ü ç

495 76 34
                                    

Akşam yemeği bittiğinde Louis ve Harry odalarına çıkmıştı. İkisi de özel ders konusunda tedirginlerdi. Louis, bu şeyi nasıl yapacağını bilmemesinin dışında Harry'yi kendine çok uzak bulmuştu. Harry ise her ne kadar Louis'ye karşı elinden geldiğince kibar davranmaya çalışsa da, ondan pek hoşlanmamıştı. Ona rahatsızlık vermese de arkadaş olabileceği bir tip olarak bulmamıştı Louis'yi. Ve çalışkan öğrenci tiplemesine giren bir çocukla birlikte geçirecek olduğu zamanları düşünmek bile ona sıkıntı veriyordu.

İkisi de bu akşamlık bunları düşünmeyi reddetti. Birbirleriyle hemfikir oldukları tek konuda ise birbirleriyle hemfikir olduklarından haberdar değillerdi.

Sabah olduğunda ise aynı kahvaltı masasındalardı. Sıradan konuların geçtiği sohbetin ortasında Anne konuyu ikisinin de aklına takılan olaya getirmişti.

"Çocuklar, ne zaman başlıyorsunuz derslere?"

Soru üzerine ikisi de kafalarını kaldırarak birbirlerine bakmışlardı.

"Benim için her zaman uygun." dedi Louis.

Anne gülümseyerek tekrardan Louis'ye teşekkür edince Louis de ona gülümseyerek karşılık vermişti.

Harry çatalını beyaz peynire götürürken "Peki, benim için de." diye yanıtladı. Belki de geleceği için bir senesini harcayabilirdi. Ve evet, ders çalışmayı harcamak olarak görüyordu.

"Bugün okuldan dönünce başlamaya ne dersiniz?" dedi Anne.

Harry isteksiz olduğunu belli etmemek için mantıklı bir bahane arayışına girmişken, Louis ondan önce davranmıştı.

"Benim için uygun olur ama henüz dersler başlamadı."

"Haklısın Louis. Ben de geçmiş seneleri telafi etmek için erken başlamanız gerektiğini düşündüğüm için söylemiştim."

Harry yine Louis'nin mantıklı bir itiraz sunması için ona bakarken, Louis bu sefer bir karşılık bulamamıştı.

"O zaman size iyi dersler çocuklar." diyerek onları dinleyen Gemma sandalyesinden kalktı. Mutfaktan çıkarken Harry ve Louis onu izlemişti ve sonrasında kahvaltılarına devam etmişlerdi.

Kahvaltıdan sonra Anne onları kapıya kadar takip etmiş, ve geçen senelerin konuları hakkında test kitabı aldığını, kitapların Harry'nin odasında olduğunu belirtmişti. Harry ise odasındaki test kitaplarından Anne söyledikten sonra haberdar olmuştu. Louis'nin düşündüğü konu ise test kitaplarını ne ara hazırladığıydı. Bu kadar hevesli olduğuna göre, Anne Harry'den bayağı umutluydu.

Yola çıktıklarında Louis kulaklıklarını takarak Harry'nin yanından ilerlemeye başlamıştı. Onu arkasından takip etmek kendini çocuk gibi hissetmesine neden oluyordu. Harry Louis'nin kulaklıklarını gördükten sonra kendi kulaklıklarını çıkartarak telefonundan sevdiği bir şarkıyı açmıştı.

Okul yolu boyunca ikisi de dinledikleri müzik sayesinde huzurlulardı. Belki de sandıkları kadar zıt kişilikleri yoktu.

Sınıflarına girdiklerinde ise birbirlerine iki yabancı gibi davranma süreçleri başlamıştı. Louis ilerleyerek Niall'ın yanına oturduğunda Harry de arkasına oturmuştu. Louis'nin daha önce görmediği esmer bir çocuk Harry'nin yanına oturmuştu.

Birkaç dakika sonra Louis omzunda hissettiği dokunuşlar ile arkasını döndü. Tabii ki Niall da duramayarak Louis ile birlikte arkasına bakmıştı.

Omzuna dokunanın az önceki esmer çocuk olduğunu gördüğünde Louis'nin kaşları havaya kalkmıştı.

"Louis sensin değil mi?" dedi esmer çocuk. Saçları uzun ve rampa şeklinde havaya kaldırılmıştı. Yüz hatları keskin gibi dursa da, bir yandan da tatlı bir siması vardı.

same homeWhere stories live. Discover now