Sosyopatın Saplantısı

Bölüm 3- Yakın Geçiş

İlginç bir şey oldu, bugün sınıflardan birinden çıkarken onu merdivenlerde gördüm.

Garip olan kısım bu değil elbet, garip olan kısım onun bana bakıyor olmasıydı.

O mükemmel yüzünü öylesine yakından görmek başımı döndürmüştü, neredeyse ona çarpacaktım. Bu yakınlaşmayı fırsat bilerek kokusunu içime çektim,  normalde olmayan kokusunun yerini hafif bir parfüm almıştı. Belli belirsiz bir kokuydu ve başımın biraz daha dönmesine neden olmuştu.

Bedenimdeki her bir hücre yanımdan geçerken ince bileğini kavrayıp acıtıncaya kadar sıkmak istiyordu.

Bir şekilde karşı koymayı başardıktan sonra merdivenlerden indim. Mükemmel yüzünü düşündüm, ona ne kadar yakın olduğumu...Ve ne kadar uzak...

Ancak zamanı geldiğinde istediğim zaman, istediğim kadar yakınımda olacaktı.

Ağlasa da, yalvarsa da fayda etmeyecekti.

Takvimden diğer bir günün üstüne çarpı attım. Yavaş ama kararlı bir şekilde ilerliyordum. Her çarpı ile birlikte gülümsemem daha da genişliyordu.

O anda Xai'den bir mesaj aldım.

Hazırlıkların % 80'i tamamlandı.

Gülümsemem yüzümde, adımlarımı hızlandırarak sınıfının olduğu yere yöneldim ve her zamanki yerinde durduğunu fark ettim. Bir meleğe benziyordu, kanatları eksik, halesi kayıp.

Onu izlerken az önce merdivende olan karşılaşmanım tehlikesini düşündüm.

Ve o an farkına vardım. Büyük bir hata yapmıştım, hafızasının beni hatırlayacak kadar güçlü olmamasını umarak derin bir nefes aldım.

Gerçi bu pek de fark yaratmayacaktı, ne de olsa onu yakaladığım zaman bir daha başkası ile konuşamayacaktı.

Asla.