Bölüm 31- Final 1

32.5K 2.4K 297
                                    

İyi akşamlar canlar. Uzun bir bölümle geldim bu sefer. Final sandığımdan uzun sürdüğü için partlara bölmeye karar verdim. Burada geçen karakterler yeni hikayemizin karakterleri ve okuyunca konunun ne olduğunu da anlayacaksınız. Henüz yayınlamaya başlamadım. Bölüm biriktiriyorum. Bu konuda fikirlerinizi çok merak ediyorum. 

Lütfen yorumlarınızı eksik etmeyin bol bol atın çünkü okumaktan büyük zevk alıyorum :) İyi okumalar :)

***

"Elimden geleni yaptım Bayan Morales. Ama robot resimde ki adama ulaşamadık. Tüm güvenlik birimlerine hatta güvenlik birimlerinin yüz tanıma programlarına bile sızdık ama adama dair hiçbir şey yok. Bu zamana kadar o adama benzeyen sadece 5 kişiye rastladık ama onlarda..."

"Hayır onlar değil." Diyerek kestim adamın sözünü.

Adam derin bir nefes alıp bıkkınca bıraktı. Bu durumdan ne kadar sıkıldığını biliyordum büyük ihtimalle boşa kürek çektiğimizi ya da şizofrenik bir akıl hastası ile uğraştığını düşünüyordu. Ben de aynı durumdaydım. Çoğu zaman bir hayal âleminde yaşadığımı ve kendimle yüzleşmemek için boş hayaller peşinde koşturduğumu düşünüyordum.

Ama öyle değildi. Biliyordum. Geçmiş gözümün önünde bir yerlerdeydi çoğu kez küçük küçük anılar halinde uçuşup duruyor ama ne zaman uzanıp daha fazlasını talep etsem benimle kafa bulan sihirli bir balon gibi patlayıp daha fazlasını esirgiyordu.

Neredeyse bir yıldır geçmişimi araştırıyordum ve pek fazla yol kat edebildiğimde söylenemezdi. Çalıştığım bu dedektif hayatım hakkında sadece adım, mesleğim, eskiden oturmuş olduğum ve halen kalmaya devam ettiğim bu evim ve bankada üzerime kayıtlı olan hatırı sayılır bir miktar paradan başka bir bilgiye ulaşamamıştı.

Bu güne kadar ulaşabildiğim tek gelişme kız kardeşimdi. Görünüşe göre başını bir hayli belaya sokmuştu. Benimle beraber o depoda olup olmadığı belli değildi ve onu öyle bir pisliğe bulaştırmamış olduğumu umut ediyordum. Hala orada ne olduğuna dair kimse fikir üretemiyordu ve anlaşılan bu belirsizlik daha önemli konular yüzünden sümen altı edilmişti.

İlginç bir şekilde uyandığımdan beri gün aşırı kapımı aşındıran polisler bir süre sonra hal hatır sormak dışında pek gelmez olmuşlardı. O hal hatır sorma kısmının ise benim hafızamın geri dönmüş olması ya da kız kardeşimin esrarengiz bir şekilde birden ortaya çıkıp çıkmadığını denetlemek olduğundan şüphe ediyordum.

Kardeşim kayıptı. Tıpkı o adam gibi o da sırra kadem basmıştı ve onun durumu aslında daha da karışıktı. En son New Orleans da görülmüştü ve anlaşılan pek de adamakıllı kişilerle arkadaşlık yapmıyordu. Her ne kadar dedektif oradaki yetkililerle irtibata geçip ona dair bir bulguya rastlamadığını belirtse de ben de oraya gitmiş ve ulaşabildiğim tüm yerel yetkililerle görüşmüştüm.

Bir genç kızın gidebileceği her yere girdim ve elimde fotoğrafı sokak sokak dolaşıp onu aradım. Ama bir hafta sonra elimde koca bir hiçlikle tekrar New Jersey uçağındaydım. Başını nasıl bir belaya sokmuş olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu ama en azından yaşadığını umuyordum. Öyle olması için her gece tanrıya dua ediyordum.

Dedektif John önüme bir dosya koyarak düşüncelerimden sıyrılmamı sağladı. Önüme koyduğu dosyada daha önce o adama benzeyen kişilerin resimlerinin yaşları, işleri, hatta beden ölçülerine kadar yazılı olduğu bir liste vardı. Daha önce defalarca baktığım listeyi neredeyse ezberlemiştim. Adamlar hakkında gelişi güzel herhangi bir şey sorsalar adamların muhtemelen kendilerinin bile bi haber olduğu bilgileri hiç düşünmeden yanıtlardım.

Gelecekten GelenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin