Bölüm Üç: Yasağı Çiğnemek

567 57 8
                                    

YN: Fotoğrafta ki Erza'ya benzer fan art aradım ama maalesef bulamadım :/

*Hiçbir yerde şapkalısı fan art'ı yok*

Bende fotoğrafta ki en yakın resmini buldum :) Kocaman bir şapkayla düşünebilirsiniz :D

***
O sırada yukarı çıkan merdivenler gözüme ilişti.

''Umarım düşündüğüm yerde değildir.'' 

Lucy'de tedirginlikle yukarıya göz attı. "Oraya çıkmanın yasak olduğunu sanıyordum."

Bir dakika. Lucy bunu nereden biliyordu?

"Sen bunu nereden biliyorsun Lucy?"

Gözlerini kaçırarak "Ehh, şey. Dedikodular falcılar arasında hızlı yayılır. Oradan biliyorum." dediğinde şüpheye düşmüştüm.

Makarov-san bu sırrın sadece handa kalan misafirlere verildiğini söylemişti. Belki de bunu falcılara söyleyen kişi önceden burada kalıyordu.

Fazla üstelemeyerek fikir üretmeye çalıştım. "Eğer oraya çıkarsam, yasağı çiğnemiş olurum. Ama eğer çıkmazsam da yukarıda ki ufaklık tehlikeye girebilir."

Lucy gözlerini kocaman açarak korkuyla fısıldadı. "Tehlikeye mi girer! Neden peki? Ne var orada!"

Arada kaldığım ikilem beni deli ediyordu. "Bilmiyorum." dedim. "Yukarıda o kadar kötü bir şey olduğunu sanmam. Ama küçük çocukları bilirsin. Her şeyi merak ederler."

Tam o sırada yukarıda büyük bi gürültü koptu. Telaşla merdivenleri hızla çıktım.

Lucy ve kadınlarda korkuyla arkamdan gelmişti.

Her tarafı duvarlarla örtülü koridora vardığımda, küçük şapkalı bir kız kırılan vazonun yanında oturuyordu.
Öne fırlayarak onu kucağıma aldım. "Bir yerine bir şey oldu mu! Canın acıyor mu!"

Çocuğu telaşla sarsarken, korkuyla ağlamaya başlamıştı. (Beceriksiz seni. T-T)

"Hey sorun ne?"

Lucy çocuğu benden çekip aldı.

"Çocuk bakmada berbatsın. Mirajane çocukları neden sana emanet etti hiç anlamıyorum."

Derin bir nefes alarak, çocuğu annesine teslim eden Lucy'e döndüm. Merdivenlerden inen kadınları izledikten sonra o da bana döndü.

"Burada olmamalıyız. Ayrıca şu vazonun da icabına bakmamız gerek."

Hızla kırılan vazonun yanına eğildi ve büyük parçaları eteğine topladı. O sırada bende etrafı inceliyordum.

Çıktığımız üst kat, dört tarafı krem rengi duvarla çevrili, küçük bir yerdi.  Ama uzaktan baktığınızda, aynı renk boyanarak gizlemeye çalışılmış kapıyı görebiliyordunuz.

Ben o tarafa giderken, Lucy kafasını kaldırıp ne yaptığıma baktı. "Hey nereye gidiyorsun? "

Yanıma geldiğinde ona kapıyı işaret ettim.

"Orada gizli bir kapı var. Beceriksizce saklanmaya çalışılmış. Ama biraz bakınca hemen fark ediliyor."

Tedirginlikle bir bana bir de duvara baktı. "Kafayı mı yedin sen? Orada hiçbir şey yok."

Şaşırarak gözlerimi kırpıştırdım. "Ama. Dur bir dakika? Sen gerçekten orayı göremiyor musun?"

Sinirle soluyarak kolumu dürttü.

"Bu soruyu asıl benim sormam gerek Jellal-san! Yasak olan bir yerdeyiz, her an başımız derde girebilir ve üstelik sen, gizli bir kapıdan söz ediyorsun!"

Çilek Kırmızı ve Safir Mavi (Fairy Tail JerZa Fanfic)Where stories live. Discover now