30- Çare Sende

12.6K 891 122
                                    

Ozan'ın anlattıklarıyla kalakalırken öylece Kerem'in buraya gelişi içimde tarif edemeyeceğim bir his oluşturdu. Sözünün arkasında duruşu benim için iyiydi,karşıma çıksaydı ne yapabilecektim ki?

Ozan gittikten sonra maillerimi kontrol ederken işe kabul edildiğimi fark edip tabiri caizse sevinçten yerimde sıçradım,bu sorun da hallolmuştu işte! Güzel giden şeyler de olmalıydı zaten.

Ertesi sabah uyanıp özenle hazırlanarak geçtim,yeni çalışacağım yere. Patronla kısa bir tanışma gerçekleştirdik,sonra da odamı gösterdiler bana. Aynı işleri yapacağım için içim rahat,üstelik bu sefer babamın el atamayacağı bir yerde olduğum için kat kat daha rahat.

Öğle arasında yemek için karşı caddedeki cafeye giderken bana bakan birini fark ettim,takım elbiseli bir adamdı. Göz göze geldiğimizde yürüyerek arabasına bindi,tesadüf olduğunu düşünerek cafeye girdim bende. Yemek sipariş edip telefonumdan bloğuma girerken günlerdir ben yazmadığım için bana yazmayan sarışınımdan yine mesaj alamamış olmak üzdü biraz. Ama eskisi kadar değil,biraz(!)

"Napıyorsun?" yazdım yine dayanamayarak. Birkaç dakika içinde cevap verdi,eskisi gibi hızlı değildi.

"Geziyordum,sen?"

"Haberin yok ama işe başladım ve şimdi yemek yiyeceğim,mesaj atayım dedim."

"Benimle konuşmama kararı almıştın yanlış hatırlamıyorsam. Senin adına sevindim bu arada :)"

"Konuşmama kararı alan benim zaten,sen değilsin. Her neyse,nerede geziyorsun?"

Cevap vermek yerine bana bir resim yolladığında ekrana iç çekerek baktım. Bir göl kenarına oturmuş. Altındaki gri eşofman gözüküyor,bu bile sırıtmam için yeterli.

"Yerinde olmak isterdim." yazdığımda "Yanımda olmanı isterdim." diye cevap verdi. Bunu isteyip hiçbir şey yapmıyor,ironiyi sevdiği her halinden belli.

Garsonun getirdiği yemeğimi yedikten sonra yeniden şirkete dönecektim,o adamın hala aynı yerde,arabanın içinde olduğunu fark edince daha da hızlandırdım adımlarımı. Binaya girip odamın olduğu kata çıkarken Ayça aradı bir de,geçen gün yaptığımız muhabbetten sonra bu konuyla ilgili konuşacak diye korkarak açtım telefonu,ama öyle olmadı. Halimi hatrımı sordu,işe girişimi konuştuk ve kapattık.

Bu haftam rutin olarak böyle geçti. Ev-şirket arasında mekik dokudum. Çalışmayı özlemişim desem yeridir,en azından zaman geçiriyorum. Diğer yandan tüm hafta boyunca,ilk iş günümde gördüğüm adamı gördüm bir yerlerde. Dışarı her çıkışımda korkuyorum. Sırf bu yüzden yemeği şirkette yiyorum hatta.

Şirketten çıktığımda havanın karardığını anlarken başımdaki ağrı yüzünden suratımı buruşturdum,bu ara o kadar çok yoruyorum ki kendimi,bünye durmam için sinyal veriyor haliyle.
Ortalıkta taksi göremedim,evim de çok uzakta olmadığı için yürümeye karar verdim. Karşı caddeye geçerken yine peşimde gördüğüm adama kadar... Taksiyle gitmeliyim,kesinlikle. Kerem'in parmağının olduğunu düşünüyorum artık bu işte. Aramam için mi yapıyor bilmiyorum ama daha fazla dayanamayacağım.

KALBİMDEKİ ÇİZGİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin