S.V.-10

879 116 33
                                    

3 SENE ÖNCE

2.45
Hala yatakta etrafımı inceliyordum. Fırtına ilk kez bu kadar korkunçtu. Elektrik kesintisinden dolayı yalnızca şimşeklerin çaktığı ufacık anlarda etrafımı görebiliyordum. Uzun süren karın guruldamalarından sonra mutfağa gitmek için ayağa kalktım.

Üşüyordum, ev ilk defa bu kadar soğuktu. Pencereler açı kalmış olmalıydı, ama daha koridorun sonu bile karanlıkken bakmayı düşünmüyordum.

Buzdolabından akşamdan kalma çorbayı çıkarttım. Düşündüğüm kadar soğuk değildi en azından.

Hızla kaşıklamaya başladım. Ev anlayamadığım bir şekilde farklı geliyordu. Farklı kokuyordu ve fazlasıyla soğuktu.

Doyduğumu hissettiğimde yerine koydum. O sırada duyduğum camın kırılma sesi üzerimdeki yorgunluğu tedirginliğe çevirmişti.

"Anne! İyi misiniz?" avazım çıktığı kadar bağırmıştım ama en ufak bir ses bile yoktu. Odalarını kontrol etmek için koşmaya başladım. Hepsi uyuyordu. Koşarken kolumu çarptığın yerin kestiğini yeni farketmiştim. Kalp atışlarım yavaşlamaya başlamıştı sonunda.

Sert rüzgardan dolayı camlardan biri patlamış olmalıydı. Odama doğru yavaşça yürüdüm, saniyeler içerisinde fazlasıyla yorulmuştum. Kendimi yatağa attım. Yarı açık gözlerimle perdedeki yazıyı yeni farkettim.

"Birgün buluşacağız."

Aralıktan gördüğüm gözse iliklerime kadar titrememe yetmişti.

Günümüz

Yanağıma vuran nefesi tüylerimi diken diken ediyordu. Sadece ondan uzaklaşmak ve güvenli bir yere gitmek istiyordum. Olabilecek en kötü şey insan olduğumu bilmesiydi şuan.

"Bırak artık." dedim titrek sesimle. Başını geriye çekti.

"Neden engel olmuyorsun?" çünkü öyle bir şansım yoktu, ona karşı bir karınca gibiydim. Tekrar eğilip fısıldadı.

"Yoksa olmasını beklediğin şeyler mi var?"

Tek cümle şok olmama yetmişti. Görmesemde yüzündeki sahte ve amaçsız gülümsemeyi hissedebiliyordum. Kalbimin şimdiye kadar bu kadar hızlı attığını hatırlamıyordum.

"Bırak beni dedim!" ilk defa bu kadar yüksek sesle bağırdım. İki elimle göğsüne bastırdım. Zerre kıpırdama yoktu.

"Bana karşı kazanamayacağını ikimizde biliyoruz, ama kaybetmek istemiyorsan birdaha bana engel olmaya kalkma." kolunu belimden çekerek geri adım attı. Gözlerinden ne kadar sinirlendiğini görebiliyordum. Yürümeye başladığında çöktüm ve sakinleşmeye çalıştım. 8 yılım vardı, buradan kurtulmak için koskoca 8 yıl.

Vakit azaldığında zar zor kalkıp yürümeye başladım. Yol çok daha kısa gelmişti, oraya gitmek istemiyordum.

Yaklaştığımda adımlarımı dahada yavaşlattım. Vardığımda ise tekrar bir korku kapladı bedenimi. Başım öne eğik yerdeki yapraklara bakıyordum.

"5 dakika geciktin." dedi yine o soğuk ses. Cevap vermedim. Etrafta sessizlik hakimdi.

"Ege'yi göreniniz oldu mu?" demesiyle başımı kaldırdım. Bana baktı, gittikçe kaşları çatılıyordu.

"Senin haberin olabilir mi?"

"H-hayır, kaybolmuş olabilir. Yani sadece tahmin." tekrar başka tarafa baktım.

"Siz okula gidin, ben bulur getiririm."

Derin bi rahatlamayla onlardan çok daha hızlı okula yürümeye başladım. Kendi odama yürürken birden yön değiştirdim. Yalnız kalmak istemiyordum, bu sefer olmazdı.

Derste olduğunu düşünsemde kapıyı tıklattım. Ayak sesleri geliyordu. Kapıyı aralayıp başını uzattı. Göz göze geldiğimizde geri çekildi. İçeri geçip kendimi yüzüstü yatağa bıraktım. Burada uyuyabilirdim.

"Bi süre öyle kalabilir misin?" demesiyle saçma düşüncelerim yüzünden ufak bir şok geçirdim.

"Üstümü giyene kadar bi zahmet." tamam biraz paranoyak olabilirdim. "Bitti" dediğinde başımı çevirdim. Yalnızca siyah pantolonunu giymişti.

"Ben sana öyle baksaydım gözümle tecavüz etmiş sayılırdım biliyorsun değil mi?"

Başımı çevirdim. Utandığımı anlamaması için saçlarımı kızaran yanaklarımın önüne getirdim.

"Sadece gözüm dalmıştı."

Güldü. Sinir bozucuydu. Tekrar kendimi yatağa bıraktım. Yumuşaklığı dahada uykumun gelmesine yol açıyordu.

Yatağın diğer tarafına düşen ağırlıkla hafiften yukarı sıçradım. Hala yanımda gülüyordu. Bir süre sonra bende kendimi tutarak gülmeye başladım. Sustu. Ve eski sinirli halime tekrar döndüm.

Ona doğru döndüm, uykuyla uyanıklık arasındaydım. Oysa kolunu belime atıp anında uyudu. Saçlarını elimle kenara ittim, bir vampire göre fazla masum duruyordu.

Göz kapaklarım yavaşça kapanırken aniden gelen çığlık sesleriyle irkildim. Camı kapatmak için o tarafa yürüdüm. Kalabalığın arasında gördüğüm kanlı cesetse çığlık açmama yol açmıştı. Kalbinden dev bir kazık geçirilmişti.

Onun ege olduğunu farketmemse en kötüsüydü.



Sahte Vampir (Vampir Okulunda Tek İnsan)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz