7.Bölüm "Dark Blue"

920 40 0
                                    

 “Prensesim. Prenses Hazretleri.” Diye dürttü Isabella’yı Rosa. Isabella’ya zorla yapışan göz kapaklarını açtı.

“Tanrım. Çok kötü görünüyorsunuz. Hemen yardım çağırmalıyım.” Isabella zorlukla konuştu.

“Hayır Rosa… Sadece banyoyu hazırla.” Diye fısıldadı. Rosa yavaşça Prensesi yerden kaldırdı ve yatağa uzanmasına yardımcı oldu. Her yeri tutulmuştu. Ama kalbindeki acı çok daha fazlaydı. Isabella artık ağlayamıyordu. Gözyaşları kurumuştu ve gözleri acıyordu.

“Banyonuz hazır Prensesim.”

“Çık dışarı.” Dedi. Ama kızın duyduğundan şüphelendi. Sesi o kadar kısık çıkmıştı ki… Kapının kapanma sesini duyduktan sonra yavaşça ayağa kalktı ve üstündekileri çıkarıp banyonun bir köşesine fırlattı. Sıcacık suya girdiğinde hafifçe inledi. Gözlerini kapattığı anda dün gece gördükleri bir film şeridi gibi gözlerinin önünden akıp gitti.

“Düşünmemeliyim. Ben onun için bir hiçim.” Dedi ve suyu yüzüne çarptı.

Isabella giyindi ve tacını başına geçirip hafif bir makyaj yaptı. Aynaya baktığında karşısında üzgün bir kız duruyordu. Zorla gülümsedi.

“Belli etmeyeceğim.” Dedi ve gülümsemesini daha çok yüzüne yaydı. Derin bir nefes aldı ve güçlü bir kadın gibi.

“Gel!” diye bağırdı. İçeri yavaş adımlarla Louis girdi.

“Günaydın Prenses Hazretleri” Dedi gülümseyerek.

“Bende seni çağıracaktım.” Dedi Bel. Gülümsüyor olabilirdi ama içi parçalanıyordu.

“Beni bundan iki ay önce bir saraya götürmüştün ya hani…”

“Sana güveniyorum. Bunu saklayacaksın kimse bilmemeli. Sadece ben, sen, Heaven ve Rosa. Sonra Heaven’ı yanıma getireceksin.”

“Emredersiniz. İzninizle.” Dedi Louis ve odadan çıktı. Isabella zorla tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktı. Onu unutmalıydı.

Harry’nin başına bıçaklar saplanıyordu. Gözlerini açtı. Burası benim odam değil diye düşündü ve  sağına döndüğünde yanına çıplak bir şekilde uyuyan Winona’yı görünce kısa süreli bir şok geçirdi ve kocaman bir lanet okudu.

“Hayır. Böyle bir şey olmuş olamaz.” Dedi ve yataktan kalktı ve hızla giyindi. O sırada Winona uyanmıştı ve gülümseyerek Harry’e bakıyordu.

“Günaydın sevgilim.” Diye fısıldadı.

“Ne sevgilisi!” diye bağırdı kendini tutamayıp Harry. Öfke soluyordu.

“Bu nasıl oldu?” diye bağırdı. Başı çok ağrıyordu. Aklına dün gece gelince eline aldığı şişeyi yere fırlattı. Winona korkudan bir çığlık attı.

“Lanet olsun! Peki, Winona sen buna nasıl izin verdin!”

“Kendine gel! En azından bir prensesle seviştin!” Harry içinden ona küfürler yağdırıyordu. Hızla kapıyı çarparak odadan çıktı.

“Rosa!” diye bağırdı Isabella. Kız hızla odaya girdi.

“Buyurun efendim.”

“Hemen eşyalarımı hazırla.” Dedi. Kıza daha anlatmamıştı.

Bundan sonrası için şarkıyı açın

The RoyalWhere stories live. Discover now