Bi kahve

124 48 82
                                    

Hayat beni bilmediğim ne varsa oraya sürüklüyordu. Sokak kenarlarında, binaların çevresinde,
Denizin dibinde kaybettiğim kendimi bulmakta zorlanıyorum artık. Güçlü müyüm inan ki geçmişte hiç değildim lakin bu Berksan olayınıda atlattığım an kendimi çok  güçlü hissettim. Kendime kendime dedim. Ölümlü dünya'da benim için seviyesi bile olmayan insanların beni bundan sonra üzeceğini pek sanmıyorum. Hakkımda yapılan hiçbir yorum umrumda değil. Kimse mükemmel kusursuz değildir. İlk önce kendilerini düzeltsinler sonra gelip beni eleştirsinler. Hayatımda bi yeri olmayan insanları umursayacak kadar değilim. Sadece çevremde çok yakın kaliteli seviyeli karakterli insanların dediklerini ciddiye alacağım. Gerisi delik çuvalda üzüm. Bundan sonra kalbimi deniz yapıyorum. Benim denizimde yüzmeyi bilmeyeni hayatımdan atacağım. Ne kadar az insan o kadar huzur.

Deniz kenarında bankta oturmuş dalmış gidiyordum. Yanıma gelen köpeği fark ettiğimde onu sevdim. Kötü görünüyordu. İleride solumda simitçi vardı.

-" simitçi amca bakar mısıın?" Diye bağırdım. Yaşlı adam arkasını dönerek "buyur evlat" diye bağırdı.

-" bana 4 simit 4 poğaça verir misin poğaçalar patatesli olsun varsa."

Yaşlı amca gelene kadar cüzdanımdan 20 TL aldım. Amca elinde poşetle yanımıza geldiğinde 20 tlyi uzattım. Sonrasında ise bozukluğu olmadığını bende bozukluk istemediğimi belirttim masum şekilde.

Önümde duran köpeği azcık sevdikten sonra poğaçaları verdim. 4 poğaçayı  yedikten sonra 2 simit yedi. Havlayarak bana bişeyler diyordu. Elimi yanımda kalan boş yere dokundurduktan sonra köpeği oraya çıkardım. Şuanda yalnız değildim. Yanımda bir dost vardı ve onun adını okya koydum. Okyanusun kısaltılmış hali. Okya anlamadığım anda başını karnıma koydu. İçimde sevgiyi hissediyordum. Biraz daha kendime doğru çekip kollarımla sarıldım ona.
İşte o an fark ettim, sevgi insanı çok değiştiriyormuş. Bir hayvana bir insana nasıl davranırsan karşılığını öyle alırsın. Ben bu köpeği kovup bağırsaydım eğer bana hırlar ve ısırmaya çalışırdı ama yapmadım kıyamazdım zaten benim için hayvanlar insanlardan önce geliyor.

Dövmeciden çıkıp hemen buraya gelmiştim ve saat geç olmaya başlamıştı. Ben bu yavruyu asla burda bırakamazdım. Bahçemizdeki diğer boş kulübeye Okya'yı koyacaktım. Küçük köpekti o yüzden kucağıma alıp evin yolunu tutmuştuk küçük dostumla.

Market girişine Okya'yı bıraktıktan sonra içeri girdim. Umarım bi yere gitmez. Marketten 4 5 kutu süt, bazlama,  kek tarzı ürünler alıp kasaya geçerken karşımda Ekin'i gördüm. O beni fark etmemişti. Beni görmeden diğer kasaya  gittim. Ürünleri geçirip poşetledikten sonra parasını ödeyip dışarı çıktım. Ekin köpeğimi seviyor ve ona seni sahiplensem mi diyordu. Hemen atılarak ;

-"HAYIR.   Sahiplenemezsin o benim çünkü. " diye çıkıştığımda bana baktı. Beni beklemiyor gibiydi.

-" aaa Hazal sende mi burdaydın ya" dedi.

Hazal mı?

-" ben sana Eken diyor muyum ?  Ha-zel. E ile.

-" Hazel nasılsın köpekleri seviyorsun anlaşılan." Dedi sakin şekilde.

-" iyiyim evet seviyorum tek dostum onlar ." Dedim gülümseyerek.

-" Hazel sana söylemem gereken bişey var. Orda bana belki benim hikayem 2 metre aşağıda uyuyor dediğinde çok kötü oldum. Özür dilemek istedim ama sen akıllı kızsın bilirsin bazı durumlarda özür dilerse bile pek etkili olmadığını o yüzden ileride Cafe var istersen kahve içebiliriz. Bi kahve ?". Dedi mahçup sesle.

Önemli işlerim yoktu. Anneme bi hayvanla veterinerde olduğuma dair mesaj attım.

-" pekala olur." Dediğimde Okya'da havladı.

▪▪▪

  Cafeye gelmiş açık alanda oturuyorduk. Dostum ise çıkışta yatıyordu. Kafasını kaldırıp arada bana bakıyordu.

Sigaralarımızı yaktık.

Garson geldiğinde 2 kahve istedik kendimize .

-" Neden dövme yaptırmak istedin ?

-" sana nasıl açıklarım bilmiyorum.  Hiç anlamadığım bi anda okulda dolabımı açtım ve içinden not çıktı. Başlığı değişiklikten zarar gelmez hatta. Orada çiçeksi parfüm kullanmamı saçlarımı sarıya boyamamı takma tırnak takmamı yani bana zıt olan şeyler yazıyordu. Kimden olduğunu nerden bilebilirim dimi ? En son  dövme yaptır yazıyordu. Ertesi gün ise onun kim olduğunu bulmamı istiyorsam perşembe günü o geldiğim barda olmamı ortadaki barmene x kim diye sorup  en üst kata çıkmamı istedi. Ben bambaşka birisi sanıyordum. Ve beni aldatan eski 2 yıllık sevgilim çıktı. Önceden  ağlardım lakin o notta bir şey daha yazıyordu. Düşünce fikrini değiştir. 1 hafta da  çok değiştim. Kaybolmuş gibi hissediyorum. Bu ben miyim diye soruyorum kendime ama cevap bulamıyorum bazı şeyler öyle değil midir zaten. Soru sorarsın ama cevap almazsın."

-" Garip ama yeniden not gelirse yapma onu hala sevdiğini düşünür." Dedi Ekin.

Konuşurken gözlerimin içine bakıyor Kahvesinden yudum alıp bırakıyordu.

-" Peki ya sen?" Dedim. -"Sen neden okula gelmiyorsun? ".

-" Gelmek için pek bi sebebim yok. Okulu zorla okuyorum. Üniversteye  gitmeyeceğim . Dövme yapmak hayatımın mucizesi ve isteyerek yaptığım tek şey."

-" Ben yeniden dövme düşünüyorum zaten."

-" Beklerim Hazel . Geçmiş yaramazdır fazla takılma.  Umarım yeniden karşılaşırız  bir gün."

-" bir gün yeniden neden olmasın ?".

-" kalkalım mı ?" Dedi.

-" kalkalım."

▪▪

O hesabı ödemiş bende dışarda dostumla beraber onu bekliyordum.
Geldi.

-" kahve için teşekkür ederim Ekin."

-" rica ederim." Dedi.

-" görüşmek üzere o zaman."

-" görüşmek üzere"  dedi ve arkamızı dönüp ters istikamete yöneldik.
Küçük dostum beni yine yalnız bırakmamıştı.

Mutluydum. Bazı anları aklımdan silerek, insanlara şans vererek, kalp kırmayarak mutluydum.



Medya; kahve içerken üzerinde olanlar.

Size birkaç sorum var:)

1- Hazel yeniden dövme yaptıracak mı?
2- Ekin okula Hazel için gelecek mi ?

3- yeni bölümlerde ne olacak ?

4- görüş ve önerilerinizi yorumlayın!!:)

Ekim'de Ekin Aşkı Where stories live. Discover now