12.BÖLÜM: ASANSÖR ( YENİDEN DÜZENLENDİ )

7.1K 485 140
                                    

❎BÖLÜM YENİDEN DÜZENLENDİ❎

Günaydın canlarım biliyorum bölüm çok gecikti çok özür dilerim. Şu an üniversiteyi okuduğum şehirdeyim arkadaşlarımın yanına minik bir tatile geldim. Yazamamamın nedeni oydu. Bu sabah biraz erken kalktım ve size bölüm yazdım. Umarım ki beğenerek ve korkarak okursunuz.

Paranormal #2. Sıradayız. Beni o kadar mutlu ettiniz ki otobüsün içinde ağladım. Desteğiniz ve güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Elimden geldiğince değişik bir hikaye yazmaya çalışıyorum. Hem hikayeyi yazıp hem bilgi paylaşımı yapıyorum. Umarım severek okuyorsunuzdur. Desteğinizi esirgemeyin. Sizi çok seviyorum😍😘❤

***

Gözleri öyle bir bakıyordu ki sanki birazdan Azrail'im olacaktı.

" Banyoda sana hazırladığım sürpriz ile çok eğlendin mi pis insanoğlu? "

İğrenç nefesi ciğerlerimi yakarken, sesi kulaklarımı tırmalıyordu. Bu halde olmamın tek suçlusu karşımdaydı ama ben hiçbir şey yapamıyordum. Sadece gözlerimi gözlerine sabitlemiştim. Sesimi kontrol etmeye çalışarak günlerdir beynimi kemiren soruyu sordum.

" Ne olduğunu? Benden ne istediğini bilmiyorum! Söyle benimle derdin ne?! "

Tavandan inip ayak ucuma oturdu ve yavaşça bana yaklaştı. En sonunda burun buruna gelmiştik. O iğrenç gülüşünü bozmadan konuşmaya başladı.

" Ben İfrit'im. Amir'in sahibiyim Eftelya. Sevgilimden uzak durmanı istedim ama sen hep onun yanında oldun. Cezanı çekeceksin, benim olana dokunmayacaktın! "

Sona doğru sesi o kadar yüksek çıkmıştı ki ben de bağırarak karşılığını verdim.

" Ben! Senin! Olana! Dokunmadım! Benden! Uzak! Dur! "

O pis ve uzun tırnaklı elleriyle boğazımı sıkıp olanca gücüyle bağırmaya başladı. Kulaklarım sağır olma derecesine gelmişti. Kimse bu sesi duymuyor muydu? Neden yardım etmeye gelmiyorlardı?

Gözlerimden kanlı yaşlar akıyor, canım haddinden fazla yanıyordu. Kesilen yerlerime baskı yaptığı için dikişlerim kanamıştı.

Gözlerimi gözlerinden kaçırdım. Artık yapmam gerekeni yapmalıydım. Besmele çekip bildiğim duaları okumaya başladım.

Bana acı çektirirken, dua okumaya başlamam ile kendisi acı çekip yok oldu Artık tek silahımın dua olduğunu biliyordum. Sadece Allah'tan yardım dileyebilirdim.
Biraz dinlendikten sonra nefesimi düzene sokmuş, hemşirenin gelmesi için sağ tarafımdaki düğmeye basmıştım. Bir dakika sonra sarışın, beyaz formalı ve güler yüzlü bir hemşire odama girdi.

" Merhaba Eftelya Hanım, bir problem mi var? "

" Ben galiba dikişlerimi kanattım. Bir bakar mısınız? "

Hemşire odadaki dolaptan malzemelerini alıp yanıma geldi. Yaralarımı kontrol ettikten sonra telefonuyla birini aradı.

" Alo Ayşe hemşire, bir hastamızın dikişleri patlamış. Odada mı dikeyim yoksa size mi yollayayım? "

........

" Peki, ben asansöre bindiriyorum. Siz karşılarsınız. "

Telefonu kapattıktan sonra odadan çıktı. Bir iki dakika geçmemişti ki önünde tekerlekli sandalye ile odaya geri geldi. Bana yardımcı olup sandalyeye oturtturdu.. Arka tarafıma geçip ittirmeye başladı. Birlikte asansörün önüne geldiğimizde çağırma düğmesine bastı. Asansör geldiğinde beni bindirdi ve kat numarasını girip geri çıktı.

***

Asansör, kapısı kapandıktan sonra hareket etmeye başladı. Benden başka kimse yoktu ve ben asansörde tek kalmayı hiç sevmezdim. Bir kat indikten sonra tam ara katta durdu ve tuşlar etkisiz hale geldi. Canım çok acısa da sandalyeden kalkıp bir ihtimal çalışırlar diye tuşlara basmaya başladım. Bağırıyordum lakin kimse sesimi duymuyordu. Canım çok acıyordu ve sandalyeme geri oturmam lazımdı. Tam geriye dönmüştüm ki İfrit'in sandalyeme oturduğunu gördüm. Bana iğrenç bakışlarını atıp sırıtıyordu.

Artık ondan korkmuyordum ve nasıl savaşacağımı biliyordum. Cesaretimi toplayıp tam dua okumaya başlayacaktım ki ayağa kalkıp ellerini iki yana açtı. Çok tiz ve yüksek sesle çığlık atmaya başladı. O çığlık attıkça böcekler ve yılanlar ağzından çıkıyor ve üzerime doğru geliyordu.

Çığlık atarak asansörün en köşesine geçtim ama bunun bir işe yaramayacağını biliyordum. Yere çöküp dizlerime sarıldım. Başımı dizlerimin üzerine yasladım. Gözlerimi kapatıp dua okumaya çalıştım. Üzerimde gezinen böcek ve yılanlar okumama engel oluyorlardı. Bir yılanın boğazıma sarılıp sıkmaya başlamasıyla ellerim ile tutup boğazımdan ayırmaya çalıştım ama nafileydi. İfrit, karşımda kahkahalar atarken bana iyice yaklaştı ve saçlarımdan tutup güçsüz kalmış bedenimi sürüklemeye başladı. Böcekler sargı bezlerini geçmiş, yaralarımı kemirmeye başlamışlardı. Artık acıdan konuşacak mecalim kalmamıştı. Gözlerim yavaştan kapanırken, en son hatırladığım sandalyeye oturtulmamdı.

***

Uyandığımda bir hemşire bana iğne yapıyordu. Kurumuş boğazımla su istediğimi söylediğimde uyandığımı anladı. İğneyi yapıp plastik su şişesini eline aldı ve dudaklarıma yaklaştırdı. Suyu doyarak içip kendime geldikten sonra derin bir nefes alarak arkama yaslandım. Sesim kısık olsa da." Ne oldu bana? "diye sordum.

Aslında asansörde yaşadıklarımı unutmamıştım. Sadece ondan sonra neler olduğunu merak ediyordum. Hemşire üzgün gözlerle bana bakıp konuşmaya başladı.

" Asansör arıza yapınca panik atağınız tutmuş ve kendinize çok zarar vermişsiniz. Sizi bulduğumuzda sandalyenizde baygın yatıyordunuz. Hemen patlamış dikişlerinizi tedavi edip sizi bir gün uyuttuk. Şimdi nasıl hissediyorsunuz? "

" Hafiften ağrılarım var ama iyiyim. Şey.. Sizden çantamdaki telefonumu istesem? "

" Tabi ki de veririm. Bir dakikanızı istiyorum dolabın içindeydi çantanız. "

Hızla çantamı bulup içinden telefonumu çıkardı ve elime verdi. Geçmiş olsun diyerek odadan çıktı. Birkaç saniye sonra da annem, babam, Emre ve Aksen hep birlikte cümbür cemaat odama girdiler. Annem başta olmak üzere hepsi çok korkmuştu. İyi olduğumu söyleyip rahatlatmak istedim ve biraz da olsa başardım. Yarım saat sonra hemşire yalnız kalmam ve dinlenmem gerektiğini söyleyince herkes sırayla odamdan çıkmaya başladı. En son Aksen kalmıştı. Kulağıma eğilip sonunda beklediğim haberi verdi. Aksen'in bahsettiği hocaya gidebilecektik. Hastaneden çıkıp iyileştikten sonra kurtulacaktım bu kâbustan. Aksen'i kocaman öptükten sonra gülümsedim ve o da odadan çıktıktan sonra telefonumu elime alıp ifritin ne olduğunu araştırmaya başladım.

***

Telefonu sıkıntıyla bacaklarımın üzerine koyup sakin olmaya çalıştım. Düşmanımın çoğu özelliğini öğrenmiştim ama korkuyordum. Acımasız ve çok güçlüydü. Gözlerimden yaşlar akarken tek isteğim biran önce bu saçmalıktan kurtulmaktı. Artık başıma nelerin geleceğini kestiremiyordum. İğnenin etkisiyle gözlerim kapanıyorken, tek isteğim normal bir uyku çekebilmekti.

qy&

~~~~~~~~~~~~~

Bölüm hakkında düşüncelerinizi alabilir miyim?

AZAB-I  AŞK 1 & 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin