Seninle Ne Yapacağımı Bilmiyorum

ʕ•ﻌ•ʔ

"Ne düşünüyorsun?"
Derin bir nefes çekerek
"Sadece.. Mmm.." diyerek duraksadı. Çayından bir yudum alarak çam ağaçlarına dökülen yağmuru seyretmeye başladı
"Seni bu beladan kurtardığımızda artık özgürsün.. "
" Özgürsün?? "
" Püsküllü bir belan olmayacak artık" diyerek acı acı güldü. Ve devam etti
"Seni takip eden, belaların ortasına atlayan, ev falan yakan bir manyaksız devam edeceksin hayatına.. Kulağa hoş geliyor değil mi?"
"E..evet öyle." diyerek çayımı yudumladım.
İkimizde bu doğal manzarada kaybolup gitmiştik ki, cam kapının önüne doğru yavru bir köpek, sendeleyerek tutundu. O kadar tatlı görünüyordu ki. Feagan'a bakarak gülümsedim ve sırtımdaki battaniyeden kurtularak kapıya yöneldim. Ben ayaklanınca Feagan' da arkamdan yürümeye koyuldu. Camı açtığımda içeriye soğuk rüzgar dolu vermişti. Kucağıma alarak başını okşamaya başladım. Feagan' sa bize bakarak gülüyordu.
"Dondukkk!" diyerek dişlerimi tıkırdattım. Feagan'ın yanına oturdum. Feagan'sa battaniyeyi alarak tekrar sırtımıza attı. Minik köpekse tüm sularını silkenerek bize doğru fırlatmıştı. Feagan'a havlayarak onu yalamaya başladı. Feagan'sa gülerek köpeği ittiriyordu. Birden köpek acı acı inledi. Onu kucağıma alarak yatırdım ve ezilen küçük ayağını fark ettim. Sanırım Feagan şakalaşırken onun bacağına dokunmuş olmalıydı. Bense buna çok üzülmüştüm ve istemsizce gözlerim doldu verdi. Feagan bana dönerek
"İstersen yol üzerinde onu bir veterinere götürebilir.. Ha birde mama alabiliriz.. Hatta en önemlisi bir tasma.. " diyerek gülümsedi.
" Sen ciddi misin?" diyerek birden boynuna atladım. O ise gülerek karşılık verdi. Ne çok sarılmaya başladım ben de, bu mağra vampirine. Hemen geri çekilerek önüme döndüm. Kendime biraz kızdıktan sonra normale dönmüştüm.
" Onu biraz kurulayalım.." diyerek kucağımdan aldı. Burası orman yolu üzerinde bir evdi. Feagan'ın büyük annesinin eviydi. Feagan'ın evini biliyor olabilme ihtimallerinden dolayı daha sıkı bir plan yapana kadar buradaydık.
Feagan'ı takip etmeye başladım. Üst katda ki, yatak odasına girdi. Çekmecelerden birinden havlu çıkararak yatağa serdi. Minik köpeği havlunun üzine koyarak onu kurulamaya başladı. Telefonumu çıkararak onları gizliden videoya çekmeye başladım. Köpek havludan kurtularak inatla sirkelendi. Ve Feagan'ın üzerine çıkarak onu yatağa yatırdı ve yalamaya başladı. O kadar sevimli görünüyorlardı ki.
Feagan gülerek doğruldu
"Napıyorsun sen orda?" dedi. Elimdeki telefonu aynanın önüne dik bir şekilde koyarak
"Hiç.." diyerek kıkırdadım.
Yatağın yanında ayakta duruyordum ve Feagan beni birden yatağa çekti
"Gel bakalım sen buraya.." diyerek güldü. Köpek Feagan'ın üzerinden bana doğru sürünerek kucağıma geldi. Yüzümü yalamaya başladı.
"Iyyyyy..
Cici köpek, in üstümden..
Bak sana çikolata da alırım.. "
Diyerek köpekle boğuşuyordum. Çok huylanıyor ve gülüyordum. Feagan'sa gülmekten yarılmıştı
" Köpekler ne zamandır çikolata yiyor? " diyerek bir daha kahkahayı patlattı. Sağ elini başının yan tarafına dayayarak beni izlemeye başladı. Artık pes ederek köpeğin beni yalamasına izin verdim. Başımı çevirerek Feagan'a uzunca baktım. Bana hep böyle mi bakıyordu? Hiç bir zaman gözlerine doğru dürüst bakmadığım için bakışlarından dahi haberim yoktu. Bana biraz daha böyle bakarsa kıpkırmızı kesilecektim.
Önüme dönerek
"Bu hiç adil değil.." diyebildim.
Anlamamışçasına hala bana derince bakmaya devam ediyordu
"Diyorum ki köpek tarafından birtek ben yalandım.. Ve şimdi sıra sende.." diyerek köpeği üzerimden çekerek, Feagan'ın üzerine saldım. Feagan'sa sen görürsün dercesine bir bakış attı ve daha sonra köpeği yere koyarak
"Uslu ol.." dedi.
Bana dönerek hayin bakışlarını attı ve üzerime üzerime geldi. Sırt üstü yatıyordum. Üzerime gelerek kolunu sağ omzumun yan tarafına diğerini ise sola koyarak beni sıkıştırdı
"Feagan iyi misin sen?"
"İyi değilim, beni sen delirttin" dedi. Yarı gülümser bir hali vardı. Bakışlarından mı kızarayım yoksa üzerime gelmesinden mi bilmiyordum. Ve üzerime yatıp beni yatakda dönerdi ve bu sefer ben onun üzerindeydim. Gülmemeye çalışarak sertçe bakmaya başladım.
"Sen şimdi görürsün" diyerek güldü. Beni döndererek yanına yatmamı sağladı. İşte başlamıştı. O kadar çok gıdıklıyordu ki gülmekten çatlayabilrdim. Gözlerimden yaş geliyordu
"Feagan..
Yapma ama ya..
Öldüreceğim seni..
Küserim bak.."
Gülerek yatağa uzandı. Bense gülmelerimi frenleyerek gözlerimi sildim. Doğrularak ona sertçe baktım. O ise şapşal şapşal, diğer deyimle de aşık aşık bakıyordu. Yan yatarak elini başının altına koydu ve sırıtarak bakmaya başladı. Biraz daha ters ters baktıktan sonra gülmeye başladım.
"Sen tam bir eşeksin.. "
"Mersi canım öyleyimdir.." diyerek gülümsedi.
Birden aklıma aynanın önüne koyduğum, açık kalan videodaki telefonum geldi. Aynaya yönelerek telefonu aldım ve videoyu sonlandırdım. Fotoğraf çekmeyi video çekmeyi çok seviyordum. Galerim kendi fotoğraflarım dahil binlerce resimle doluyordu. Fotoğraf makinem ise uzun zaman önce bozulmuştu. Yenisini almaksa bana pahalıya patlayacaktı.
Telefonu şarja takarak küçük köpeği kucağıma aldım. Merdivenleri inmeye başladım. Feagan'sa hala yatıyordu. Küçük köpeği yere yavaşça bıraktım. Dolabı kurcalayarak onun sevebileceği bir şeyler aramaya başladım. Et bulabilmiştim. Güzel bir parçasını alarak, küçük bir kaba koydum. Önüne koyarak, onun iştahla yiyişini seyrettim. Et bittiğinde mutlulukla küçük havlama sesleri çıkarmıştı. Yere eğilerek başını okşadım ve boş kabı tezgahın üzerine koydum. Oturma odasına geçerek televizyonu açtım. Battaniyeyi de üzerime örttüm. Hemen yanımda da küçük köpekte aynı vaziyette oturuyordu. Aklıma Feagan geldiğinde doğrularak yukarı doğru çıkmaya başladım. Onu uyuya kalmış olarak buldum. Üzerini örterek yanına uzandım. Bir müddet onu seyretttikten sonra bende uyuya kalmıştım.