The Royal

13.Bölüm "The Wrong Target"

“Narissa’nın saraya girmesine nasıl izin verdiniz!” diye kükredi Isabella.  Harry ve Sebastian yerinden sıçramıştı o bağırınca.

“Ben yokken bu saray senin korunman altındaydı Sebastian.”  Diye tısladı Harry. Sebastian’ı suçluyordu.

“Hem artık buraya taşındığına göre artık sende bu sarayın lordusun ama benden sonra. Ben yokken bu senin görevindi. Ne oldu? Yoksa bir hizmetliyle…” derken sözünü kesmişti Sebastian.

“Benimle düzgün konuş Harry. Beni kendinle karıştırma.” Dedi küçümseyerek.

“Sebastian öyle bir şey yapmaz Harold.” Dedi Isabella soğuk bir sesle. İçinden “o sen değil.” Diye ekledi. Harry yumruğunu sıkıyordu ve Sebastian’ın üstüne atlamamak için kendini zor tutuyordu.

“Peki şimdi ne olacak?” diye sordu Sebastian.

“Senin aptallığın yüzünden başımız derde girdi.” Dedi sinirle Harry.

“Bunu bilerek yaptığımı mı sanıyorsun!”

“Belik de artık öyle düşünmeliyim!”

“Haddini aşma Harry!”

“Yeter!” Isabella’nın bağırmasıyla ikisi de özür diledi.

…

Isabella yatağında ürkerek uyandı. Derin bir nefes aldı. Kâbus görmüştü. Eliyle komodinin üzerindeki bardağa ulaşmaya çalıştı ama düşürdü ve bardağın yüzlerce parçaya ayrılmasını sağladı.

“Lanet olsun.” Dedi ve hızla yağa kalktı ama ayağına cam parçaları batmaya başladı. İstemeden bir çığlık attı.

Harry daha uyumamıştı. Isabella’nın yanına gidiyordu ki çığlığı duydu ve koşarak odaya daldı.

“Isabella!” dedi telaşla.

“Her tarafta camlar var. Sanırım ayağımı kestim. Çok acıyor.” Dedi ağlayarak. Harry hızla yanına koştu ve onu kucaklayıp odadan çıkardı.

“Tamam, seni odama götürüyorum.” Dedi ve hızla inip onu yatağına yatırdı. Sonra ayağını kucağına aldı ve inceledi.

“Onları çıkarırken biraz canın yana bilir. Ama korkma o kadar da derinde değiller.” Dedi ve çekmecesinden birkaç malzeme alıp yavaşça çıkarmaya başladı. Isabella yavaşça inledi.

“Özür dilerim.” Diye fısıldıyordu o her inlediğinde.

…

“Şimdi daha iyisin ya?” dedi Harry onun saçlarını okşarken. Isabella başını hafifçe salladı.

“Teşekkür ederim Harry.” Dedi minnettar bir şekilde gülümseyerek.

“Birazdan hiç acı hissetmezsin. Krem etkisinin göstermeye başlar.”

“Beni odama çıkarır mısın?”

“Üzgünüm ama hayır. Orası camlarla dolu. Yeniden ayağını kesmene izin veremem.” Dedi ve gülümsedi.

“Seni seviyorum Harry.” Dedi Isabella ve onu kendine çekip cevap vermesine izin vermeden öptü. Harry hızla karşılık vermeye başladı. Birden Harry dudaklarından ayrıldı.

“Özür dilerim.”

“Ne için?” diye sordu Harry.

“Hafızanı sileceğim için.” Dedi ve gözlerini kapatıp hafızasının birkaç dakika öncesine kadar sildi.

“Isabella?” nerede olduğunu anlamamıştı. Isabella gözleri dolu bir şekilde gülümsedi.

“Ayağım artık acımıyor.” Dedi. Isabella onun yanağına bir öpücük kondurdu ve yeniden teşekkür etti. Her şey için.