6- Sana Acıyorum

13.9K 827 134
                                    

Kan gördüğünde gözleri dolan bir kızım ben. O kırmızılık sanki gözüme şiddetli bir ışık dalgası gelmişçesine yakıyor beni,dayanamayıp damla damla akıtıyorum yanaklarımdan aşağı ılık sıvıyı.
Kerem bey eliyle burnunu tutmaya devam ederken abim de beni kolumdan tutup çekiştirmeye başladı.

"Sen bittin Zeynep." dediğinde bakışlarım ellerimdeki kan izlerine giderken abim kenarda bizi bekleyen Cüneyt'i bile umursamadan beni taksiye bindirdi.Onunla bir şeyler konuştuktan sonra kendisi de bindiğindeyse koca bir sessizlik hakimdi,hani fırtına öncesi...

Bir süre sonra eve geldiğimizde o taksicinin parasını verirken ben koşarak eve attım kendimi. Babam ortalıklarda yoktu,belki de Nihat beyin evine gitmiştir diye düşündüm. Merdivenlere giderken de abimin bağırışıyla durmak zorunda kaldım.

"Neden her geçen gün seni öldürme isteğim artıyor?" diyerek bana bakarken "Ben.. Kan görünce dayanamadım,adamı boş yere yaraladın abi." derken bana daha da yaklaşıp "Bundan sanane Zeynep?!" diye bağırdı.

"Özür dilerim.."

"Özür dileme! Çok mu hoşuna gidiyor herifin kollarında durmak?!" diye bağırınca "Benimle düzgün konuş!" dedim o anlık sinirle. Onun gibi bağırdım,bu da sinirlenmesine sebep oldu haliyle. Kolumu tutup kendine doğru çekerken "Naparsın lan? Konuşmuyorum,napacaksın?" diyerek beni duvara iterken hala kolumu bırakmayışı acımı daha belirgin hale getirdi.

"Abi,yapma lütfen."

"Senden ne zaman kurtulacağım ben?!"

"Canımı acıtıyorsun."

"Bir daha elin herifine kur yaparsan,üstelik benim yanımda... Seni öldürürüm,bak yemin ediyorum ne babam ne başka biri... Kimse engel olamaz bana,anladın mı beni?"

Kafamı salladığımda "Defol git şimdi." deyip savururcasına bıraktı kolumu. Bende koşuşturarak odama attım kendimi.

Bu evde yaşayan,herkese göre Ömer beyin sığıntı kızı olan ben,kapı kilitlemeyi kendime huy edinmişim,içler acısı bir durum. Kendi evimde güvende hissetmem gerekirken üç kilit atmamın gereğini öğrendim bu ev sayesinde.

Ayakkabıları çıkartıp elbisemden de kurtulduktan sonra hıçkırığımla mücadele etmeye çalışarak değiştirdim üzerimi.

Telefonumun bildirim sesiyle yatağa otururken Kerem beyin adını görünce birkaç derin nefes aldım,her şey yolunda imajı...

"Bir şey mi oldu Kerem bey?" diyerek açtım telefonu.

"Şey... Ben seni merak ettim,abin öyle götürünce aklım sende kaldı,her şey yolunda mı?"

"Onun kızgınlığı sizeydi,tabiki her şey yolunda."

"Emin misin?"

"Eminim ve çok uykum var,kapatmam gerekiyor. İyi geceler." diyerek telefonu kapattım. Neden bu adamla her konuşmamda kalp ritmim düzensizleşiyor?

Ertesi sabah pazar günü olduğu halde bir telefonla uyandırıldım,evet,Serkan'dı. Açmayıp yeniden başımı yastığımla buluşturacakken melodi tekrardan yankılanmaya başlayınca bir küfür kaçtı dudaklarımdan. Şüphesiz nefret ediyorum bu durumdan.

"Ne var Serkan?"

"Hemen yatağından ayrılıp şirkete gel yoksa genç bir kızın cenazesine katılacağız."

"Ne cenazesi Serkan? Noluyor?"

"Kerem bey bugün herkesi topladı şirkete,bir şeyler anlattı projeyle ilgili. Bizimle çalışan bir kıza da senin havuz-bahçe tasarımını vermiş,kopyasını çıkart demiş,üzerinde oynama yapacakmış. Kız da üzerine kahvesini döktü. Neden bilmiyorum ama herkes bu heriften korkuyor,yeniden çizmen gerek yoksa kız kalp krizi geçirecek yanımda."

KALBİMDEKİ ÇİZGİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin