Çilek Kırmızı ve Safir Mavi (Fairy Tail JerZa Fanfic)

Bölüm Dokuz: Kağıt

Baktı. Ve biraz daha.

"Çocuklar, sanırım bir şey bulduk."

Lucy zaferle kağıda bakıp Natsu'yla beşlik çaktı. Sonra da hepimizin görmesi için küçük kağıdı ortaya koydu.

"Tam olarak aradığımız şey midir bilemem ama, burada küçük bir bir şey var."

Gösterdiği yerde alelacele çizilmiş ne olduğu belirsiz bir şekil vardı. Ardarda mürekkeple çizilmiş gibiydi. Hızlıca.

Kim yaptıysa ya çok acelesi vardı ya da çok sabırsızdı ve hemen bitirmek istemişti.

"Bu nedir?"

Gray omuz silkti. "Hiçbir şeye benzemiyor." Lucy yanaklarını şişirip derin bir nefes aldı. "İçinden güzel bir şey çıkmasını bekliyordum."

Natsu kağıda birkaç kez bakıp, "En azından boş değil," dedi. Lucy ve diğerleriyle bakıştık.

"O kadar heveslenmemize rağmen bir şey bulamayabilirdik. Elimizde bir şey var. Ne olduğunu bilmesekte bir şey var."

Haklıydı. Ve o an, Natsu'nun göründüğü gibi hissetmediğini anlamıştım.

Dışından her ne kadar ilgisiz görünse de aslında bizim kadar ilgiliydi.

Erza-san'ı hepimiz merak ediyorduk. Ya da onunla ilgili en küçük bir şeyi.

"Kağıdın boş çıkmaması sizi de şüphelendirmiyor mu? Neden? Neden diğer kâğıtlar da bir şey yazmazken bunda var?"

Hepimiz Juvia'ya bakıp, sonra tekrar kağıda döndük. Burada işlerin hayli karıştığını hissediyordum. Lucy, bir süre çadırın açık tarafından geceye bakıp gözlerini kıstı.

"Makarov-san'ın sana "İçinden ne çıkacağını ben bile bilmiyorum." dediğini söylemiştin. Çok garip gelebilir ama ya haklıysa?"

Bunu bir süredir bende düşünüyordum. Burada ne dönüyorsa imzaladığım kağıttan kaynaklanıyordu.

Gray bir süre ateşe bakıp, "Anlamıyorum," dedi. "Neden her gelene bir kağıt imzalatmak zorundalar? Sonuçta önceden üst kata çıkmamak için söz verilmiyor mu?"

Juvia başını salladı.

"Ortada başka bir şey var."

Bir anda hepimiz, ateşe bakmaya dalmış Natsu'ya döndük.

"Bunu uzun süredir düşünüyorum Lucy. Orada başka şeyler dönüyor."

Oturduğu yerden kalkıp çadırın dışını bir süre kontrol etti. "Kanıt Bir; Hana gelen bir misafirsiniz. Kalma işlerini hallettikten sonra Makarov-san yanınıza gelip üst kat yasağından bahsediyor."

Alçak sesle konuşuyordu. Arada bir birbirimizle bakışıyorduk. Sonunda bir yere varacak gibiydik. Sonunda bir ipucu bulabilecektik.

"Yasak için söz verdikten bir süre sonra, saçma bir kağıt imzalatmak için odanıza geliyor. Olayı anlamamanız için yorgun olduğunuz bir zamanı seçiyor."

Yavaş yavaş gerçeği anlamaya başlamış gibi hissediyordum. Lucy ve diğerleri de düşüncelerimi duymuş gibi başlarını salladı.

"Aklınız karışık olduğu bir an gelip size bu kağıttan bahsediyor. İmzalamanızı istiyor. Ama, siz o kata çıkmamak için zaten bir söz verdiniz. Birde üstüne neden kagit imzalayasınız ki?"

"Aklımı karıştıran nokta da bu," dedi Lucy. "Zaten bir sözümüz varken neden bir kağıdı imzaladık?"

"Merak." Hepsi dönüp bana bakmıştı. Natsu başını sallayıp yerine oturdu. "Jellal-san olayı anladı."

Kağıda bir kaç kez bakıp, ne diyeceğimi bekleyen diğerlerine döndüm.

"Bunun altında yatan şeyi merak etmemizi istiyorlar. Orada ne olduğunu merak edeceğimizi başından beri biliyorlardı."

"Ve merak edersek aynı senin yaptığın gibi oraya çıkar ve ne olduğuna bakardık."

Lucy'e dönüp gülümsedim.

"Aslında üst kata çıkmak zorunda kaldık. Ama eğer o gün çıkmasaydım kalacağım o üç günde oraya çıkabilirdim. Merak etmiştim çünkü. Herkes gibi bir söz üzerine bir kağıt imzalamayı tuhaf bulmuştum ve bunun nedenini aramak isterdim."

"Amaçları söz verdirdikden sonra bir kağıt imzalatmak değil. Asıl amaçları o kağıdı neden imzaladığımızı merak ettirmek."

"Çok zekice."

Juvia'ya dönüp başımı salladım. "Eninde sonunda oraya çıkacağımızı biliyorlardı. Asıl sorun, oraya neden çıkmamızı istediler?"

Lucy'nin birden gözleri büyümüştü. Hepimiz ona bakmıştık. "Lucy, neler oluyor?"

"Erza-san."