Aşk'a Uçan Kanatlar

3. Bölüm

Çok sevdiğim içime çok sinen bir bölüm oldu umarım sizler de beğenir ve seversiniz. ❤️
İlk halini yayınlamamı isteyenlere de buradan tekrar söylemiş olayım öyle bir şey olması imkansız madem ilk halini yayınlayacaktım bu kitap neden kalktı düzenlendi ve geri yayınlanmaya başlandı? Ve bu yılları buldu? Bu tür bir şey beklemeyiniz ve istemeyeniz :)

"Mert annene söyle peşimi bıraksın."derken telefonumu masanın üzerine bıraktım herkesin Ayşen teyzenin bana attığı mesajlara bakması için. Bu sırada Oğuz da hemen atıldı sanki bu anı bekliyormuş gibi ve aynı şekilde o da telefonunu açıp "Benim de." diyerek telefonunu masaya bıraktı.
Mert,bir bana bir Oğuz'a baktıktan sonra işaret parmağını kaldırıp "Bir saniye."diye söylendi ve kendi telefonunu bizim telefonlarımızın yanına koydu. "Benim de peşimi bıraksın çok istiyorum ama maalesef dinletemiyorum."

Hepimize evlenmemiz ve bekar hayatından vazgeçmemiz için üşenmeden her gün kırk tane aday bulup bunları fotoğraflarıyla birlikte bize atıyordu. Masadaki telefonlara baktığımda dikkatimi çeken şeyle kaşlarımı çattım.

"Ben mi yanlış görüyorum yoksa siz ikinize aynı kızları mı atmış?"

Oğuz ve Mert telefonlarına pürdikkat gömülürken "Evet!"diyerek sorumu yanıtladılar. Oğuz anlamsız ve meraklı gözlerle Mert'e dönüp baktı.

"E biz ikimiz de aynı kızı beğenirsek ne olacak birader annen ne olsun istiyor?"

Mert aşırı ciddi ve ürkütücü şekilde gözlerini telefondan yavaşça Oğuz'a sabitledi. Gözünü bile kırpmadan "Temizlerim seni oğlum."diye cevap verdiğinde o ciddiyetten ben bile ürkmüştüm. Oğuzun sesi içine içine kaçmış gibi "Nasıl?"diye sordu.

"Silerim seni."

"Nasıl?"

"Ortadan kaldırırım."

"Nasıl?"

"Öldürürüm seni Oğuz bir kız uğruna gebertirim seni gömerim bir dağın başına."

"Vay benim devrem,badim,kan gardaşım,can dostum yanımdaki adam Mertim ya. Güçlü bağ ve sevgi diyince de sen be!"

Mert omuz silkti. Öyle bir şey olsa,ikisi yanlışlıkla aynı kızı sevseler Mert şakasız Oğuz'u yeryüzünden siler atar,tarihin tozlu sayfalarına karanlık diyarlara gömerdi onu. Mert'in şakasının olmadığı tek konu sevdiği kadın meselesiydi. Hava Harp Okulundayken iki yıl boyunca bir kadını nasıl sevdiğinin ve nasıl sahiplendiğinin yakın şahidi olmuştum. Yazık olmuştu onlara ikisi de birbirini çok severken işleri dolayısıyla ayrılmak zorunda kalmışlardı ve Mert o kızdan sonra başkasıyla olmadı evet,hâlâ.

"Annemi sizi böyle daralmaması gerektiğinden değil de Oğuzla bana aynı kişileri atmasından dolayı aramam gerekiyor izninizle." diyerek sevgilisi olmayan kızın kıskançlığını yaparak telefonu masadan alıp hızlıca yanımızdan uzaklaştı.

Mert yanımızdan kalkıp gittikten sonra Oğuz gözlerini kısıp uzun uzun baktı bana. Bakışlarından rahatsız olduğum için "Ne var be ne bakıyorsun?"diye sordum.

"Harbiden seni evlendirmenin zamanı geldi ya. Seni tanıdığımdan beri bekarsın sen."

"Salak salak konuşma. Benden önce yıllardır birlikte olup hâlâ evlenmemiş olan arkadaşlarına el at istersen."diyerek Hakanı işaret ettim. Hakan konunun dönüp dolaşıp ona nasıl geldiğini idrak etmeye çalıştı bir süre ardından "Ne evlenmesi kızım daha bir şey belli değil."diye cevap verdi bana.

"Derken?"diye sordum.

"Ne demek daha bir şey değil Hakan? Dört yıldır birliktesiniz siz daha ne belli olabilir? Bana bak sen kızımı oyalıyor musun?"