S.V.-1

2.7K 252 184
                                    


Multi:derin

Buraya nasıl geldiğimden ben bile emin değildim. Dar Koridorda yürürken aklımdaki tek şey yakalanma olasılığımdı. Bavulumu zar zor taşıyordum.

  Tahmin ettiğimden daha farklıydı herkes. Bazıları kendi halinde hızlıca sınıfına gitmeye çalışıyorlardı. Bazılarının taktığı yüzlerini kapatan kapşonları ürkütücü gelmişti. Bazılarıysa daha kötüsüydü, herkese yiyecekmiş gibi bakıyorlardı.

   Yürürken daha erkeksi giyimli bir kız beni gözleriyle süzdü. İçimden bana takılmaması için dua ediyordum.

  Okul müdürün, daha doğrusu amcamın odasına geldiğimde bavulumu bırakıp karşısına geçtim.

"Burada onca sene dayanabileceğimi sanmıyorum." derken bir taraftan korku dolu bir yandan sinirli gözlerimle bir amcamı bir odayı süzüyordum.

  "Hadi ama, en kötü ne olabilir?"

  "Ölebilirim" bir anlığına gülüp eski ciddi haline döndü.

  "Herzaman heryerde ölebilirsin, suçu buraya atma, ayrıca başka şansın yok, kimseye insan olduğunu farkettirmemen gerek. Hiçbiriyle temas kurma, onlar gibi olmaya bak."

"Amca.." Elime bir anahtar fırlattı. "Üst katta, sağda. 23 numaralı oda."

  Başımı öne eğdim. Daha neden burda olmam gerektiğini dahi soramamıştım. Kapıyı kapatmadan onun sesini duydum.

"Kendine dikkat et"

                                  *             *            *

Odasından çıkıp koridora vardığımda gözlerim sayıların arasında 23'ü aradı. Bulduğumdaysa beceriksizce anahtarı deliğine sokmaya çalıştım. Arkadan gelen ses "Yeni öğrenci sen misin?" dedi. Nefesimin daraldığını hissediyordum. Soğukkanlılıkla yada daha heyecanlı cevap vermek arasındaydım.

"Evet, benim." Söyleyiş şekli olmaksızın hızlıca söylemiştim. İlk defa bu kadar siyah gözler görüyordum.

Elini uzatıp "Savaş." Dedi. "Ne?" Diyip garip garip yüzüne baktım. "Adım diyorum, adım Savaş." Ve yavaşça beynime iletilirken "ha, De-Derin" Bir şey beklercesine bana bakıyordu. "En son elini nezaman yıkadığını bilmediğim biriyle el sıkışacağımı düşünüyor musun?" Anahtarı deliğe sokmayı başardığımda göz devirip gitti. Son bir kez arkasından önce saçlarını sonra bedenini süzdüm. İçeri girip elimi alnıma vurup kendimi yatağa attım. İlk saatten bu kadar batırabildiysem 8 yılın nasıl geçeceğini düşünmek yerine kendimi yatağa odakladım. Tahminimce satendi, siyah başlığı ve mavi örtüsü vardı. Etrafıma baktığımda bir çok rengin olduğunu farkettim. Kırmızı hariç. Okulda kırmızı kullanımı yasaktı. En azından yarım yamalak okuduğum kurallar arasında buna dikkat etmiştim. İştağı kabarttığı söyleniyordu. Dışı simsiyah ve büyük bir hapishaneye benzeyen okulun içininde aynı olacağını düşünmüştüm ama içi bir çok okuldan daha renkli ve moderndi.

Her nekadar gitmek istemesemde ilk dersin başlangıcına yarım saat vardı. Diğerlerine uyum sağlayabilmek için olabildiğine gotik giyinmiştim. Savaş'a benzediğimi düşünerek biraz olsun rahatladım. İlk ders fizikti. Koridorda yürürken yere odaklanıp içimden lütfen insan yada vampir fiziği olmasın bizim işlediğimiz fizik olsun diye paranoyakça düşünceler geçirdim.

Sınıfa girdiğimde hiç beklemediğim bir manzarayla karşılaşmıştım. Herkes gayet normal giyinmiş ve dik dik bana bakıyordu. Savaş'ta tabiki bu sınıfta değildi. Utana utana tek boş yere oturdum. Sıralar düşümdüğüm gibi ikili değil bir uçtan diğer uca aralıksız dizilmişti.

  Öğretmen dersi anlatırken derin bir oh çektim. Aşina olduğum fizik.

* * *

Ders bitişinde madalya kazanmışçasına sevinirken ikinci dersin daha zor olacağını unutmaya çalışıyordum.

Avcılık.

Diğerlerinin yaptığını yapıp ortalıkta dolaşmaktansa bahçeye çıktım. Çok az kişi vardı. En falza on. Dikkat çekmemeye çalışarak banklardan birine oturdum. Bir anlığına benimde onlar gibi olma ihtimalim geldi aklıma. İki melezden doğma bir insandım. Bu damarlarımda vampir kanı dolaşıyor olabileceğini gösteriyordu. Onun dışında onlarla tek benzerliğim soğuk ve beyaz tenimdi. Kireç kadar olmasada.

Çevremi incelemeye başladım. Bahçedekilerin sayısı gitgide artıyordu. Onlarla olan farklarımı düşündüm. Sınıfımdakiler benden ortalama 1-2 yaş büyüktü. Ama 25 yaşlarına basmalarından sonra asla onlardan genç olamayacaktım. Büyümeleri tamamen duracaktı. Bu yüzden bütün öğretmenler 25 gösteriyordu. Yani en azından çoğu.

"Yalnız görünüyorsun" dedi saçını kazıtmış bir kız. Yaşına bakılırsa tahminimce ilk sınıftı. "Yalnızlığı severim" dedim benim bile inanmadığım bir yalanla.

"Bu okulda yalnız olmamalısın." Dedi son kez gözlerimin içine bakarak.

"Bu okulda olmamalıyım" dedim duymayacak kadar uzaklaştığında.

Sahte Vampir (Vampir Okulunda Tek İnsan)Where stories live. Discover now