3.Bölüm "P&I"

1.1K 50 0
                                    

Isabella onu karşısında görünce panikledi ve ellerini bedenine doladı.

“Burada ne arıyorsun?” diye sordu kız. Harry gülümsedi ve nehre doğru yaklaşmaya başladı.

“Burası bir orman. Saray gibi izinle girebileceğin bir yer değil.” Dedi ukalaca. Harry saraydan bahsedince kızın yüzü asılmıştı. Harry kayalıklardan Isabella’nın yanına doğru ilerliyordu. Isabella geriye doğru yüzmeye başladı. Harry onun yanına gelince eğildi ve taşlara uzandı.

“Vay canına. Çıplaksın ama su senin etrafında busbulanık hiçbir şey gözükmüyor. Ama diğer taraflar içme suyu gibi.” Dedi şaşkın bir şekilde. Isabella kollarını bedeninden çekti ve Harry’e yaklaştı. Çıplaklığı belli olmuyordu. Yüzleri birbirine çok yakındı.

“Oraya gelmemi ister misin?” diye fısıldadı Bel’in yüzüne. Isabella sinirle ellerini kayaya koyduğunda kaya titremeye başlamıştı. Harry korkuyla üstünde kalktı ve kendini geriye attı.

“Tanrım… Ne oldu öyle ?” dedi şaşkın şaşkın kayaya bakarken. Isabella’ da onun kadar şaşırmıştı. Şaşkınlığı geçtikten sonra

“Hangi yüzle karşıma çıkıyorsun lord bozuntusu?” dedi Isabella titrek bir şekilde. Gözleri doluyordu. Harry’nin gülen yüzü soldu ve hızla nehrin yamacına oturup.

“Bella ben… ben çok üzgünüm gerçekten.”

“Olmalısın.” Dedi kız.

“Senin yanına gelecektim. Ama prenses…”

“Biliyor musun Harry? Bende milyonlarca bahane bulabilirim. Boşuna uğraşma.” Dedi ve arkasına dönüp gözyaşlarını saklamak için yüzüne su serpti.

“Söyleyeceğim şey bahane değil Bella.” Dedi sesini yükselterek.

“Baksana bana açıklama yapmak zorunda değilsin. Sonuçta biliyorsun ben köylü kızıyım.” Dedi ve Harry’e döndü. Harry onun ağladığını fark etti. Kendine binlerce lanet okudu.

“Hayır Bella. Seni kabul edemedim çünkü prenses buna engel oldu.” Dedi.

“Prenses neden buna engel olsun ki?!” diye bağırdı. Harry ayağa kalktı ve Bella’nın yanına gidip yere çömeldi ve konuşmaya başladı.

“Çünkü…” dediğinde gözleri kızın omzundaki doğum lekesine kaydı.

“Bu…Bu da ne Bella?” dedi omzundaki lekeyi göstererek.

“Konuyu saptırma.” Dedi kız.

“Bella o ne dedim.” Dedi kararlı bir şekilde.

“Doğum lekem.” Harry ilk defa böyle bir doğum lekesi görüyordu. Omzunda P&I yazıyordu.

“Bella. Hemen giyinmelisin.” Dedi Harry.

“Giyinemem.” Dedi kız. Harry anlamamışça baktı. Sonra aklına geldi ve nehirden uzaklaşmaya başladı. Isabella o görünemeyeceği kadar uzağa gittiğinde hızla sudan çıktı. Ve kurulanıp elbiselerini giydi. Pelerinini taktıktan sonra elleriyle saçlarını salladı ve saçları iki dakika içerisinde kurudu. Harry’nin yanına ilerledi.

“Ben gidiyorum.” Dedi Harry ve ilerlemeye başladı. Harry onu kolundan tutup kendine çevirdi.

“Gidiyoruz.” Dedi ve Harry onu atına doğru çekiştirmeye başladı.

“Bırak kolumu. Seninle hiçbir yere gelmiyorum!” diye bağırıyordu Isabella. Harry onu duymamazlıktan geliyordu. Atının yanına geldiklerinde.

“Bin hadi.” Dedi Harry. Isabella itiraz etmek için ağzını açmıştı ama Harry onu belinden tutup nazikçe ata bindirdi ve kendisi bindi.

“Nereye gidiyoruz?” dedi Isabella. Karşı çıkmaktan yorulmuştu.

The RoyalWhere stories live. Discover now