Bölüm 5- Küçük Bir Hata Daha

736 26 2
                                    


Önceki gece geç yattığım için 2 saatlik bir uyku ile ayakta kalmaya çalışıyordum, ilk derste sorun yoktu ancak 2. dersten sonra hafifçe gözlerim kapanmaya başladı. Daha sonra aklıma o geldi, ondan sonra ise zihnimin hayallerle dolu karanlığındaydım.

Öğlen arası sırdaş dediğim kişinin beni dürtmesi ile uyandım, rüyalarıma kadar sıçrayan hayallerimi bölmesine biraz kızmış olsam da sessizce ayağa kalktım ve yalpalayarak sınıftan dışarı çıktım. Kantin katına indiğimizde siparişlerimizi verdik ve beklemeye koyulduk. O sırada sohbet ederken tamamen tesadüfi bir şekilde kafamı hızlıca sağa çevirdim ve onu bana bakarken yakaladım.

Neden bana bakıyordu?

Gözlerinin güzelliğine bir kez daha hayran kalırken hiptonize olduğumu fark ettim, kafamı çevirmem gerekiyordu ancak yapamadım. Ama...

O da kafasını çevirmedi?

Daha önce de olduğu gibi sırdaş dediğim kurtarıcının hafif yumruğu ile kendime gelip sonunda kafamı çevirmeyi başardım. Ama artık çok geçti. Ben ne yapmıştım?

Lanet...lanet...

Ben bu kadar hata yapan biri değildim, kurbanımın beni böylesine etkilemesine nasıl izin verebildim?

Ama yüzü, gözleri, saçları, yürüyüşü ve bakışları...O kadar güzeldiler ki, onları keşfeden insan kendini nasıl alıkoyabilirdi onu izlemekten? Tabi bir başkasının onu keşfetmesi benim adıma hoş olmazdı. 

Telefonumu cebimden çıkardım ve Xai'ye bir mesaj yazdım.

"Dikkatini birden fazla kez çektim,sanırım artık saklanmanın bir yararı yok?"

Telefonun başında nöbet tutarmış gibi gelen ani cevabıyla irkilerek okudum:

"Hayır. Unutma, senin zihnini okuyamaz. Ne planladığını bilemez, sadece soğukkanlı ol."


Haklıydı. Soğukkanlı yapımı kaybettiğim anda işim biterdi ve daha fazla açık verirdim.

Şiparişlerimiz geldiği anda sırdaşıma dönüp bahçede yemeyi teklif ettim, elbette neden teklif ettiğimi bildiğinden kabul etti. Oturdum ve onun dakikalar önce girdiği binanın kapısını izlemeye koyuldum, bir süre sonra çıktığında gözlerim çoktan onu bulmuştu.

Bütün o insanlar arasında öylesine farklı duruyordu ki, harika bir varlıktı. Ve bir kez daha içimden bir gün bana ait olacağını düşünerek mutlu oldum.

Normal bir insana anlatsam 'Neden gidip tanışmıyorsun ki?' diye sorup planımı gereksiz bulabilirdi. Ancak açıklamam gerek ki; eğer öyle bir şey yapsaydım sadece benim olmazdı ve sadece benle konuşmazdı. Bir sürü insanla konuşması sonunda beni deli ederdi ve onu kaçırmaktan daha kötü şeyler yapabilirdim.

Hem onun, hem de çevresindeki insanların iyiliği için yapmam gerekeni yapmalıyım ve bunu kimseye açıklamak zorunda değilim.

Şimdilik sadece sabretmeliyim.

Ne de olsa yalnızca 2 gün kaldı...

Sosyopatın SaplantısıWhere stories live. Discover now