22; "Not In Love"

36.5K 1.6K 638
                                    

Ertesi gün okula dönmenin bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Tabii sabah pis bir baş ağrısıyla uyanmak yetmezmiş gibi, ıslak bulduğum yastığımı neden ıslak bulduğumu düşünerek kendimi yemeseydim çok daha kolay olabilirdi.

Evet, geceye -daha doğrusu gördüğüm saçma sapan rüyalara- dair parça parça görüntüleri hatırlamasaydım her şey sahiden daha kolay olurdu.

Okul bahçesinden içeri girerken kendime inanamıyordum. Yani hadi ama, ben iyi olan öğrenciydim. Neden okuldan kurtulmak için kendimi yanımdan geçen arabaların önüne atma fantezileri kurmaya başlamıştım?

Attığım adımları tiksintiyle takip eden bakışları fark etmemek için x raylere ihtiyacım vardı, böylece insanların organlarını incelerken büyülenip suratlarına bakma ihtiyacı hissetmezdim. Ama ne yazık ki x raylere yakın bir gelecekte sahip olacak gibi görünmüyordum, ben de aklıma gelen tek şeyi yapıp kulaklıklarımı taktım ve son zamanlarda hayatımın en heyecanlı anlarını yaşamamı sağlayan karıştırıcıyı açtım.

She's the girl that no one ever knows.

Gözlerimi devirip şarkıyı değiştirdim.

The faces all around me, they don't smile-

Kulaklık aniden kulağımdan çekildi. “Kimberly!”

Dişlerimi gıcırdatarak okul bahçesinin ortasında durup topuklarım üzerinde döndüm. Bana pis pis sırıtan suratı görünce gözlerim kısılmıştı. “David.”

“Nasıl gidiyor?” diye sordu neşeyle, sanki her şey yolundaymış gibi. Sanki onun yüzünden bütün potansiyel arkadaşlarımı ve fazladan notlarımı kaybetmemişim gibi.

Ona bir cevap vermek yerine kaşlarımı çattım. Beynimin Londra’da bıraktığım kısmı bana annemin sesini taklit ederek yüz çizgilerinin zarif olmadığını ve geceleri beni sıcak tutacak olan şeyin kontrol edemediğim öfkem olmayacağını söyledi. Ona Cheshire 2.0 versiyon Kimberly, gidip kendisini becermesinin bu yaptığından daha etik olacağı cevabını verdi.

“Ne istiyorsun?” diye sordum çıkarabildiğim en ifadesiz sesle. “Yoksa videomu porno endüstrisine gösterdin ve benim adıma başvuru falan mı yaptın?”

“Ah, ama Kimberly,” incinmiş gibi dudaklarını büzdü. “Nasıl biri olduğumu sanıyorsun sen?”

“İşe yaramazsın, aptalsın, sersemin tekisin-”

“Şuna da bak, bu cümle bana çok tanıdık geliyor,” arkamdan gelen sesle irkildim. David omuzumun üstünden bakarken gözleri irileşti ve dudakları aralandı. Belime dolanan kolu hissettiğimde aynı semptomların bende de görüldüğüne bahse girebilirdim.

Başımı kaldırıp Teddy’nin hevesle bana bakan bakışlarıyla buluştum. “Ne halt ettiğini-”

Beni kendine döndürmesiyle sıcak nefesi boynuma çarptı, bir an sonra yanağımın çene hattımla buluştuğu yerde yumuşak dudaklar hissettim. Kolları arasında donup kaldım, o ise havada kalmış ellerimden birini avucuna aldı. “Üşümüşsün.” diye fısıldadı elimi dudaklarına bastırarak.

Öylece ona baktım.

Teddy sırıtarak benimle tamamen aynı yüz ifadesine sahip David Soyadı-Her-Neyse’ye döndü. “Ben yokken ona sahip çıkman ne hoş, Darren.”

“Davi-”

“Ama artık gidebilirsin.”

David Teddy’ye bakarken gözlerini kıstı ama ben daha anlamadan arkasını dönmüş, uzaklaşmaya başlamıştı bile.

'Till We SurrenderWhere stories live. Discover now