DOĞRULUK Mu CESARET Mi?

Bölüm 5

-Hepimiz teker teker yok olacaz" dedi Serkan.
Ona üzgün bir ifadeyle baktık.Gozlerimi yere dikip sessizce durdum.Çok üzgündüm.
Ne ders umrumdaydı ne de başka bir şey.Hepimiz sessizce sıramızda öylece duruyor aglamamak için zor duruyorduk.

-Tamam bir çözüm bulacağız her halde."

Arda birden güldü.Kafasını sağa sola salladı ve cevap verdi:

-Tabii tabii.Hatta çok mutlu olcaz sonra değil mi?"

-Arda,moral yükseltmeye çalışıyoruz şurda."

-Deneme bence.Alın işte ilk önce Ezgi sonra Tolga sonra..
Adımlarınıza dahi dikkat edin.Lânet görünmez bir hatanızda alabilir."

Haklıydı aslında.Ya yeter bu yaptıkları.Ailemin yanında çok durmalı ve kısacık ömrümde bir şeyler yapmalıyım?Peki biz ne olcaz sonra.Ne yapmalıyız?Nereye götürüyor bizi?

Dikkatim içeriye giren yakışıklı,uzun boylu birini çekti.
Bu da kimdi?

-Oturun."

Iyi giyimli biriydi ve çok yakışıklı..

Masanın üzerine oturup sınıfa bir göz gezdirdi.Bir dakika! 'oturun?' Öğretmen mi?
Oha abi!Bu yakışıklılık ve bu gençlikle?

-Merhaba ben Emre Akan.Bu dönem Coğrafya öğretmeninizim.Şimdi...
Bu dersi çok seveceğinizden emin olun."

Nanana...
Al işte ukala!
Ukala tavırları olmasa...

-Merak etmeyin sızı dersle çok boğmayacağım.Sohbet edebiliriz ve size notlarınız da da yardımcı olacağım."

Ayy ne tatlısın yaa..
Yerim ben bunu..

-Şimdi Ders Zamanı!"

Off!

-Sayfa 113 ***** başlıklı paragrafı oku orta sıradaki arkadan bir onceki sırada oturan fıstık."

Ben mi?Fıstık?Of öldüm galiba..

-Ben mi?"

-Senden başka gösterdiğim yerde oturan fıstık var mı?"

Yüzümde bir tebessüm oluştu.Sevdim seni yakışıklı.

Okumaya başladım ve hoca yani yakışıklı dersi anlatıyordu.Bende onu dinliyordum ya da izliyordum desek daha uygun olur.El hareketleri,ince ve beyaz teni yakışıklılığını öne sürüyordu.Kaç yaşında acaba?Diğer kızlarda içine düşecekti resmen.Yakışıklı saate baktı ve kitabı kapattı.

-Beş dakika var serbestsiniz."

Bir kız elini kaldırdı ve soru sordu.

-Kaç yaşındasınız?"

Ay aklımımı okudun?

-23."

Çokta yaş farkı yok bence.
Altı üstü bi altı yaş var yani.Çok mu?

Zil çaldı ve havalı çıkışıyla sınıftan uzaklaştı.

-Ela!Elaa!Ela!!!!!"

-Ha?Ne?"

-Oooo..Bizimki gitmiş millet!"

-Ne alakası var be!Dalmışım öyle!."

-Tabii tabii canım.Hocaya Dalmışım desene!"

Gözlerimi kocaman açtım.

-Reyhaaann!!"

Reyhan kaçtı ben kovaladım.Okul binasını turladık.Önüme gelen herkese çarptım.

-Reyhan!"

Reyhan hem kahkaha atıyor hem de kaçıyordu.

En sonunda birine çarptım.Bu ne arkadaş?Geçemiyorum.Kafamı yukarı kaldırdım ve bir de ne göreyim?

-Fıstık?"

-Yakışıklı?"

Hayır!Of!Belanı versin senin Reyhan!

Reyhan biraz ilerde ve her şeyi duyuyordu.Kahkahalara boğlurken ben ona ölümcül bakışlar atıyordum.

-Efendim?"

-Şey ...yani ben şey diyordum.
Şey..."

-Şey?"

Soluk soluğa kalmıştım heyecanlıydım ve ne söyleyeceğimi bilmiyordum.

-P-pardon..."

Yakışıklının yüzünde bir tebessüm belirdi.

-Tamam önemli değil..
fıstık!"

Yine fıstık dedi.
O eşsiz kokusunu bırakıp ayrıldı.Ölüyorum galiba..

Reyhan hala kahkahalara boğulmuştu.

Tek parmağımı ileri geri oynatarak koşmaya başladım.Bu sefer sınıftaydık.
Sonunda oturduk.

Erkekler gelip konuşmaya başladı:

-Biz...lânet görünmezi çağırıcaz."

Dediği şeyle şaştım kaldım.Ezgi yı bu yüzden kaybetmişken ne yapmaya çalışıyorlardı.

-Peki hangimizi kurban edeceksiniz?Söyleyin!Çirkin fikirler düşünmeyin!"

Deyip yanlarından ayrıldım.
Sinirlenmiştim.Akılsızlık yapıyorlardı.

Ders zili caldı ve son derse girmiştik.

-Çıkışta kafedeyiz."

-Tamam."

Izdırap ile geçen matematik dersinde yine kafamı sıraya gömmüştüm.Of son saat matematik mi olur arkadaş ya!!Tabii ki de yanımda duran inek can kulağıyla ders dinleme heveslisi Reyhan çıt çıkarmıyordu.Ben ise Reyhan ın dikkatini çekmek için ofluyor ve öksürüyordum maalesef Reyhan buna aldırış etmiyordu.

40 dakika işkencesi sonunda bitti.Havalara zıpladım resmen.Bizimkiler ile birlikte kafede bir masaya yerleştik.Hepimiz sessizce duruyorduk.En sonunda söze ben başladım:

-Şimdi siz yeniden laneti çağıralım diyorsunuz öyle mi?"

-Evet.Çünkü onlara ulaşmanın tek yolu bu."

-Peki o lanet yeniden gelince birimizi götürecek ve sonra?Sonra nasıl ulaşıcaz onlara?"

Hepsi oflamaya puflamaya başladılar.

-Bakın arkadaşlar bu düşündüğünüz yanlış.Onlara ulaşamayız."

-Elimizde ona ait bi ipucu olsa..."

Birden yutkundum ve geriye yaslandım.Arda ile göz göze geldik.

-Aslında var."

Dedi Arda.Olamaz!Ben gözlerimi kocaman açarak ona baktım.

-Ne?"

-Evet var.Sizden sakkladık.Çünkü korkacağınızı biliyoruz.Zarfı ver Ela."

Herkes bana baktı ben de onlara göz gezdirdim ve yavaşça çantamdan çıkarıp masanın üstüne attım.Cenk sesli bir şekilde okurken gözler bir bana bir Arda ya kayıyordu.En sonunda zarf bitti ve Cenk masanın üzerine hızl bıraktı.

-Pes yani pes!Ya bizden nasıl saklarsınız!"

Gözlerimi yere dikmiş ve cevap vermiyordum.Haklıydılar aslında.

-Tamam Cenk söyledik sonunda işte.Kes artık."

-Tamam!"

-Şimdi en azından yaşıyorlar Tolga da-"

-İyiler mi peki?"

Gözler Reyhan a çevrildi.Küçük bir kız çocuğuymuş gibiydi.Kocaman masum gözlerini açmış cevap bekiliyordu.Gözleri doldu ve o göz yaşlarını serbest bıraktı.

-Reyhan..

Reyhan a sarıldım ve benimde gözlerim doldu.Haklıydı iyiler miydi?