b e ş

546 70 22
                                    

"Günaydın." diyerek sandalyesine oturdu Louis.

"Günaydın Louis." dedi Gemma ve reçeli ekmeğine sürerek bir ısırık aldı. Harry ve Gemma kahvaltılarına başlamışlardı. Louis de masaya bakarak krem çikolataya uzandı. Bıçağına sürdüğü çikolatayı kesilmiş ekmeğe sürerken dudaklarını yalıyordu. Anne de o sırada mutfağa girerek sandalyesine oturdu.

"Gemma, nefis görünüyor." Anne tabağına masadaki neredeyse her şeyden koymaya başladı. Gemma da karşılık olarak gülümsedi.

"Okulu sevdiniz mi Louis?" diye sordu Anne. Dün akşam geldiğinde yorgun olduğu için erkenden uyumuş, Louis ile konuşamamıştı.

"Evet, özellikle Niall çok beğendi."

Anne güldü. "Harry, onları Zayn ve Liam'la tanıştırdın mı?"

"Liam tatilden dün döndüğü için gelmedi. Bugün tanışırlar. Zayn ile tanıştılar zaten." dedi Harry.

Anne memnunca gülümseyerek kahvaltısını yapmaya devam etti. Gemma ise daha fazla şey duymak istiyordu.

"Bu kadar mı? Başka neler yaptınız? Derslere başladınız mı?"

"Evet, başladık." Louis ağzındaki ekmeği çiğnemeye devam ederken konuştu. Neyse ki iğrenç bir ses oluşmamıştı.

Gemma ise çocukların ikisinin de içine kapanıklığına yenilmeyi tercih ederek merağını içinde tuttu. Karşısındakilerin enerjik ergenler olması gerekirken, onların sessiz ve olgun davranışları Gemma'nın kendini onlardan genç hissetmesini sağlıyordu. Harry'nin daha fazla Zayn gibi arkadaşlara ihtiyacı olduğunu düşündü. Zayn ve Liam evlerine geldiğinde evde yaşam olduğunu hissediyordu.

"Akşam Liam ve Zayn'i davet etsene Harry. Liam tatile gittiğinden beri görüşemedik. Film gecesi yaparız."

"Gem, yalnız zaman geçirmek isteyebilirler. Zayn de onu uzun zamandır görmüyor."

"Sen sor. Yoksa ben ararım."

Harry nefesini dışarı üfledi. "Peki, soracağım."

"Niall'ı da davet edin." diyerek araya girdi Anne. Harry kafasını olumlu anlamda salladı. Kahvaltının devamı sessizlikle bittiğinde Harry ve Louis birlikte evden çıktılar.

Louis telefonunu eline alarak müzik çalardan şarkı seçerken Harry konuşmuştu.

"Yanında biri varken kulaklık takmak çok kabaca."

Louis'nin müzik çalarda gezinen parmağı durmuştu ve yanındaki Harry'ye bakmak için kafasını çevirmişti. Tabii biraz kafasını kaldırması da gerekmişti.

"Uh-ben konuşmuyoruz diye takıyordum."

Harry kaşlarını kaldırarak ve gamzelerini göstererek gülümsedi. Tabii ki Louis'nin gözleri hemen gamzelerinde takılı kalmıştı. Güzel şeyleri incelemek Louis'nin yaratılışında vardı. Harry ise bunu farketmeden kıkırdayarak konuştu. "Dalga geçiyordum, sadece canım sıkıldı."

Louis de gülerek gülerek kulaklığını cebine koydu.

"Hey, ciddi değildim."

"Her şakanın bir ciddilik payı vardır." dedi Louis. "Madem müzik dinlemiyoruz, konuşalım."

"Ne hakkında konuşmamızı önerirsin?"

Louis gözlerini kısarak düşündü. "Okulda nasılsındır mesela?"

Harry dişlerinin arasından bir ses çıkararak yakınırcasına konuştu. "Derslerden mi konuşacağız Louis?"

Louis dudaklarını büzdü. "Pek ortak yanları olan insanlara benzemiyoruz."

same homeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin