29.Doğru Yol*

2.6K 100 5
                                    

Medya
Sezen Aksu - Seni Kimler Aldı

Burak,Deniz ve Toprak

Hani böyle boğuluyormuş gibi hissettiğiniz zamanlar olur.Nefes alamazsınız.Ciğerleriniz sökülüyormuş gibi olur.
İste bende öyle bir durumdaydım.Toprak'ı bırakmamın üzerinden tam üç gün geçmişti.

Üç koca gün...

İnsan sevdiginin kokusunu bu denli nasıl özleyebilirdi ki?

Ben onun yanından beş dakika uzaklaşınca bile özlüyordum.Eğer ölürsem burada kesin özlemden ölürdüm.En iyi ölme şekli.

Sevdiğin adamı özlerken ölmek...

Odam değişmişti.Beni farklı bir yere getirmişlerdi.Hiç olmazsa artık temiz bir yerdeydim.Ama onun bile rahatlığı yoktu üzerimde.Hem korkuyordum hemde Toprak'a ne olduğunu bilmiyordum.

Oturduğum odanın kapısı çalınınca ayaģa kalktım.Geldiğimden beri odama kimse kapıyı çalmadan girmiyordu.Her akşam Burak ile yemeğe indiriliyordum.Aynı sabah kahvaltıya da beraber inmemiz gibi.

Kapıdan başını uzatan genç hizmetçi bana bakıp gülümsedi.Bense sadece soğuk bakıslarımı ona gönderdim.Ellerim terlemişti.Üzerime sildim.

-Yemek hazır Deniz hanım...

Kadının söylediğine sadece başımla onayladım.

Ağır adımlarla arkasından indim.Üzerimde siyah bir pantalon ve beyaz bir v yaka t-shirt vardı.Bu evdeki odamda -her ne kadar odam gibi hissetmesemde- herşeyiyle dolu olan bir elbise dolabı vardı.Ve ben buraya geldiğimden beri siyah dışında bir renk tercih etmemiştim.

Toprak'a olan merakım beni günlük hayattada tedirgin ediyordu.Kapının çarpmasından bile korkar olmuştum.Toprak iyileşti mi ,onu buldular mı,durumu nasıl,bana kızgın mı...

Kafamda bir sürü soru...

😔😔😔

Toprak'ın ağzından

Gözümü açtığımda hastanedeydim.Ve başımda ciddi bir ağrım vardı.Ama kalbimdeki ağrı bunların hepsinden daha beterdi.

Deniz nasıl böyle birşey yapardı?Benim nasıl o olmadan mutlu olacağımı düşünüyordu ki.

Açılan kapıdan Nisa'yı ve diğerlerini görünce doğrulmaya çalıştım.Ancak silah yarası bunu engelledi.Başımı geri yastığa koydum.Hemen yanıma geldiler.
İlk önce Nisa ağlamaktan şişmiş gözlerini bana dikti.Birkaç saniye öylece baktıktan sonra bana sarıldı.Ayrıldıktan sonra elleriyle gözündeki yaşları sildi.Onun bu halini gördükçe gözlerim ağlamak için can atıyordu.

-Nisa.Onu bulalım.Burdan çıkmam gerekiyor.Ona birşey olursa kendimi asla affetmem.

Elini yanağıma koydu.

-Abi lütfen yapma böyle.Polisler her tarafta arıyorlar zaten onları.İki gün önce geldiğinde zaten ölü gibiydin.Şimi biraz daha kendini topla.Senin yapabileceğin birşey yok.Hem o depoyada baktılar.Orada da değiller.Şehir dışına da çıkamazlar.

-Nisa anlamıyorsun.

Öfkeyle ayağa kalktım.Yaralarım sızlıyordu.Ama umrumda değildi.Benim nefes almaya ihtiyacım vardı.Benim Deniz'ime ihtiyacım vardı.

Belime sarılan Serkan'ı ve omzumdan tutup yürümeme yardım eden Rüzgar'a baktım.

-Ee nereye gidiyoruz?

İlk soruyu soran Rüzgar olmuştu.

-Ben biliyorum o piçin nereye gidebileceğini.

Yalan.

GİTME...Kde žijí příběhy. Začni objevovat