farkettim. Ayağa kalkmayı denedim lakin elime dokunamıyordum. Bir sızı ile elime bakıp çığlık attım. Annem ve cam koşturarak benim yanıma geldiler. Annem

"Tanrım eline noldu lidyan aman Tanrım. Ben ben senden özür dilerim seni aramamalıydım çok üzgünüm bebeğim. Ah bu olanlara inanamıyorum"

Diyip ortalığı telaşeye verdi. Cameron'da annemi sakinleştirmek için,

"Sakin olun bayan jade kendinize gelin lidyan iyi olucak size söz veriyorum lütfen sakinleşin."

Diyerek annemi susturmayı başarmıştı. Cam annemi gönderip elime baktı. Gözlerinde acıma hissi vardı. Bende tekrar elime bakınca manzaranın aslında ne kadar kötü olduğunu farkettim. Elim çok kötüydü.
Elim hep silah yüzünden yanmıştı. Saçmalar elime dolanmışlardı. Ve üstüm hep kan olmuştu. En sevdiğim bembeyaz switimin her tarafı o lanet adamın kanı ile boyanmıştı. Korktuğumu belli etmemeye çalışarak

"O kadar da fena değil ya. "

Diyerek kendimi avutmaya çalıştım. Aslında cameronun bana acıyan bakışlarından kurtulmak içindi hepsi. Kimsenin bana acıyomuş gibi bakmasına gerek yoktu. Ben hala oturuyordum. Bu sırada polisler cesedi dolayıp annem ile birlikte evin içinde kanıtlar aramaya başlamışlardı.

"YARIM SAAT SONRA"
Annem merdivenleri hızlıca inip koşarak yanıma geldi.

"Cameron Lidyan sana emanet bu akşama kadar gelmeyebilirim hatta geç de kalabilirim. Bu zamanda ona iyi bak olur mu?"

"Tabi bayan Jade. Ben Lidyan'ı çok iyi koruyacağımdan adım gibi eminim. Bana güvene bilirsiniz."

"Teşekkürler Cameron'cum."

Diyip yanağıma öpücük kondurup polisler ile birlikte karakola gitmek için evden çıktı. Ben hala oturuyordum. Cam o sırada bana bakıyordu.

"Yardım etmemi ister misin?"

"Ihm tabii."

Diyip yanıma yavaşça sokuldu. Hem belimden hemde kolumdan tutarak beni kaldırdı. Hemen çaprazımdaki koltuğa oturttu. Oda tam karşıma geçip yayılmışçasına oturdu. Bir elini bacaklarının arasına koydu. Diğer ayağını dizinin üstüne koydu. Diğer elinide koltuğunun tepesine uzattı. Umarım daha iyisindir gibi bi bakış attı. Ve tam konuşmak için nefes aldığı an kapı zili çaldı. Bu da kimdi acaba.

Bu Okul Tam Dişlerime GöreWhere stories live. Discover now