same home

b i r

"Çok mutluyum, eminim her şey çok güzel olacak." dedi Anne odaklandığı yoldan gözünü ayırmadan.

"Eminim." diyerek karşılık verdi Louis. Kafası karışıktı. Düzeni tamamen değişiyordu. Nasıl olduğunu anlamadığı bir şekilde Anne onun okulunu değiştirmeye de ikna etmişti. Okulunu değişmemek için Niall'ı eski okulunda bırakamayacağını öne sürmüştü. Anne bunun üzerine Niall ile konuşmuş ve onun da kaydını kendi evlerine yakın olan okula aldırmıştı. Louis her şeyin bu kadar hızlı gelişmesine anlam veremese de, işte yeni evine doğru yoldaydı.

"Bak, soldaki sokaktan ilerlediğinde yol yeni okuluna çıkıyor. Ev de bu sokaktan düz ilerleyince sağda." Anne yolları Louis'ye işaret ederek sürmeye devam etti. Dediği gibi yolda düz ilerledikten sonra sağda kalan iki katlı müstakil, hoş görünen evin önüne arabayı park etti.

Louis evi incelemeye başladı. Ön tarafta geniş bir bahçesi vardı. Bahçenin evden daha büyük görünmesini garipsemişti. Büyük bahçe çimlerle doluydu ve birkaç ahşap mobilya vardı. Sağ taraftaki çadır kırmızı renkteydi. Bahçenin kalan ayrıntılarını da arabanın camından incelemişti. Kapıyı açarak dışarı çıktı ve Anne'in yanına gelmesini bekledi.

Louis çekingen kişilikli birisi değildi. Ama başka birisine ait olan bir evde yaşama düşüncesi rahatsız hissettiriyordu. Ve şuan o eve girmeye çekiniyordu. Her ne kadar Gemma'yı önceden tanısa da şuan hem ondan hem de henüz tanışmadığı erkek kardeşinden çekiniyordu.

Anne ona destek olurcasına gülümsedi ve eve doğru ilerlemeye başladı. Louis de onu arkasından takip ederek büyük bahçeyi geçti. Evin önüne geldiklerinde Anne çantasından anahtarı çıkartarak kapıyı açtı. Anne eve ilk adımını attığında Louis de arkasından içeriye girdi. Girer girmez ilk gördüğü şey Gemma'nın koltuktan hızla kalkarak yanına gelmesi olmuştu.

"Louis, kabul ettiğini duyduğumda ne kadar sevindim anlatamam. Yeni evine hoşgeldin!" diyerek Louis'ye sarıldı Gemma. Louis de genç kızın sarılmasına karşılık verdi. Ayrıldıklarında Louis de onun gibi kocaman gülümsedi.

"Ben de burada olmaktan mutluyum Gemma."

"Louis? Ben arabadan bavulları alıp geleyim. Sonra sana odanı gösteririm." diyen Anne'e hızla döndü Louis.

"Hayır, ben alırım. Anahtarları vermen yeterli." dedi ve ona uzatılan anahtarları alarak kapıya doğru ilerledi. Arabaya giderken kafasında çok fazla düşünce dönüyordu. Bagajı açarak bavulları indirdi ve tekrardan arabayı kapatarak kilitledi. Eve geri döndüğünde Anne'in yanına giderek ona anahtarları geri verdi.

"Getirdim." diyerek bavulları gösterdi Louis. Anne ona gülümseyerek kendisini takip etmesini söyledi. Louis elindeki bavullarla Anne'i takip ederek merdivenlerden yukarı çıktı.

Anne koridorun en başındaki odayı gösterdi. "Burası Gemma'nın çizim odası. Kendisi odanın büyüklüğünü beğenmediği için giriş katta kalıyor." diyerek güldü. "Benim de odam giriş katta mutfağın yanındaki kapı. Camdan her an bitkilerimi görebiliyorum." diyerek ilerledi. "Burası oğlum Harry'nin odası. Kendisi şuan dışarıda, birazdan gelir herhalde." dedikten sonra karşıdaki diğer odayı gösterdi. "Burası da senin odan. İçerisinda banyo var ama şu ilerideki kapı da banyo, istediğini kullanabilirsin." dedikten sonra Louis'nin odası olarak tanıttığı odaya girdi.

Louis de arkasından girerek odaya baktı. Bütün mobilyalar açık meşe rengindeydi. Aksesuarların hepsi de lacivert ve mavi renklerindeydi. "Anne burası çok güzel. Bu kadar büyük bir odaya gerek yoktu." diyerek etrafa bakmayı sürdürdü.

"Evin en küçük odaları bu kattakiler Louis. Zaten bu oda da yan oda gibi boş duruyordu. İyi ki de geldin." diyerek gülümsedi Anne.

"Teşekkür ederim, gerçekten." diyerek ilerleyip kadına sarıldı Louis. Mutlu olmuştu. İlk defa kendi odası olacaktı. O kendini bildiğinden beri yurtta kalıyordu.

"Rica ederim Louis. Ama bir daha teşekkür kelimesini duymak istemiyorum. Burası senin kendi evin. Bu arada, eğer odayı beğenmediysen istediğin gibi dekore edebilirsin. Yeni mobilyalar da alabilirsin. Gemma bunları senin için seçti ama seveceğinden emin değiliz."

"Emin olun çok beğendim. Değiştirirsem de asla bundan daha iyisi olamaz." diyerek gülümsedi Louis.

"O zaman, bırak bavullarını da aşağıya gel. Yemeği gitmeden hazırlamıştım. Gemma masayı hazırladıysa yeriz." Louis kafasını sallayarak bavulları odaya bıraktı. Anne odadan çıkmıştı. Zaman kaybetmeden arkasından ilerledi. Merdivenlerden inerken karşısında gördüğü uzun bedenle duraksadı.

"Ah, Harry! Hoşgeldin. Louis ile tanış." dedi Anne ve merdivenlerden birkaç basamak aşağı indi. Louis'nin durduğu basamağın bir basamak altında ona doğru dönük bir şekilde duran Harry, bu şekilde bile ondan biraz uzun kalıyordu. Louis kafasını kaldırarak yüzüne baktı. Kıvırcık, uzun saçlarını, şekilli kaşlarını ve yeşil gözlerini incelerken; Harry de onun mavi gözlerine ve belirgin elmacık kemiklerine bakıyordu.

"Louis ben." diyerek elini uzattı.

"Harry." diyerek çocuğun uzattığı elini sıktı. Birkaç saniye sonra ellerini geri çektiklerinde Louis onun yukarı çıktığını hatırlayıp, önünde durduğunu farkedip yana çekildi ve ona yol verdi. Çocuk Louis'nin davranışına gülümseyerek merdivenlerden çıkmaya başladı.

"Harry, tatlım yemek hazır. Acele et." dedi odasına çıkan çocuğun arkasından Anne.

Louis de kalan merdivenleri inerek Anne'in arkasından mutfağa girdi. Aklında Harry ile garip tanışmaları dönüyordu. Çocuk soğuk davranmamıştı ama 'memnun oldum' ya da 'hoşgeldin' tarzında şeyler de söylememişti. Louis boşvermeye karar vererek Gemma'nın karşısındaki boş sandaylelerden birine oturdu.

Masaya göz atıp Anne'e döndü. "Enfes görüyorlar Anne, ellerine sağlık."

"Afiyet olsun Louis, hepsinden bol bol ye." diyerek gülümsedi. Louis de ona geri gülümseyerek çatalını önündeki salataya batırdı. Bu sırada telefonundan gelen bildirim sesiyle telefonunu eline aldı.

Gönderen: Niall

"LouLou, yarın gideceğimiz yeni okul nerede?"

Gönderilen: Niall

"Adresi bilmiyorum. Anne'den öğrenip sana mesaj atarım."

Anne Louis'nin telefonla uğraştığını gördüğünde ona döndü. "Bir şey mi oldu Louis?"

Louis Anne'e baktığında Harry mutfağa girmişti. İlerleyerek Louis'nin yanındaki boş sandalyeye oturdu. "Hayır, sadece Niall okulun nerede olduğunu sordu."

Anne "Howlingsay Caddesi üzerinde dersen bulabilir." dediğinde Louis onu onaylarak caddenin adını Niall'a mesaj attı.

"Louis bizim okula mı geliyor?" diyen Harry'yi duyduğunde ona döndü Louis. Aynı okula mı gideceklerdi?

"Evet. Louis ve arkadaşı Niall'ın kaydını sizin okula aldırdım. Müdürle özel görüşmem gerekti ve kaydı sizin sınıfınıza aldırdım." dedi Anne.

"Bunun için özel uğraşmanıza gerek yoktu." dedi Louis Anne'e bakarak.

"Sınıfımızdakiler çok arkadaş canlısıdır Louis, merak etme." dedi Harry gülerek. Ne ile eğleniyordu? Louis Anne'in hatırına susarak Harry'ye ters birşey söylememe kararı almıştı.

Anne de gülümseyerek yemeğini yemeye devam etti. Gemma çocukların haline bakarak gülmüştü. Yemeğin geri kalanında sıradan muhabbetler olurken ilk yemeğini bitiren Harry olmuştu.

"Size afiyet olsun." diyerek sofradan kalkarken hepsine gülümsemişti Harry. Sanki Louis'nin üstünde gözleri fazla takılı kalmıştı.

Aslında bu kadar sık bölüm yükleyen birisi değilim ama ilk bölüme beklediğimden fazla oy ve yorum gelince, yeni bölüm yazma isteğim geldi. Okuyan, yorum yapan ve oy veren herkese teşekkürler.