9/10

1.5K 119 98
                                    

Helö ¡!

Bu, finalden önceki son bölüm ve hikayeye ek bölüm falan yapmayı düşünmüyorum ki istesemde yapamam daha normallerine bölüm yazamıyorum fjkefhkencfk çok okunma yok ama eğer ki, ileride bu hikayem olur da tutarsa (inş) bölüm beklenmesin diye dedim:') Neyse okuyun iyi okumalar heueheueh,,,

~

Dün olanlardan sonra niyeyse hiçbir şekilde içim içime sığmıyordu. Fakat şöyle bir şey vardı ki, ne zaman kendi kendime gülümseyip sevinsem, aklıma en yakın arkadaşımın inanılmaz bir şekilde bana aşık olduğu ve onunla konuşmadığımız geliyor, huzurum kaçıyordu. Biliyorum, bu benim şu an ki kadar rahat karşılayabileceğim bir durum değildi. Öncelerinde ailem olan o'ydu. Her şeyimle benimle birlikte olan da o'ydu. Nereye gidersem gideyim, istemesem bile yanımda biten de o'ydu. gerçekten hep yanımdaydı. Hatta bazen bizi sevgili sanan kişiler bile olmuştu. Geri zekalı arkadaşlarımızdan Liam ve Niall da sürekli bizi birbirimize yakıştırırdı ama hepimiz bunların şaka olduğunu bilirdik. Demek ki, o zamanlar o bunları seviyormuş ve tek söylentileri değil, söylentinin içindeki kişiyi de seviyormuş. Aklıma bunlar geldikçe hayret ediyordum. Bir insan, bu zamana kadar, birini sevdiğini hiç mi belli edemezdi? İşte, o etmemişti.

Kafamı koyduğum yastığımı, başımın altından çekip yatağın başlığına yasladım ve sırtıma yumuşak yastığa gömdüm. Bu sefer yatağın başlığı kafamı acıtınca yastığı alıp yere fırlattım. Tanrı biliyordu, ne yaparsam yapayım hiçbir şekilde rahat olamıyordum. Dün gayet güzeldi fakat şimdi ne yapıp edip huzurumu bozabilmiştim. Tek istediğim ailemin ve tüm  arkadaşlarımın şu an yanımda olmasıydı. Lanet olsun ki, bir tanesi bile burada yoktu. Açık konuşmak gerekirse ne yaparsa yapsın o güçlü adamı özlüyordum. Eğer yanıma gelse, ona kızardım, bağırırdım, döverdim ama geri göndermezdim. Ne olursa olsun benim her zaman arkamdaydı ve gittiğinde arkamdaki boşluğu hissedip yere düşmüştüm. Birkaç sene sonra beni yerden başkası kaldırabilmişti. Bu sefer onu hissetmiştim arkamda. Peki ya, o da giderse tamamen çakılmaz mıydım? Gözlerimden ilk akan yaşlar yanağımı ısıttığından arkasından gelenleri hissetmiyordum. Çenemin altında biriklenleri elimin tersiyle silip kollarımı yüzüme kapattım. Hıçkırıklarımı kimse duymazdı belki de. Ama ben, benim bile duymamı istemiyordum. Ağlamak veya acı çekmeyi çöpe atıp mutlu olmak istiyordum. Kimsenin hakkını yemem, tabii ki beni mutlu eden insanlar oldu. Tabii ki mutlu olduğum zamanlar oldu. Benim istediğim, ardından hüzün yaşamamaktı. Hüzün yaşayacak sebeplerimin olmamasıydı. 

Ağlamaya devam ederken penceremden bir tıkırtı geldiğini duydum. Hızla kafamı kaldırıp geriledim ve duvara yaslandım. Hafif aralık olan penceremde bir el görünce yorganımı alıp başımın üzerine örttüm ve nefesimin duyulmaması için elimle ağzımı kapattım. Bu da neyin nesiydi?!
Penceremin açılma sesi geldiğinde korkudan her yerim kaskatı kesilmişti. Hangi aptal benim evime hırsızlık yapmak için girerdi ki!
İlk önce çalışma masam gıcırdadığında içeri girdiğini anladım. Sonra ses kesildi ve adımla sesi. Odamda dolaştığını hissedebiliyordum. Çünkü odamın kapısı kapalıydı. Tanrı'm beni koru...
Adım sesleri bana yaklaşırken gözlerimi sımsıkı yumdum ve olacakları beklemeye başladım. Belki de beni bıçaklar, altında yattığım yorgana sarıp bahçeme gömerdi. Ya da hiç gömmek için uğraşmadan denize de atabilirdi. Onunla da uğraşmazsa burada beni kanlar içerisinde bırakıp giderdi. Silahlada öldürebilirdi ama. Eğer ucuna susturucu taktıysa kafama sıkar, sonra da ağzıma sıkar, eşyalarımı çalar kaçardı. Ölmek için çok gencim!

Eli kafama gelince refleks olarak kafamı çektim ve o an kendime lanet okudum. Anında yorganı çekti. Kafamı eğmiş öylece beklerken bir kıkırtı duydum. Kaşlarımı çatıp ellerimi sardığım başımı serbest bırakıp yanımda dikilen kişiye kaldırdım. Gülmek ve gülmemek arasında gidip geliyordu, ben ise korkudan altına yapacak duruma gelmiştim.  Kapı diye bir şey v... Bir saniye!

18 || larryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin