Onuncu Mesaj - Son Dört

3.4K 428 57
                                    


O günümü, daha çok çevremdekilere karşı bir veda olarak görmüştüm. 

Annemle, babamla ve arkadaşlarımla hüzün dolu vedalarımı yaşamıştım. 

Tabii ki onların, olanlara karşı hiçbir bilgisi yoktu. 

Ne olacağını ve nasıl son bulacağını. 

Şimdi ise; denize karşı gözlerimi dikmiş, ölümün eşsiz dokusunu ve yanımda duran bu kişinin bana güven veren hissiyatını geçiriyordum benliğime. 

Eli parmaklarıma değdi ve sımsıkı sardı. 

Gülümsemeye çalıştım, ama bu bir çabadan ilerisi olamadı. 

Bir insan, nasıl ömrünün son dört gününü geçirdiğini biliyorken gülümseyebilirdi ki. 

Başımı onun göğsüne yaslayıp, kollarımı beline doğru sardım. 

"İyi ki bulmuşsun beni." 

Sesimin titreyen tınısına aldırmamasını umarak, dolan bakışlarım ona doğru çevrildi.

Saçlarımdan ilerleyip, parmakları yanağıma doğru indi. Ve o kulaklarımdan asla silinmeyen sesi tekrardan zihin boşluğumda yankılanmaya başladı.

" Aşık oldum Etna. Ölmeden bir kaç saniye önce, bütün kalbimle aşık oldum. " Yüzümü kendine doğru yaklaştırdı ve dudaklarını yanağıma bastırdı. " Ve sonrasında, aşık olduğum kızla birlikte öldüm." 

Göz yaşlarımın aktığını hissediyordum. Durmuyordu, nasıl durdurabilirdim ki ?

"Bunu değiştirmek için, yapabileceğimiz bir şey var mı peki ?" Kırılmıştı, sesimin her bir parçası paramparça halde etrafa saçılıyordu ve etrafımda duran herkese kesikler açıyordu. 

Tekrardan başımı koynuna yasladı. " Umarım vardır ve ben hissedebildiğim  tek varlığa, ömrüm boyunca sarılabilme şansına sahip olurum." 

-

(1) Bir Mesajınız Var. 

Bilinmeyen Numara: Son kelimen, 'Hayır' olmuştu. (23.45)

Ben: peki senin son kelimelerin neydi ? (23.46)

Bilinmeyen Numara: Seni seviyorum. (23.46)

carpe noctemWhere stories live. Discover now