17. Bölüm

58.9K 2.8K 1K
                                    

Bu bölümde bu seferlik Burak Aydemir Yüzbaşımızın ağzından olsun dedim. İyi okumalar.



Başımın belası,arkadaş grubumuzun en güvenilmez adamı Serkan hemen işbirlikçisi Fundaya her şeyi anlatmış! Yetmez gibi Elif'in en büyük destekçisiydi Funda. Harp okulunun en ayrılmaz ikilisiydi onlar şimdilerin Miraç ve Sema'sıydı. Hakan'ın başka birisine gönlünü kaptıran Miraç'ın telefon edişiydi bu durum tam olarak. Serkan'ı öldürecektim,her şeyi en ince ayrıntısına kadar Fundaya anlatmış Funda ise öğrencime nasıl ilgi duyabilirimin hesabını soruyordu bana!

"Sana inanamıyorum Burak ya. Zamanında Çiğlideyken bizim Yüzbaşı bozuntusu beni seviyor diye adama demediğini,yapmadığını bırakmamıştın şimdi senin bu yaptığın ne ya?"

"O herifle beni bir mi tutuyorsun Funda?"diye çıkıştım. O herifi hiçbir zaman sevmeyecektim,sevmem ya da onu anlamam asla mümkün olamazdı. Bu uğurda kaç kişiyi harcamıştı aptal adam harcadığı kişilere sözde sevdiği Funda da dahildi!

"Hiçbir farkı yok. Üstelik sen de adam harcıyorsun harcadığın kişide bir zamanlar deli gibi sevdiğin Elif!"

Gözlerimi kapattım. Hiç kimseye hiçbir şekilde laf anlatamıyordum Elif konusunda. "Dediğin gibi bir zamanlardı,o zamanlar şimdi bitti!"diye cevap verdim. Elifle olan ilişkimizi kurtarmak için her türlü fedakarlığı yapıp her türlü çabayı göstermiştim,hem de bunların hepsiyle tek taraflı kalmasına rağmen. Elifse tüm her şeyi elinin tersi ile itip bizden çoktan vazgeçmişti şimdi ise benim de her şeyi kabullenip,vazgeçmem problem haline dönüşmüştü.

"Gerçekten onca şeyi böyle silmiş olmana inanamıyorum."

"Ben silmedim Funda. Silmemek için de çok uğraştım."

Elif'in bile kabullendiği şeyleri arkadaşlarımızın,çevremizin hâlâ kabullenmemesi de ayrı bir yıpratıcıydı. Yaşadığım ilişkiyi tek başıma yaşadım ve tüm acımı da tek başıma çektim hiçbiriyle ayrılık acımı paylaşmadım bu yüzden olsa gerek ki beni hiçbir şekilde üzülmemiş,nankör ve şerefsiz bir adam olarak görüyorlardı. Ben Elif'e olan saygım ve sevgimden dolayı onun hakkında kimsenin kötü düşünmesini istemediğim için kimseye bir şey anlatmazken yine suçlu ben olmuştum. Tabii,artık bir önemi yoktu hiçbirinin ve bu sefer de konuşmamak isteme sebebim tamamen her şeyin benim için bitmiş olmasından kaynaklı konuşmak istememekti.

"Üstelik senin eğitim verdiğin bir öğrencinmiş Burak bu senin profesyonelliğine çok ters."

Fundanın bu dediklerinden sonra dişlerimi sıktım,dişlerimin arasından "O Serkan denen iti geberteceğim!"diye söylendim. Her şeyi ama her şeyi anlatmış,anlatılmadık en ufak noktasını bile bırakmamış adi herif!

"Bu arada Elif'in yanına gelmek için benim de çok çabaladığımı biliyorsun değil mi?"

"Yani?"diye sordum merakla. Funda da İzmire,Çiğliye gelmek için inanılmaz bir çaba harcıyordu çünkü hepimizin İzmirden ayrılırken birbirimize verdiğimiz bir söz verdi;Tekrar burada Çiğlide buluşacaktık bu sefer öğrenci değil eğitmen olarak! Bu plana sadık kalıp ilk uyan kişi bendim. Terfi alır almaz istediğim ilk şey buydu. Benim peşimden Elif buraya gelmeyi başarmıştı ve gelme sebebi o verdiğimiz sözün ötesinde benim içindi bunu çok iyi biliyordum. Şimdi ise Funda gelmeye çabalıyordu ve onay bekliyorduk bu yüzden merakla sonuca odaklanmıştım o ise "Belki yarın belki yarından da yakın."diyerek politik ve asla tatmin edici olmayan bir cevap verdi.

En son Funda ile konuşmamızda Miraç'ın odaya gelmesi ile yanlış anlaşıldığımı düşünmüştüm bugün Miraç filoda yoktu,izindeydi ama sanki yine o görecek yanlış anlayacak diye düşünerek bu sefer tedbirli davranıp telefonu hoparlörde kullanmamıştım. Fundanın sarmayan sohbetinden sonra işlerimi bahane ederek telefonu kapatmıştım. Funda biliyorsa Elif çoktan biliyordur her şeyi onun ne yapacağını çok kestiremiyordum ama umarım can sıkıcı bir şeyler yapmazdı!

Aşk'a Uçan KanatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin