Asıl ne zaman öldüğümü merak ediyordum. Onunla tanıştığımda mı yoksa kelimelerini zihnimde hissettiğimde mi ölmüştüm? Onun bildiklerini duyduğumda mı yoksa tenlerimiz ilk kez buluştuğunda mı ölmüştüm?
Hislerim anlamsız malzemelerin bir araya konarak, güçlü bir el yardımıyla karıştırılan tatsız bir çorba kıvamına gelmişti. Zihnimin 'üçüncü şahıstan, birinci şahısa' geçiş süresi ölümümle doğru orantılıydı. Kendimi tanımaya başladığımda ölmüştüm aslında. Ben bile bu sonla karşı karşıya olduğumu bilmiyordum tabi.
(1) Bir Mesajınız Var.
Bilinmeyen Numara: Günaydın Etna'm. (08.26)
Ben: Günaydın :) (08.29)
Bilinmeyen Numara: İki gün sonra ölüyoruz. Nasıl hissediyorsun? (08.30)
Ben: Ölecekmişim gibi :D (08.31)
Bilinmeyen Numara: Belki de ölüm her faninin amansız başlangıcıdır Etna'm. (08.32)
Ben: Seninle başladığım için mutluyum (08.33)
Ayağa kalkıp, derin bir nefes aldım. Bu hikayeyle ilgili fazla giz vardı gözümde. Fazla bilinmeyen ve fazla anlaşılmazlık. Camdan dışarıya baktığımda gördüğüm manzarayı anımsatıyordu bana. Uzaktı fakat erişebilmek de aynı şekilde benim elimdeydi. Neden erişebileceğimiz bir güzelliğe, uzaktan bakmak bizi daha keyiflendirir diye merak etmiştim hep.
Ona dokunmak varken.
Onu sevebilmek varken.
Onunla ölebilmek varken.
Neden uzaktan bakar insan?
Yatağa uzanıp, elime hala bitirememiş olduğum kitabı aldım. Ölmeden önce bu kitabı bitirmek, belki en büyük önceliklerimden olabilirdi. Fakat kitabın gidişatından çok, kitabın oluşumu kurcalıyordu zihnimi. O ana karakter de ölüyordu. Bir tür geri sayımın ardından intihar ediyor ve sırasız olay zincirleriyle karşılaşıyordu. Adı Asır'dı. Ölümü kucaklıyordu. Onun gibi ölümü kucaklamak isterdim lakin yapabileceğim tek şey razı olmaktı.
Kitabın sayfalarını açıp, kaldığım yerden devam ettim.
-
Adımlarımı sahil kenarında yavaşça yerleştirirken, gözlerimi kısarak bu temiz havayı tüm duruluğuyla içime çektim.
İki gün sonra yok olacaktım.
Sadece dünyadan eksilen bir beden olmayacaktım, sizin de ruhunuzdan eksilecektim.
(1) Bir Mesajınız Var.
Bilinmeyen Numara: Neredesin Etna? (19.43)
Ben: Bana söylediklerine inanmak istemiyorum. (19.44)
Bilinmeyen Numara: Ne demek istiyorsun Etna? (19.45)
Ben: Bir kitap karakteri olduğuma inanmayacağım Nuwanda. (19.46)
Numarayı Engellediniz.
