Angel derin bir nefes aldı ve günlüğü arkasına saklayarak sesin sahibine döndü. " Angel kızım nasılsın? " dedi Trisha odadan içeri adımlarken. Trisha, Zayn'in annesiydi ve Zayn ona oldukça bağlıydı. Angel içtenlikle gülümsedi ve Trisha'ya sımsıkı sarıldı. " İyiyim efendim, siz nasılsınız? " diye kibarca sordu Angel. " Bende iyiyim kızım, Zayn'i merak etmiştim. Sanırım yine firar etmiş? " diyerek güldü Trisha.
Angel gülüşünü eliyle kapatacak iken Trisha Angel'ın elinde ki gelişi güzel bağlanmış sargı bezini gördü. " Eline ne oldu? Yoksa Zayn mi yaptı? "
Angel telaşlanmıştı. " Şe-şey önemli bir şey değil. " dedi Angel ve hızla elini kendine çekti.
Trisha bir şeylerden şüphelenmişti ama çalan kapı ziliyle sorularını sonraya erteledi. " Zayn gelmiştir. " diyerek Trisha kapıyı açmaya gittiğinde Angel'ın günlüğü yerine koyması için fırsatı olmuştu.
***
Güneş dağların arkasından batarken Trisha yerinden doğrulup Zayn'e döndü. " Ben artık gideyim, evde işlerim var. " dedi Trisha ve oğluna sıkıca sarıldı. Zayn'in kaslı bedeni arkasında zor seçilen Angel'a da veda etmeyi ihmal etmemişti. " Sende kendine iyi bak kızım. "
Trisha evden ayrıldıktan sonra Zayn, Angel'a döndü. Bakışları ile adeta Angel'ın bedenini delip geçiyordu.
" Umarım anneme bir şey anlatmamışsındır. " dedi Zayn başıyla Angel'ın elini işaret etti. Angel kekeleyerek konuştu. " Ha-hayır anlatmadım. "
Zayn, Angel'ın itaatkar olmasından zevk duyuyordu. Angel'ı köşeye sıkıştırmak için yavaşça yaklaşmaya başladı.
Zayn'nin her bir adımında Angel'ın kalbi göğüs kafesinden çıkacak derecede hızlı atıyordu. Zayn oyuna biraz daha devam etmek için burnunu Angel'ın boynuna sürttü. Angel'ın gözleri istemsiz olarak kapandı. " Çok güzel kokuyorsun, Angel. " diye fısıldadı Zayn. Angel gözlerini birden açtı, ilk defa iltifat duymanın şaşkınlığı ile afallamıştı. Ama nereden bilebilirdi ki mutluluğunun saniyeler içerisinde dağılacağını. Öyle de oldu. Zayn başını hafif geri çekti ve Angel'ın gözlerine baktı. " Ama bir Alice değilsin. " dedi.
Tek bir isim kızın kalbini paramparça etmeyi başarmıştı. Gözlerinden yaşlar birer birer akmaya başladı.Angel ucu bucağı olmayan bir okyanusa dalmış gibi hissetti. Göğüsünde ki hava, onu hayatta tutan ruh ona artık ağır geliyordu. Dibe batmıştı ve kimse onun çaresiz çırpınışlarını görmüyordu.
***
Angel'ın tek başına dışarı çıkması yasaktı. Zayn'de onu yanında hiçbir zaman istemiyordu. Angel camdan dışarıda eğlenen mutlu çiftleri izlerken kapının aşina olunan zili çaldı. Angel'ın en yakın dostu Emily gelmiş, elinde bir kutu dolusu kurabiye ile kapıda dikiliyordu. "İçeri davet etmeyecek misin?" diyerek güldü Emily. Angel üstünde ki şaşkınlığı attıktan sonra Emily'nin geçmesi için kapının önünden çekildi.
" Evlilik nasıl gidiyor? " dedi Emily çay yapmak için mutfağa adımlarken. Angel'ın gülen yüzü anında düşmüştü. Emily olan biten her şeyi biliyordu ama belki Zayn değişmiştir diye düşündü. " Aynı Emily, beni hiç umursamıyor. Hep bağırıyor, onun için sadece ihtiyaçlarını karşılayan bir seks kölesinden ibaretim. " Angel yeni doldurduğu çayından bir yudum aldı. " Biliyor musun Emily? Dün bana çok güzel koktuğumu söyledi. " Emily, bunun Angel'ı mutlu edeceğini düşünse de Angel'ın sözleri daha bitmemişti. " Ama bana bir Alice değilsin dedi. O an ne hissettim biliyor musun? Sadece acı. "
Emily ısırdığı kurabiyeyi tabağına geri koyarken gülümsemeye çalıştı. Arkadaşına destek olması için güçlü durması gerekiyordu. " Ne olursa olsun güzel koktuğunu itiraf etmiş. " Angel gülümserken gözünden bir damla yaş aktı. " Ben sadece Zayn ile geceleri beraber uyumak, birlikte uyanmak ve birlikte kahvaltı yapmak istiyorum. Çok şey istiyor olmalıyım ki Tanrı bunların olmasına izin vermiyor." Angel sertçe yutkundu, boğazına oturan yumru konuşmasına engel teşkil ediyordu. " Ve ben daha ona sarılmanın nasıl bir şey olduğunu dahi bilmiyorum. "
Umarım beğenirsiniz. Lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.
Sizi seviyorum. 💚
