1/10

7.3K 219 226
                                    

"Bakın burada kim varmış,"

Gemma'nın taş bebek gibi kız arkadaşları, yanıma gelip yanaklarımı sıkmaya başladığında gözlerimi devirdim. Tanrım, bugün 18 yaşına giriyordum ve bu aptal sarışınlar hala bir bebekmişim gibi davranıyordu.
Küçüklüğümden beri Gemma bunu yapardı. Bütün kızları alır, eve doluşturur, beni de o şımarık arkadaşlarıyla yalnız bırakırdı. O zamanlar halimden şikayetçi olduğum söylenemezdi tabii. Hadi ama, hanginiz yanınıza gelen sarışın, güzel giyimli kızlardan rahatsız olurdu? Ama şu aralar bu olayı pek de sevdiğim söylenemezdi. Sadece, artık o küçük çocuk değildim ve bu muameleden hoşlanmıyordum. Şey, sadece bu muamaleden değil; bunu yapan kızlardan da.

Ellerinden kurtulmayı başarabildiğimde koşturarak odama çıktım. Kapımı açtığımda bizim çocukların burada olduğunu gördüm. İki saattir onları arıyordum ve hepsi odamda mıydı?

"Neredeydiniz aptallar?"

Ed'in yanına, yatağıma kuruldum. Yerde oturan Liam ve Niall aşağıda neler olduğunu sorup durdular. Odadan çıksaydınız da görseydiniz sikikler. Beni niye yalnız bırakıyorsanız sanki.

Odanın kapısı tıklatıldığında hepimiz kafamızı kapıya çevirdik. Annem içeri girip hepimize gülümsedi ve kapıyı arkasında kapatıp konuşmaya başladı.

"Çocuklar, iyisinizdir diye umuyorum. Birazdan Harry'nin pastasını ortaya koyacağız. Aşağı inin artık." dedi ve ardından bana dönüp ekledi.
"Tatlım, başka birisini beklemiyorsan mumları yakalım?"

Kafamı eğip düşündüm ve geri anneme dönüp, "Biraz daha bekleyelim. Zayn hala gelmedi." dedim. Onaylayıp odamdan çıktı.

Bu kadar telaş yapmaları hoşuma gidiyordu. Senelerdir kutladığım ilk doğum günüydü. Babam buradan gittiğinden beri ne annem iyiydi, ne de ablam. En son hatırladığım doğum günüm, sanırım 7 yaşındayken olandı; o da en sonuncusuydu. Bu günümü kendime ilk doğum günüm olarak ilan etmiştim. Arkadaşlarımla ve akrabalarım da dahil tüm ailemle kutladığım ilk doğum günüm. Bir kişi eksikti. Onun eksikliğini de gittiğinden beri yanımda olan, öz ablamdan ayırmadığım kişi ile tamamlayacaktım. Sahi, neden hala gelmemişti bu çocuk?

Hızla açılan kapım yerimden sıçramama neden olurken içeri bir hışımla Zayn girdi. Kapıyı kapatmadan yanıma gelip boynuma atladı ve, "Özür dilerim dostum, geciktim. Kuzenimi beklemem gerekti." dedi. Kıkırdayıp geri çekildim.
"Sorun değil."


Elini kapıya doğru sallayıp gel anlamında bir işaret yapınca kaşlarımı kaldırıp kapıya döndüm. Birisi odama adım atınca kuzeni olduğunu anladım. Bizim yaşlarımızda olmalıydı büyük ihtimalle. Çizgili tişörtünün üzerine taktığı askılarla ne kadar küçük gözükse de, yüzüne bakınca aynı yaşlarda olduğumuz anlaşılıyordu.


"Bu Louis. Annesi ve babası bu gecelik bir yere gittikleri için bizde kalacaktı. O yüzden beraber geldik." dedi Zayn elini hepimizin arasında sallayarak. Herkes ismini söyledikten sonra ayağa kalkıp elimi uzattım. "Ben de Harry,"
O da elini benim gibi uzatıp sıktı ve,
"Biliyorum. Doğum günün kutlu olsun," dedi.


Doğum günüm kutlu olsun...

*

Salondaki koşuşturmaca başımı döndürmeye başlarken sıkıntıyla ofladım. Sadece ortaya bir pasta gelecekti ve ben onu üfleyecektim. Neden deli gibi oradan oraya koşuyorlardı bilmiyorum.
Annem aynı hızıyla yanıma geldi ve durup uzun uzun yüzüme baktı. Nefesini kontrol ediyormuş gibiydi. Birkaç saniye sonra ellerini yüzümde birleştirip,
"Üzgünüm meleğim, arkadaşlarını al ve odana çık tamam mı?" dedi.


18 || larryWhere stories live. Discover now