4; "Offer From A Gentleman?"

44.7K 1.1K 103
                                    

O beni izleyerek içkisini yudumlarken, ilk defa ondan ne kadar nefret ettiğimi fark etmiştim.

Tamam, bunu beklemediğinizi biliyordum ama ben hiç de, o tür kızlardan değildim. Yani bilirsiniz, mazoşist olup özellikle kendilerine piç oğlanlar arayan kızlardan. Benim hayalimdeki erkek kötü çocuk, popüler çocuk, havalı çocuk, kategorilerinin hiçbirine girmiyordu. Anlayışlı olan ve güzel gülümseyen biri bana yeterdi.

Ve sorun Harry Styles’ın hem piç, hem kötü, hem popüler, hem de havalı olmasıydı. Bana dokunmadığı zamanlarda ona karşı nefretten fazlasını hissedemezdim.

Omuzlarımı dikleştirip, kaldırdığı kadehi görmezden geldim ve biraz önce elime tutuşturduğunu da, komodinin üstüne bıraktım.

“Ben de Kim,” dedim kollarımı göğsümde birleştirerek. “Ama sen bunu zaten biliyordun, değil mi, Harry?”

Yarım ağız gülümsedi, son yudumu da alıp, kadehi bıraktı. “Adımı söylediğini duymak,” diye mırıldandı. “Kollarım arasında değilken... Tuhaf.”

Gözlerimi kıstım. “Haklıymışım, sen sahiden de piçin tekisin.”

Aniden sırıtmaya başlamıştı. “Arşiv odasının betonunda altına yattığın piçin teki.” diye düzeltti.

Ona bakarken sinirden titredim. Ne bekliyordum ki? Elbette diğerlerinden; Candice’den, Teddy’den farklı değildi. Bunu bana karşı kullanacağını en başından bilmeliydim.

Beni izlerken sırıtışı genişliyordu. “Demek piçin teki olduğumu düşünüyorsun, Kimmy?” dedi bana yaklaşırken. Yüzünü benimkine eğdi, buklelerinden teki elmacık kemiğimi sıyırıp geçmişti. Soğuk ve büyük ellerinden biriyle çenemi tutup, ona bakmamı sağladı, başı yavaşça boynuma eğilip, birkaç gün önce emerek yapmış olduğu çürüğe, dudaklarıyla dokundu. Ben titrerken, dudakları belli belirsiz bir gülümsemeyle kıvrılmıştı.

“Söylesene, hakkımda sık sık düşünür müsün?” geri çekilirken, lekeye bakarak tatminle gülümsemişti. “Genelde ne düşünüyorsun?” diye fısıldadı, dudakları kulağımın hemen ardında duraksamıştı. “Sana dokunduğumu mu? Sana defalarca sahip olduğumu mu?”

Beni öptüğünü.

Düşündüklerim, vücudumda soğuk duş etkisi yaratmıştı. Gözlerimi kırpıştırıp, şu anki ifademi göremediği için tanrıya şükranlarımı ilettim. Ondan yükselen kremamsı kokusunu göz ardı ederek, kulağına yükseldim. “Aslında genelde,” diye fısıldadım. Devam etmem için başını belli belirsiz başını sallamıştı. “Kıçını tekmelediğim an hakkında hayaller kuruyorum.”

Birkaç saniye içinde geri çekildi. “Bunu sevdim,” dedi. “Sanırım sandığımdan daha renkli bir seks zevkin var.”

Gözlerim kastettiğini anlayınca, irileşmişti. “Ne? Tanrım, hayır..”

“Ve bana tanrı diyorsun,” diye mırıldandı keyifle. “Bunca zaman nerelerdeydin?”

İfadesizce suratına baktım. “Amma da kalın kafalısın.” söylediğini hatırladığımda, yüzümü buruşturmuştum. “Ve hayır, hard-seks tutkunu değilim, elbette. Şaplak, kıbaç, zincir ya da o tür şeylere merakın varsa...”

Beni izlerken keyifle sırıtıyordu. Dilini dudağının üstünde gezdirdi, bunlardan bahsetmem onu bayağı memnun etmişti anlaşılan.

“Bilgin olsun, seks salıncağı da kullanmam.” diye ekledim.

Off, ben dakikalardır ne saçmalıyordum?

Bu halime güldü.

Gülüşü.

'Till We SurrenderWhere stories live. Discover now