5.BÖLÜM: KORKUYORUM ( BÖLÜM YENİDEN DÜZENLENDİ )

9.4K 587 389
                                    

❎BÖLÜM YENİDEN DÜZENLENDİ❎

Canlarım, merhaba. Yeni bölümle sizlerleyim umarım beğenerek okursunuz. Bir konuya açıklık getirmek istiyorum. Bölümler iki günde bir gelecek. Benimle olduğunuz ve desteğiniz için çok ama çok teşekkür eder, oy ve yorumlarınızı beklediğimi söylemek isterim.

BU BÖLÜMÜ, DESTEĞİYLE MUTLULUĞUMA MUTLULUK KATAN CANIM ABİM ___muHEn___'E İTHAF EDİYORUM. KENDİSİNİ, PARANORMAL BİLGİLERİN YER ALDIĞI KİTAPLARINI OKURKEN TANIDIM. ŞAHANE BİR İNSAN. KİTAPLARINI MUTLAKA OKUMALISINIZ. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM ABİCİM. İYİ Kİ VARSIN🤗💙

***

Korku, biz topraktan yaratılan insanoğlunu güçlendiren, bazen de mümkün olamayacak kadar acizleştiren bir duyguydu bana göre.

Ben bu duygunun tam ortasında mahsur kalmış biriydim sadece. Ensemdeki nefes, boynuma belli belirsiz konulan öpücükler ve hırıltılardı beni bu amansız derin duyguya iten.

Kalbim, sanki bir saattir hiç durmadan koşuyormuşum gibi atarken, saçlarımın dibinden süzülen ter damlalarımın omuzlarıma ulaşmadan yok oluşu...

" Sen Çağlar'a aitsin Eftelya. Onun olana kadar peşindeyim. "

Kulaklarımda yankılanan sesi, damarlarımdaki kanımın her zerresinin buz tutmasına neden olurken, aklımdan geçeni yapmak istesem de bilmediğim bir güç tarafından engelleniyordum. Dua okumak için açılan dudaklarım kapanıp duruyor, ezbere bildiğim dualar birbirine karışıyordu.

Ne olduğunu bilmediğim varlığın boynumdaki öpüşleri ve ısırışları sıklaşırken, annemin odamın kapısını çalması ve adımı seslenmesiyle arkamdaki varlık öpüşlerine son verip birden kayboldu. O an binlerce kez şükür ettim Rabbime. Sessiz dualarımı duydu diye.

Annem kapıyı yavaşça açıp odamdan içeriye girdi. Meraklı gözlerle bana bakıp endişeli bir şekilde yanıma oturdu. Şu an hem gitmesini hem de yanımda kalmasını istiyordum. Eğer giderse o varlık yine geri gelebilirdi ama annem kalır da odamın ışığını açarsa boynumdaki var olduğunu hissettiğim izleri görebilirdi.

" Kızım iyi misin? İçime bir sıkıntı düştü. Gelip bakayım dedim. Sen niye terlemişsin bu kadar? Hem gecenin köründe bu bilgisayar niye açık? Yat bakayım hemen! "

Annem bilgisayarı dizlerimin üzerinden alıp kapattı ve masamın üzerine koydu. Tam gidip ışığı açacakken uykumun geldiğini ve eğer ışığı açarsa dağılacağını söyleyip durdurdum.

Alnıma konulan şefkatli bir öpücük biraz önceki o kötü duygulardan arınmamı sağlamıştı. Ben de anneme sarıldıktan sonra annem odamdan gitmiş ve ben odamda yine yalnız kalmıştım.

Artık yapmam gerekeni yapabilirdim. Hemen yatağımdan kalkıp koridoru kontrol ettikten sonra banyoya girdim. Abdestimi aldım ve odama geri döndüm. Elime aldığım Kuran-ı Kerim'i en baştan okumaya başladım. Bu gece yine Rabbime sığınıyordum, her zaman olduğu ve olacağı gibi.

***

Kulaklarıma ulaşan sabah ezanının sesiyle, ruhum dinleniyordu ve anlatılmaz bir huzura eriyordum. Duamı bitirdikten sonra üç defa öpüp alnımı değdirdiğim Kuran-ı Kerim'i eski yerine yerleştirdim. Zaten namaz kılacakmış gibi giyindiğim için seccademi kıbleye çevirip niyet ettim Allah rızası için sabah namazını kılmaya.

Namazımı kıldıktan sonra yatağıma geri uzanmış, telefonumdaki mesajlarıma bakıyordum. Her zamanki gibi Çağlar yine bir sürü mesaj atmıştı. Gerçekliği hiçbir zaman olamayacak mesajlar.

( Sen benimsin Eftelya! )

( Ne olursa olsun seni alacağım! )

( Bir gün sen de beni seveceksin! )

Hele ki şu son mesajı çok sinirlenmeme neden olmuştu. Biriyle konuşmazsam çatlayacaktım. Aklıma üşüşen düşüncelerle hemen bu tür işlere meraklı olan arkadaşım Aksen'i aramaya koyuldum.

Daha sabahın yedisi olduğu için ilk denemem sonuçsuz kalmıştı. Bir daha denediğimde uykulu bir ses kulaklarıma ulaştı.

" Alo, Eftelya? "

" Kuzum, günaydın. Kusura bakma seni bu saatte aramak istemezdim ama senden başka anlatacağım kimsem yok ne olur yardım et bana. "

" Dur dur dur! Ben hemen geliyorum yanına. "

" Ben annemin evindeyim Aksen.. Ne olur hemen gel. "

" Tamam kuzum yarım saate sendeyim. "

Telefonu kapatıp derin bir nefes aldıktan sonra yatağımdan kalktım. Banyoya gidip işlerimi hallettim. Odama dönüp siyah bir eşofman altı ve beyaz bluzumu giydim. Üzerime hırkamı geçirip saçlarımı at kuyruğu yaptım ve odamdan çıktım. Mutfağa gidip her şey normalmiş gibi kahvaltı hazırlamaya başladım. Ta ki sucukları kızarttığım tavaya yumurtaları kırmak için döndüğüm zamana kadar.

Gözlerime inanamaz halde karşımdaki manzaraya bakarken, aklımın bana oyun oynamasını her şeyden çok ister olmuştum. Gözlerimi sıkı sıkıya kapatıp açma girişimlerim de artık sonuçsuz kalıyordu. Midem iflas bayrağını çekmişken, ben hem lavaboya koşuyor hem de o görüntüyü aklımdan kazımak istiyordum. İstifra ederken bile aklımda hep o soru vardı. Tavaya kızarsın diye koyduğum sucuklar, ne ara insan gözlerine dönmüşlerdi?

Biraz rahatlayıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra, koşarak mutfağa geri döndüm. Şükürler olsun ki annem gelip sucukları kurtarmış, yumurtalarını kırıp yememiz için servis tabağına koymuştu.

" Kızım günaydın, senin koşma sesine uyandım. Ne oldu? "

" Günaydın annem. Birazdan Aksen gelecek, kahvaltı hazırlayayım dedim ama sucukların kokusu ağır geldi. Midem çok bulandı. "

Annem endişeyle yanıma gelip elini alnıma koydu.

" Ateşin de yok ama üşüttün galiba. Sıkıca giyinmiyorsun ki! "

" Tamam annem söz iyi bakacağım kendime ama önce oturayım, gerçekten halim yok. "

Artık bir gram gücü olmayan vücudum, sanki tonlarca ağırlıktaki bir et yığını gibiydi. Başımı masaya dayamıştım ki Aksen'in sesi ile geri kaldırdım.

Sıkıca birbirimize sarılıp hal hatır sorduktan sonra hep birlikte kahvaltı yapmaya başladık. Annemin tüm ısrarlarına rağmen az yesem de karnımı doyurmuştum. Sucuklu yumurtayı midemin bulanması ve aklımdan çıkmayan o görüntüden dolayı yiyememiştim.

Annem mutfağı toparlayacağını söylediğinde Aksen ile birlikte odama çıktık. İkimiz de sessizdik. Aksen benim hazır olup konuşmamı bekliyordu. Tüm cesaretimi toparlayıp, bugüne kadar başıma gelen her şeyi anlatmaya başladım.

"....İşte her şey sana anlattığım gibi Aksen. İnan bana ne olduğuna dair hiçbir fikrim yok. Her kapının Çağlar'a çıkması çok garip. Kimseye de anlatamadım. Çok korkuyorum. Ne olur bana yardım et. "

Aksen'in dizlerine başımı koymuş, anlatmayı bitirdikten sonra gözlerine bakmaya başlamıştım. Elleriyle saçlarımı okşarken sımsıcak bakışlarla gözlerimin içine bakıyordu. Sanki bir şey anlatmak istiyor ama anlatamıyormuş gibi bir hali vardı.

" Şşşttt, sakin ol Eftelya. Bir yolunu bulacağız ama önce senden bir söz istiyorum. Ne olursa olsun yarım bırakmayacaksın. Ne olursa olsun gücünün son damlasına kadar savaşacaksın. "

Dediklerinden hiçbir şey anlayamamıştım. Ben neden savaşacaktım? Daha da önemlisi kiminle savaşacaktım. Bu sorularımın cevabını öğrenmek için tek bir soru sordum. Alacağım cevaptan ise çok korkuyordum.

" Aksen, ben... ben kiminle savaşacağım? Neden güçlü olmalıyım? Hiçbir şey anlamadım. "

Aksen titrek bir nefes alıp gözlerimin içine baktığı gibi tekrar gözlerini kaçırdı ve sesli bir şekilde yutkundu. Sonra da ağzından çıkan kelimelerle ürpermeme engel olamadım. Bana söyledikleri cehennemim olacaktı.

" Cinlerle Eftelya, cinlerle savaşacaksın. "

~~~~~~~~~

AZAB-I  AŞK 1 & 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin