gxg// 3

7.9K 421 135
  • इन्हें समर्पित: cuddluke
                                    

Bu hikayeyi sevmeye başladım ve sürekli bölüm atasım vaarr!!

5SOS Try Hard'la okuyun derim çünkü yazarken onu dinliyordum....fjjdjdjdkdkdk

Şaşkınlık tüm vücudumu ele geçirirken, ben sadece lavaboya tutunup sakinleşmeye çalışıyordum. Arada sırada tuvalete gelen kızlar garip bir şekilde bakıyorlardı ama sonra gidiyorlardı. Burada beklediğim süreyi saysaydım eğer yarım saati geçerdi.

Taman Skylar. Kendine gel. Bunu kaldırabilirsin....

Tanrım! Kaldıramam! Bir kızla öpüşmüş ve bunun beni neden bu kadar etkilediğini de bilmiyordum. Sanki hala dudaklarım, onun dudakları üzerindeydi. Ve bu....tanrım bu çok tuhaf!

Yüzümü kaldırıp aynaya baktım ve burnumu çektim. Musluğu açarak ellerimi soğuk suyun altına tuttum. Belki böyle sakinleşebilirdim. Islanan ellerimle saçlarımı geriye yatırdım. Biraz olsun kendime geldiğimde tuvaletten çıktım. Az önce oturduğum tabureye doğru yürüdüm. Biram hala aynı şekilde duruyordu. Umursamadım ve içindeki pipeti çıkarıp kafama diktim. Tamam bu biraz daha rahatlatmıştı.

"Lezbiyen değilsin, değil mi?" İrkilerek sol tarafa döndüm. Beni öpen kız...

"Ben..."

"Buradakilerden biri olsaydın, yarım saat tuvalette beklemek yerine benimle çoktan sevişmiş olurdun." Nefeslerim hızlanınca neler olduğunu anlamam zaman aldı. Ve ne söylediğini de.

"Evet, şey...ben...sizin gibi...yani lezbiyen değilim." Gergin olduğum için kelimeleri zor sıralamıştım. Neden böyle oluyordu ki? Altı üstü bir kızla konuşuyordum. Az önce beni öpen kızla...

Yüksek sese rağmen kıkırtısı kulaklarıma ulaşmıştı. O bana bakmıyordu; tam karşısına bakıyordu. Gülümsediği sırada dudağını dişledi. Ve ben o zaman nefesimi tuttuğumu anlamıştım. Neler oluyor Sky sana?

"Burada ne işin var?"

"Doğum günümdü bugün ve arkadaşım gay ve sevgilisinin yanına geliyordu. Peşine takıldım ve... buradayım." Ciddi birşey anlatıyormuş gibi kaşlarımı çatmıştım. Sonra hafifçe gülümseyip devam etti. "Doğum günümü hiç böyle hayal etmemiştim." Ben gülümseyince yüzünü bana -nihayet- dönebilmişti.

Gözleri kahveydi, ve güzel bir gülüşü vardı. Gerçekten güzel gülüyordu. Bana bakmaya devam ederken bende onu süzmeye karar verdim. Geri çekilip vücuduna baktım. Benden uzun gibi duruyordu. Bacaklarını saran bir pantolon giymişti. Biraz daha yukarı çıktım ve gözlerim masanın üzerindeki ellerini buldu. 'Vay canına' dedim içimden. Çünkü elleri büyüktü. En az Ashton'ınkiler kadar. Ama nefes kesici görünüyordu. Çok hoşuma gitmişti.

"Vay canına! Gözlerinle beni becerdin!" Kelimeleri beni utandırmıştı. Yüzüm yanınca başımı bitmiş bira bardağına çevirdim.

"Siktir!" dedi acı çekermiş gibi. Ne olduğunu anlamadığım için korkuyla ona baktım. Dudağını ısırarak bana bakıyordu.

"Noldu?" Dedim telaşla. Konuşmak için ağzını açmıştı ama yanıma başka bir kız gelince sustu.

"Selam güzelim, boş olduğunu fark ettim ve birlikte takılabiliriz diye düşünmüştüm." Kızın yüzüne bakıp ne diyeceğimi düşünürken yanımda oturan kız benden önce davranmıştı.

"Görmüyor musun? O benimle."

"Sen çeneni kapatsana!"dedi kız. Ortam geriliyordu ve el atmam gerekiyordu. İkisinin arasına girip mavi saçlı kızın elini tuttum.

"Şey üzgünüm...ben onunla geldim." yüzümü karşımızdaki kızdan çekip mavi saçlıya baktım. Şaşkın olduğu belliydi. Ama hemen toparlandı ve elimi sıktı.

Colors ✅जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें