Kim olduğunu biliyorum.

887 49 7
                                    

İrem'in telefonu çalar.

İrem: Efendim Yiğit?

Yiğit: Biliyorum, saat geç oldu ama bulaşabilir miyiz diye soracaktım.

İrem: Çok isterdim tabi de, dediğin gibi saat geç oldu Yiğitciğim. Biz sonra konuşalım he?

Yiğit: Önemli bir şey olmasaydı rahatsız etmezdim. Lütfen.

İrem: Peki madem. Nerede buluşuyoruz?

Yiğit: Ben seni alırım. Evdesin değil mi?

Koltukta uyuyakalmış Deniz'e bakar. 

İrem-Kendi kendine: Yok şimdi uyanacağı tutar, karşılaşmasınlar. Hiç havamda değilim.

Yiğit: Efendim?

İrem: Yok evde değilim. İstersen şöyle yapalım. Sen bizim otelin oradaki restorana gel. Ben de birazdan orada olacağım.

Yiğit: Olur, nasıl istersen. Bekliyorum.

İrem: Görüşürüz.

Telefonu kapatır.

İrem: Zuzuu! Hadi kalk yerine yat. Belin ağrıyacak orada.

Deniz-Uykulu bir sesle: Beş dakika daha.

İrem: Zuzu ne beş dakikası yerine yat diyorum!

Deniz-Uykulu bir sesle: Yaa dur. Bıraksana beni, çekme kolumdan.

İrem: Sen kalkmazsan ben kaldırırım!

Deniz: Rüyamı bozdun işte, gördün mü yaptığını! Ben istediğim yerde uyurum. Uyuma özgürlüğüm yok mu benim? Onu kullanmak istiyorum. Ben bugün bu koltukta uyuyacağım. Net. Bu kadar yani.

İrem: Aman Deniz nerede uyursan uyu. Seni düşünende kabahat.

Deniz: Bana bak ne oldu sana, bir şeye mi kızdın sen? Kötü bir şey mi oldu? Söyle ne oldu?

İrem: Yiğit aradı. Yine buluşmak istiyormuş.

Deniz: Ne diyecek ki ya? O gün otelde seni görmeseydi Londra oyunu tutmuştu ne güzel.

İrem: Evet ya. Neyse ben gideyim. Sen de yerine yat.

Deniz: Dün haklıydın İrem. Haklısın korkağım ben. Ama anlatacağım her şeyi. Ne olursa olsun artık anlatacağım.

İrem: Bir an önce anlat. Ben de sevmediğim bir adamla sürekli buluşmaktan hoşlanmıyorum.

Deniz-Gülümseyerek: Bak görüyor musun, arkadaş işte! İstemediği halde sırf ben istiyorum diye neler yapıyor! Canım arkadaşım benim. Gel öpeceğim, öpeceğim valla gel.

İrem-Gülümseyerek: Dostlar bu günler içindir.

İrem buluşma yerine gider, Yiğit masada beklemektedir. Onun yanına oturur.

Yiğit: Hoşgeldin. Yine çok güzel olmuşsun.

İrem: Bir şey yapmadım, sabahki kıyafetlerim.

Yiğit: Genel halim diyorsun.

İrem: Teşekkür ederim. Benim vaktim az. Biran önce konuya mı geçsek?

Yiğit: Tabii. Geçelim. 

İrem: Dinliyorum.

Yiğit: Dünyaya birdaha gelsen ve kendi ismini koyabilecek olsan, ne koyardın?

Seviyor Sevmiyor (She Was Pretty)Where stories live. Discover now