Geçmiş

720 41 6
                                    

Buket: Deniz! O parmağındaki ne?

Deniz'in gözleri büyür. Elini arkasına saklar.

Deniz-İçinden: Ohaa! Kıza bak! Nasıl da gördü hemen ya. Bu ne dikkat!

Deniz: Ne parmağımdaki ne? Yok ki... Yok ki parmağımda bir şey!

Deniz'in elini tutar ve yüzüğün dibine girip incelemeye başlar.

Buket: Bakayım şuna! Ay mükemmel! İnanamıyorum!

Deniz: Hee sen bunu diyorsun. Bir şey değil ya o. Yüzük işte.

Buket: İnanamıyorum resmen yüzük! Arkadaşlar Deniz evleniyor!

Eda-Ela-Esra: Evleniyor mu?

Ofisteki herkesin ağzı açık kalır. Deniz'in başına toplanırlar.

Ela: Yüzüğe bakıın!

Deniz: Arkadaşlar biraz sakin mi olsak diyorum? Ben evleniyorum sonuçta, siz değil!

Buket: Ay bunda utanacak ne var canım? Aile kuracaksın, haliyle de evlenme teklifi almışsın. Teklif edemeyenler utansın!

Cemal'e imalı imalı bakar.

Deniz: Tabi. Tabi yani değil mi? Özgürlüklerim var benim, hürriyetlerim var! Evlenebilirim, aile kurabilirim, çocuk yapabilirim. Doğal, çok doğal şeyler bunlar!

Cemal: Hayırlı olsun Deniz. Tokalaşamıyorum biliyorsun.

Deniz: Teşekkürleer. Teşekkür ederim de çok da şey yapmayın yani. Abartmayın.

Buket: Aaa olur mu? Ben hemen Asena Hanımla konuşuyorum, sizin için bir parti düzenleyeceğim.

Deniz: Gerek yok! Gerçekten gerek yok. Biz sade seviyoruz. Sade bir çiftiz biz. Efendime söyleyeyim kahveyi sade içeriz, sandviçi mesela sade yeriz. Böyle gidiyoruz büfeye tamam mı? Sandviç alıyoruz. Ketçap mayonez ister misiniz diyor adam. Ama yok yani. Olsa dükkan sizin ama yok! Biz sade tercih ediyoruz.

Buket: Hep sade hep sade bir yere kadar canım! Bu sefer de böyle olsun. İtiraz istemiyorum.

Deniz: Ama...

Tuna: Tamam ya. Bu arada, biz diyip duruyorsun kim bu damat?

Herkes merakla Deniz'in yüzüne bakar.

Deniz-İçinden: Şuna bak ya, nasıl da oynuyor benimle! Ben zaten gerginim, yaktın beni Tuna!

Deniz: Damat? Damat şey... Söylüyorum o zaman. Damat Tuna.

Cemal: Tuna mı?

Buket: Ben anlamıştım. Bu iki masa arasında farklı titreşimler vardı. Başka bir deyişle elektrik alışverişi.

Deniz: Alışveriş! Şeyden o ya... Bazen buradaki prizler dolu oluyor. Ben de telefonumu Tuna'nın masasının oraya takıyorum. Şarj dolunca, ben çıkarınca tabi, şarj aletimin ucunda elektrik kalıyor. Biliyorsunuz şimdi hemen fişi çekince elektrik gitmez öyle. Benim masaya gelince de haliyle, bir alışveriş söz konusu oluyor.

Buket: Ay ne şakacısın Deniz! Benim masama değil de Tuna'nın masasına takmanda da vardır bir hayır. Aşk uzmanıyım kızım ben, benden kaçmaz.

Deniz: Kaçmaz... Sen güzellik uzmanı? Aşk... uzmanı?

Gazi-Tuna'ya bakarak: Hayırlı olsun koçum.

Seviyor Sevmiyor (She Was Pretty)Where stories live. Discover now