gxg// 22

2.5K 150 45
                                    

Uzuuunnn zaman oldu bölüm atmayalı, neredeyse 4 ay woah!
Artık bölüm atmamın vakti gelmişti ve bu bölüme fazla oy/ yorum gelmeyeceğine eminim çünkü çok uzun zaman geçti. Umarım beni ve kitabımı unutmamışsınızdır. İyi okumalar..

SKLAR'IN BAKIŞ AÇISI

Gözlerimi sıkıca kapatıp derin bir nefes çektim, ciğerlerime.

Aralanan gözlerimin gördüğü ilk şey Michael olmuştu. Şaşırdım ve tekrar gözlerimi kapatıp açtım. Bu sefer gördüğüm tek şey orman yolundaki patika yoldu. Koşu yapmak için güzel bir yer, koşu yapmak için kötü bir kafa. Kötü yaşananlar sonucu kötü bir düşünce.

Çünkü ne zaman gözlerimi kapatsam ve nefes almaya çalışsam, boğulurum ve nefes almakta zorlanırım. Gözlerimin önünde beliren Michael, düşünmek için çabalamamı engelliyordu. Çünkü ölmüştü, benim yüzümden. Belki de Becky ile birlikte olmasaydım bunlar yaşanmayacaktı. Yaşananların sorumlusu Becky'di. Becky'nin eski sevgilisi tecavüze uğramıştı, Becky'nin babası tarafından. Bu kirliliğe ve suçluluk duygusunu kaldıramamış ve intihar etmişti. Dünyanın çoğunluğunun karşı çıktığı bir ilişki yaşıyordu ama intihar edecek kadar korkaktı. Onu bu durumdan dolayı çok fazla kınıyordum. Bu hareket aptalcaydı.

Bana gelecek olursa, ileri derecede olan panik atağım kontrol altına alınmıştı. Acil durumlarda kontrol etmeyi öğrenmiştim. Eskisi kadar can yakıcı ve riskli değildi, ya da ben öyle hissediyordum.

Beynimi boşaltmaya karar verdim, bütün bu aptal şeyleri unutmaya. Belki başardım belki de başaramadım, bunu bilmiyordum. Ama bir yürüyüş iyi gelebilirdi. Temiz havanın ciğerlerime doluşu, yaşadığımı hatırlattı bana. Belki de daha dibe batacaktım, bunu da bilmiyordum.

Soluklarım birbirine karışırken durdum. Sesler geliyordu. Sesleri tanımlayacak olacaksam eğer, tek kelimeyle kavgayı anlatıyordu.

Seslerin geldiği yöne korkak adımlar atıyordum. Görüş alanıma bir grup hareketlilik girdi, kavga ediyorlardı. Onların biraz gerisinde durarak durumu anlamaya çalıştım. Aralarında biri vardı ve hepsi ona vuruyordu. Bağırışlar da vuruşları kadar sertti.

"Hey!" Ne yaptığımın farkına varmam biraz zaman aldı. Yüzler bana döndü, ne yapacağımı düşünüyodum. Elimi cebime atarak telefonumu çıkardım. "Polisi aramadan önce uzaklaşın." Bir süre bakışlarımız kesişti. Bana aptalca bakıyorlardı. O sırada bir ses ormanda yankılandı.

Ciddi misin?

Polis siren sesleri?

Sanırım fazla şanslıyım.

Grup yavaşça geriledi ve arkalarına dönerek koştular. Az önce aralarında dövdükleri çocuk yerde, iki büklüm olmuştu ve nefes almaya çalışıyordu. Yanına koştum.

"İyi misin? Bana bak, yüzüme bakmaya çalış, tanrım!" Elimin tersini kullanarak kaşından akan kanı sildim. Zayıf bir çocuktu ve kocaman mavi gözlere sahipti.

"İyiyim, tanrım! Çok teşekkür ederim, tanrı seni kutsasın." Kollarından tutarak yerden kaldırdım ve en yakın banka oturttum. "Çok teşekkür ederim, gerçekten teşekkür ederim. Beni kurtardın!"

"Tamam, sakin ol. Kurtardım seni, tamam mı? Ama şimdi sakin ol." Elimdeki su şişesini dudakları arasına götürmesine yardım ettim. "Bu da neydi böyle? Neden vuruyorlardı sana?"

"Homofobik isen anlatmasam iyi olur." Derince nefes aldı. "Anlatınca neler olduğunu az önce fark ettim."

Biraz durdum, o kendini toparlamaya çalışırken. "Homoseksüel olduğun için, değil mi?"

Colors ✅حيث تعيش القصص. اكتشف الآن